Dünyada ve Türkiye'de birçok kişinin hayatını olumsuz etkileyen, bazı kanser türleri de dahil çeşitli hastalıklara zemin hazırlayan obeziteyle mücadele, kamu hastanelerinde ücretsiz obezite cerrahisi ameliyatlarıyla devam ediyor.
Diyet yapmalarına rağmen obezite sorunundan kurtulamayan hastalar, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen ameliyatlar sayesinde yeni bir hayata başlayabiliyor.
Özellikle hipertansiyon, kalp-damar, diyabet, kas-iskelet sistemi hastalıkları ile bazı kanserlerin görülme oranını artırdığı belirtilen obezite, önemli bir sağlık sorunu olarak ortaya çıkıyor.
Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaklaşık 2,5 yıldır ücretsiz verilen obezite cerrahisi hizmetinden bugüne kadar 300'ün üzerinde hasta faydalandı.
- "Ameliyat için hastalar ön incelemeden geçiriliyor"
Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan hastanenin genel cerrahi bölümünden Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Abdullah Şişik, obezitenin günümüzün en önemli problemlerinden biri haline geldiğini söyledi.
Obezitenin, pek çok hastalığın da zeminini oluşturduğuna dikkati çeken Şişik, sorunun uzun yıllardır Amerika ve Avrupa toplumunun önemli problemi olarak bilindiğini ancak son yıllarda Türkiye'de, batı toplumunun beslenme ve hayat tarzının benimsenmesiyle görülme sıklığının arttığını söyledi.
Şişik, hareketsiz yaşam, yanlış beslenme gibi unsurların bir araya geldiğinde Türk toplumunun da "obez bir toplum" olarak ön plana çıkmaya başladığını ancak bununla mücadelenin Sağlık Bakanlığının koordinasyonuyla önemli faaliyetlerle sürdürüldüğünü dile getirerek, şöyle devam etti:
"Obeziteyle, cerrahi ve cerrahi dışı yöntemlerle mücadele edilmekte ve biz bu işin cerrahi kısmında yer almaktayız. Obezite cerrahisinde, vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olan kişiler, cerrahi için aday olarak değerlendirmeye alınır. Tabii ki önemli bir cerrahi olduğu için hastalarımızı pek çok ön incelemeden geçirmekteyiz. Hastanemizde ciddi bir heyet takibi var. Ameliyat öncesinde hastamızı en az 6-7 farklı branştan doktorumuz, pek çok hastalık açısından değerlendirmektedir. Daha sonra da kişinin ameliyat olup olamayacağına karar veriliyor."
- "Cerrahi için tecrübeli kişilerle hareket edilmeli"
Morbid obez hastalarının yarısına yakınında, ek sorunların da bulunduğunu aktaran Şişik, şöyle devam etti:
"Morbid obez hastaların yarısından fazlası aynı zamanda hiper tansiyonu ve diyabeti olan kişilerdir. Bu sebeple önemli psikolojik sorunu bulunmayan, vücut kitle endeksi 40'ın üzerinde ve anestezi riski açısından problemi olmayan hastalarda bu cerrahinin uygulanmasında engel bir durum yoktur.
Obezite cerrahisinin popülerliğinin artmasıyla ciddi ameliyat maliyetleri de ortaya çıkmaya başladı. Bu da hastalara ciddi külfetler getirdi. Ancak son yıllarda Sağlık Bakanlığımızın önemli girişimleri ve hastane yönetimimizin bu konuda bizlere yardımcı olmasıyla, bu ameliyatı olabilmenin kriterlerini taşıyan hastalarımız, herhangi bir ücret ödemeden ameliyatlarını olabiliyor."
Şişik, obezite cerrahisinin Türkiye için çok eski bir geçmişe sahip olmadığını dile getirerek, "Yeni bir alan. Bunun için de bu konuda tecrübe çok önemli. Bu nedenle tecrübeli kişilerle devam etmek, ortaya çıkması muhtemel komplikasyonları yönetebilmek, bu problemlerin sonuçları açısından çok önemli. Her ameliyatın bir riski olduğu gibi obezite cerrahisinin de riskleri var. Hiçbir zaman hastalarımıza 'sıfır risk' demiyoruz ama riskler olduğunda bunların yönetilmesi çok daha önemli. O yüzden ekip tecrübeli olduğunda komplikasyon oranı çok azdır. Komplikasyon yaşayan hastaların da tekrar tedavi edilme oranları oldukça yüksektir. Biz hastanemizde yaklaşık 2,5 yıldır bu işle ilgileniyoruz. Ekibimiz her anlamda obeziteyle mücadele ediyor. Hasta sayımız oldukça yüksek. Hiçbir hasta kaybımız olmadı, inşallah da olmayacak. Şu ana kadar 300'ün üzerinde hasta operasyonu gerçekleştirdik." diye konuştu.
- "Obezite cerrahisi zayıflamak için giriş kapısı"
Obezite cerrahisinin, zayıflamak için bir giriş kapısı olduğunu, hastaların kilo vermesinde o kapıyı araladığını ama sonraki süreçte zayıflamaya devam etmenin kişiye bağlı olduğunu anlatan Şişik, "Beslenme çok önemli. Hastaların mutlaka diyetisyen kontrolünde olmalarını, beslenmeyi öğrenmelerini istiyoruz. Bu hastaların çoğu ameliyattan önce diyete uyamayan, diyet yapsa biraz kilo verse dahi geri kilo alan hasta grubu olduğu için ameliyat bu durumu çok daha fazla kolaylaştırıyor. Bu yöntem, vücuttaki yağ dokusunun azalmasıyla insülin direncinin ortadan kalkmasıyla çok rahat ideal kilolara gelmelerini sağlayan bir yoldur. Ancak hiçbir zaman olaya, 'Evet ben ameliyat oldum, kendi kendime kilo vereceğim.' gibi bakmıyoruz. Ameliyat sonrası dönem de en az ameliyat kadar önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Op. Dr. Şişik, hastaların Sağlık Bakanlığının "Alo 182" hattından ya da Merkezi Randevu Sisteminden randevu alarak kendilerine ulaşabileceğini sözlerine ekledi.
Hatice ŞENSES