Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haydar Sur; bireylerin yeterince deneyim sahibi olmadan sağlık kurumlarında büyük sorumlulukların altına girmesinin büyük risk taşıdığını söyledi.
Prof. Sur, profesyonel sağlık yöneticiliği konusunda görüşlerini SD’ye aktardı. Yönetim uygulamalarının hem bilim hem de sanat boyutu olduğunu belirten Sur, bir kişinin doğuştan getirdiği yeteneklerinin onun ne derece başarılı bir yönetici olduğu konusunda belirleyici unsurlar olarak öne çıktığını söyledi.
Sur şöyle konuştu: “Diyelim ki yetenekli biri yönetici olsun ve başarı sağlasın, eğer eğitimini de alır ve bilimsel olarak kendini geliştirirse daha da başarılı hale gelebilir. Pek yetenekli olmayan birileri bile yönetim alanında uygun eğitimler alarak olduğundan daha iyi hale gelebilir. Burada da yönetimin bilimsel boyutu gündeme geliyor.”
“Sağlık yönetimi muadillerinden daha zordur”
Sur, dünyanın bütün kalkınmış ülkelerinin sağlık işletmeciliği ve yönetimi konularının yönetimini ayrı bir alan olarak gördüğüne ve buna özgü bir meslek oluşturduğuna dikkat çekti. Sağlık hizmetlerinin ve işletmelerinin yönetiminin diğer faaliyet alanlarındaki muadillerinden daha zor bir görev olduğunu kaydeden Prof. Sur, bunun nedenlerini ise şöyle sıraladı: “Çok sayıda karmaşık süreçlerin olması, kendine ait apayrı bir dil ve kültürünün olması, yüksek maliyetlerle işletmenin çalıştırılması, hata yapıldığında sonucun çok üzücü boyutlara gidebilmesi (mesela bir haftada 17 bebek birden ölüverir) gibi nedenleri burada sayabiliriz.”
“Ülkemizde 1963’de başladı”
Ülkemizde sağlık yöneticiliği üzerine eğitimlerin yaklaşık 50 yıldır verildiğini anlatan Haydar Sur, bununla ilgili ilk adımın 1963'ten beri var olan ve bugün Hacettepe Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'nde bir bölüm olan tarihi Sağlık İdaresi Yüksek Okulu olduğunu söyledi. Sur şu bilgileri verdi: “Bunun yanı sıra Marmara ve Ankara üniversitelerinde 1996 yılından beri öğrenci mezun eden Sağlık Yönetimi Bölümleri (eski adıyla Sağlık Eğitim Fakültesi, değiştirilmiş adıyla ise Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesinde) bulunmaktadır. Bunlardan biri de bu yıl açılmış olan Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümüdür. Yine Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi çerçevesinde neredeyse 10 yıldır eğitim veren Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümü bulunmaktadır. Bir ara 2 yıllık yüksekokul olarak Kadir Has Üniversitesi bünyesinde açılıp kapanmış olan okulun halen bir benzeri Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi'nde yer alıyor. Ayrıca bu konuda sertifika ve diploma veren, yüz yüze veya uzaktan yüksek lisans eğitimleri veren okullar vardır.”
Sağlık yöneticisi nasıl bir eğitim almalı
“Sağlık yöneticisi veya işletmecisi kimdir ve ne gibi bir eğitim almalıdır” diye soran Prof. Dr. Haydar Sur, yanıtı da kendisi verdi: “İşletme, iktisat, hukuk vb. sosyal bilimlerden birinde lisans eğitimini almış kişilerden sağlık bilimleri alanında (halk sağlığı, sağlık yönetimi, sağlık ekonomisi, vb) lisansüstü eğitimini almış olanlar veya sağlık bilimlerinden lisans eğitimini almış (hekim, hemşire, eczacı, diş hekimi vb.) kişilerden yönetim ve organizasyon alanında lisansüstü eğitimini (sağlık yönetimi, sağlık işletmeciliği, yönetim ve organizasyon, örgütsel davranış, insan kaynakları yönetimi, sağlık hukuku, sağlık ekonomisi, biyomedikal vb. ) alanlarında yapmış olan kişiler en ideal sağlık yöneticileridir. Ancak bu daha önce değindiğimiz gibi doğuştan getirilen yeteneklerle birleştirilirse çok daha başarılı yöneticiler ortaya çıkaran bir koşullu durumdur. Eğitimin başarıda ancak bir dereceye kadar rolü vardır ama eğitimsiz birçok kişi doğuştan gelen özellikleri uygun olsa da gereken kavramları ve bilgileri edinememiş olduğu için beceri sahibi olamamaktadır.”
“Takke düştü kel görünüyor”
Yetenek ve eğitim koşulları sağlansa bile her şeyin tamamlanmış sayılmayacağını kaydeden Sur, deneyim faktörüne dikkat çekti. Sur şöyle dedi: “Kişilerin etraflıca deneyim sahibi olmadan sağlık kurumlarında büyük sorumlulukların altına girmesinin riskli olduğunu belirtmekte yarar vardır. Çok değişik mesleklerden çok sayıda kişiyi yönetmek, akla ziyan meblağlara ulaşan mali kaynakların sorumluluğunu almak o kadar kolay değildir. İşin şakası yoktur. Eskiden kimseye çarçur ettiği kaynakların hesabı sorulmazdı, şimdi sorulmaya başlanmıştır. Herkesin olduğu gibi sağlık yöneticilerinin de performansı ölçülmeye başlandı. Takke düştü kel görünüyor! Sağlık hizmetlerinde bir an önce çok sayıda yetkin profesyoneller yetiştirmeli ve sağlık işletmelerinde dümene bu kişilerin geçmesini sağlamalıyız.”
Ömer ÇAKKAL