AmCham Türkiye Sağlık ve Yaşam Bilimleri Komitesi Eş Başkanları Medtronic Türkiye, Batı Asya ve Levant Bölge Başkanı Ayhan Öztürk: "Türkiye’nin finansal sürdürülebilirliğinde önemli etkiye sahip olması beklenen sağlık turizminde, daha iyi konumlanması için Türkiye’de Değer Odaklı Medikal Turizmin Güçlendirilmesi Projesi’ni hayata geçirdik"
AmCham Türkiye (Amerikan Şirketler Derneği), Uluslararası Sağlık Hizmetleri (USHAŞ) ve PwC Türkiye iş birliğiyle hazırlanan "Türkiye’de Değer Odaklı Medikal Turizmin Güçlendirilmesi" başlıklı raporda, Türkiye’nin değer odaklı medikal turizminin röntgeni çekilirken, bir yandan da güçlendirilmesi ve potansiyelinin hayata geçirilmesine yönelik politika önerileri sunuldu.
Söz konusu raporun sonuçları, çevrim içi gerçekleştirilen basın toplantısıyla paylaşıldı. Rapor kapsamında politika alternatifleri değerlendirilirken, Türkiye’de değer odaklı medikal turizmin güçlendirilmesi için 7 kategori altında 12 politika önerisinden oluşan politika paketi geliştirildi.
- "Medikal turizm alanında daha rekabetçi bir merkez haline getirme amacıyla harekete geçtik"
AmCham Türkiye Sağlık ve Yaşam Bilimleri Komitesi Eş Başkanları Medtronic Türkiye, Batı Asya ve Levant Bölge Başkanı Ayhan Öztürk, Türkiye ve ABD arasındaki ikili ticaret ve yatırımların geliştirilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürdüklerini anımsatarak, ana hedeflerini "Türkiye’yi global pazarlara taşıyan bir güç olmak" şeklinde aktardı.
Bu bakış açısıyla farklı sektörlerde önemli çalışmalara imza attıklarını belirten Öztürk, AmCham Sağlık ve Yaşam Bilimleri Komitesi olarak, Türkiye’nin sağlık turizmindeki rolünün güçlendirilmesi ve Türkiye’yi medikal turizm alanında daha rekabetçi bir merkez haline getirmek amacıyla harekete geçtiklerini söyledi.
Bu kapsamda söz konusu projeyi hayata geçirdiklerini ifade eden Öztürk, “Türkiye’nin finansal sürdürülebilirliğinde önemli etkiye sahip olması beklenen sağlık turizminde, daha iyi konumlanması için Türkiye’de Değer Odaklı Medikal Turizmin Güçlendirilmesi Projesi’ni hayata geçirdik. Komitemiz, USHAŞ ve PwC Türkiye iş birliğiyle gerçekleştirilen proje, ileri teknoloji malzeme ve uygulamalar yoluyla Türkiye’nin sağlık turizmi hedeflerini gerçekleştirmesi için politika önerileri geliştirmeyi hedefliyor.” dedi.
Öztürk proje kapsamında, global sektör analizi yanı sıra Türkiye’nin potansiyelinin ortaya konması sonrasında, bu veriler ışığında hazırlanan ve politika önerilerini içeren raporu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile de paylaştıklarını ve kendisinin rapora büyük ilgi gösterdiğini sözlerine ekledi.
- "Kamu sektörü için çok güçlü bir ortak olma isteğimizi ortaya koyuyoruz"
AmCham Türkiye Sağlık ve Yaşam Bilimleri Komitesi Eş başkanı ve MSD Türkiye Genel Müdürü Gözde Güllüoğlu ise Sağlık ve Yaşam Bilimleri Komitesi olarak, Türkiye’nin sağlık turizmi alanında istediği hedeflere ulaşabilmesinde hem ilaç hem de tıbbi cihaz kapsamında son teknolojiye erişim sağlanması ve korunmasının büyük önemi olduğunu belirterek, genel yaklaşımın fiyat rekabetçiliğinden ziyade kaliteyi öne çıkaracak değer bazlı sağlık hizmetleri anlayışı olması gerektiğini söyledi.
Güllüoğlu, "Bu proje ile biz, Türkiye’nin sağlık turizmi iddiaları ve hedefleri açısından son teknolojiyi erken benimseyen bir ülke olmasının önemi vurguluyoruz. Özel sektör olarak biz yabancı yatırımcıların, Türkiye’nin sağlık turizmi hedeflerini gerçekleştirmede kamu sektörü için çok güçlü bir ortak olma isteğimizi ortaya koyuyoruz." diye konuştu.
-"Son 20 yılda gelinen nokta dünyada sağlık politikaları literatürüne girecek bir dönüşüm"
USHAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Sarıtaş ise Türkiye’nin sağlık sisteminde son 20 yılda kat ettiği mesafe ve geldiği noktanın dünyada sağlık politikaları literatürüne girecek bir dönüşüm olduğunu dile getirdi.
Sarıtaş, "Ülkemiz sağlık altyapısı, sağlıkta bilgi teknolojileri, hekim ve tedavi kalitesi gibi pek çok alanda önemli bir marka haline geldi. USHAŞ’ın kuruluş amacı ve görevi bu marka değeri dünyaya tanıtırken, bu hizmetlerin daha fazla dünya vatandaşına en iyi standartlarda sunulabilmesini sağlamak." dedi.
USHAŞ’ın faaliyetlerini yürütürken en önemli prensibin istişare ve ortak akıl olduğunu vurgulayan Sarıtaş, "Bütün politika ve faaliyetlerimizde kamu, özel sektör ve STK’lar dahil bütün sektör paydaşları ile istişare ederek hareket ediyoruz. Ana hedeflerimizden biri medikal turizm alanında ülkemizi dünyadaki ilk 3 destinasyondan biri haline getirmek.
Bunu başarabilmek için güçlü ortaklarla çalışmamız gerekiyor. Üst düzey kurumsal yapısı, uluslararası bağlantıları ve sağlık sektörü firmalarının yoğunluğu ile AmCham bizim için önemli bir paydaş. USHAŞ, AmCham ve PwC Türkiye iş birliği ile geliştirilen Türkiye’de Değer Odaklı Medikal Turizmin Güçlendirilmesi Projesi de sektörün bütün paydaşlarını kapsadığı için bizim için önemli çıktıları olan kıymetli bir proje." değerlendirmesini yaptı.
Sarıtaş, kısa süre içinde USHAŞ’ın tanıtım stratejisi, medikal turistin bilgiye erişiminin sağlanması, memnuniyet verisinin toplanması gibi projede ortaya çıkan önemli başlıklarda faaliyetlerini yoğunlaştıracağını ve çalışmaların sektör paydaşları ile çok yakında paylaşılacağını da bildirdi.
- "Uygulama adımları ve paydaşlarının detaylandırılmış durumda"
PwC Kıdemli Yöneticisi Özgür Avcuoğlu ise raporda yer alan politika önerilerinin uygulama adımları ve paydaşlarının detaylandırılmış durumda olduğunu söyledi.
Türkiye'de medikal turizmin güçlendirilmesi için farklı paydaşların eşgüdüm ve uyum içinde çalışmasına ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Avcuoğlu, şunları kaydetti:
"Halihazırda bu politika önerilerinin bir kısmı ilgili kamu kurumlarının inisiyatifleri ile hayata geçiriliyor olduğunu görmekten mutluluk duyuyoruz. Bilginin üretiminin ve bilgiye erişimin giderek arttığı günümüzde, Medikal Turizm alanında hasta ve memnuniyet verilerinin daha sağlıklı üretilerek kullanabileceği çalışmalar devam ediyor.
Bunlar arasında mobil platformların devreye alınması, e-Nabız’ın medikal turizmi kapsayacak şekilde geliştirilmesi çalışmalar da yer alıyor. Raporun Türkiye’nin ihracat odaklı büyüme perspektifini hayata geçirmek üzere yürüttüğü çalışmalara katkı sağlayacağını umuyoruz. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm sektör paydaşların yararlanabileceği bir çıktı olmasını diliyoruz."
- Önemli bir döviz kaynağı
Medikal turizmin yarattığı yüksek katma değerle genel turizm gelirlerimiz içerisinde öne çıktığının ve sağlık sektörünün sürekli gelişimi için de önemli bir finansman kaynağı sağladığının altı çizilen raporda, aynı zamanda net ihracatçı pozisyonunda olması nedeniyle ülkemiz için önemli bir döviz kaynağı oluşturduğu belirtiliyor.
Raporda öne çıkan başlıklar ise şöyle sıralandı:
"Son 10 yılda, Türkiye’nin medikal turizm gelirleri ve Türkiye’ye gelen yabancı sayısı yaklaşık üç katına çıktı. Türkiye sağlık turizmi alanında dünyada en hızlı büyüyen ilk üç ülke arasında ve toplam sağlık hizmetleri ihracatında ilk 10 içinde. Medikal turizm özelinde (ülke sınırlarını aşan hastanın tedavi edilmesi) Türkiye ilk 5 içinde.
Sahip olduğu kalifiye işgücü ve modern altyapısıyla Türkiye, şu anki konumundan daha yukarıda hizmet ihraç etme potansiyeli taşıyor. 2020 yılında Kovid-19 salgınından olumsuz etkilenmiş olsa da 2021 sektörün salgın öncesi gelir ve hasta rakamlarını yakaladığı yıl oldu. Son yayınlanan TÜİK verilerine göre 2021 yılı ihracatı 1,48 milyar dolar, gelen hasta sayısı ise 642 bin olarak gerçekleşti."