• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 2 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Bursa 5 °C
  • Antalya 12 °C
  • İzmir 9 °C

Danıştay'dan Sağlık Uygulama Tebliği ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı

Danıştay'dan Sağlık Uygulama Tebliği ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı
Danıştay 15. Dairesi, P601620 ve P602290 kodlu işlemlerin açıklama bölümünde yer alan ve bu iki kod numaralı İşlemlerle birlikte faturalandırılamayacak işlemler arasına eklenen P601470 kodlu işlemle ilgili ibarenin yürütmesini durdurdu.

 

Danıştay 15. Dairesi, Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği" ekindeki "EK/2-C" "Tanıya Dayalı İşlem Puan Listesi" nin 141. sırasındaki P601620 kodlu Septoplasti işlemi ile 206. sırasındaki P602290 kodlu Endoskopik Septoplasti işlemlerinin açıklama bölümünde yer alan ve bu iki kod numaralı İşlemlerle birlikte faturalandırılamayacak işlemler arasına eklenen Konka Submukozal rezeksiyonu, tek taraf işleminin kodu olan "P601470" ibaresinin yürütmesini durdurdu.

 

 

T.C.
DANIŞTAY
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2014/6132

 

Davacı ve Yürütmenin
Durdurulmasını İsteyen           : ……. Özel Sağlık Hizmetleri Ticaret Ltd.Şti.
Vekili                                       : Av. …….

                                                ……………………../İZMİR

Davalılar                                  : 1-Sağlık Bakanlığı
Vekilleri                                   : Av. …….
                                                Av………..

                                                 2- Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

Vekili                                       : Av. …….

İstemin Özeti                     :18.03.2014 tarih ve 28945 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan "Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ" in 26. maddesinin (a) bendi ve ekindeki "(Liste 4/Ek-2/C)” listesi İle değiştirilen "24.03.2013 tarih ve 28597 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği" ekindeki "EK/2-C" "Tanıya Dayalı İşlem Puan Listesi" nin 141. sırasındaki P601620 kodlu Septoplasti işlemi ile 206. sırasındaki P602290 kodlu Endoskopik Septoplasti işlemlerinin açıklama bölümünde yer alan ve bu iki kod numaralı İşlemlerle birlikte faturalandırılamayacak işlemler arasına eklenen Konka Submukozal rezeksiyonu, tek taraf işleminin kodu olan "P601470" ibaresinin iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir:

Danıştay Tetkik Hakimi             : ..........

Düşüncesi                            : Davalı idarelerce dava konusu edilen Sağlık Uygulama Tebliğinde değişiklik yapılmasının hukuki ve bilimsel gerekçeleri ortaya konulmadığından dava konusu edilen değişikliğin yürürlüğünün durdurulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce davalı İdarelerin birinci savunmaları alındıktan sonra yapılan ara kararlar cevaplarının gelmesinden sonra incelenmesine karar verilen yürütmenin durdurulması İstemi, ara kararlar cevaplarının geldiği görülmüş olmakla İncelenerek işin gereği görüşüldü:

Dava; 18.03.2014 tarih ve 28945 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan "Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ" İn 26. maddesinin (a) bendi ve ekindeki "(Liste 4/Ek-2/C)" listesi İle değiştirilen "24.03.2013 tarih ve 28597 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği" ekindeki "EK/2-C" "Tanıya Dayalı işlem Puan Listesi" nin 141. sırasındaki P601620 kodlu Septoplasti işlemi İle 206. sırasındaki P602290 kodlu Endoskopik Septoplasti işlemlerinin açıklama bölümünde yer alan ve bu iki kod numaralı işlemlerle birlikte faturalandırılamayacak işlemler arasına eklenen Konka Submukozal rezeksiyonu, tek taraf İşleminin kodu olan "P601470" İbaresinin iptali ve yürütmesinin durdurulması İstemiyle açılmıştır.

Anayasa'nın 17. maddesinin 1. fıkrasında; "Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını 'koruma ve geliştirme hakkına sahiptir."; 56. maddesinin 1. fıkrasında, "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir."; 3. fıkrasında da, "Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler." hükmüne yer verilmiş; böylece, 56. madde ile söz konusu 17. madde hükmü tamamlanarak, Devlet; herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içerisinde sürdürmesini sağlamakla görevlendirilmiştir.

Anayasa'nın 65. maddesinde ise, devletin sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, ekonomik istikrarın korunmasını gözeterek mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getireceği öngörülmüştür. Böylece, Anayasa'nın 56. maddesiyle bireylere tanınan "hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürme hakkının sağlanması için gerçekleştirilecek düzenlemeler bakımından Devlet görevlendirilmekte, 65. Madde ile de bu göreve ekonomik nedenlerle kimi sınırlamalar getirilmektedir. Ancak, 56. madde ile tanınan hak, Anayasa'nın 17. maddesinde düzenlenen "yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma hakları ile bağlantılı olup; Devletin, ekonomik ve sosyal alandaki görevlerini yerine getirirken yapacağı düzenlemelerde yaşama hakkını ortadan kaldıran, tehlikeye düşüren ya da kısıtlayan kurallar getiremeyeceği açıktır.

Anayasa'da sosyal bir hak olarak düzenlenen sağlık hakkı, toplumun ve bireylerin sağlık yönünden güvenliğinin sağlanmasını ifade eder. Bu niteliğinden ötürü sağlık hakkı, günümüzde sosyal devlet ilkesinin bir unsuru olarak kabul edilmektedir. Sosyal devlet, bütün vatandaşlarını hastalıklar dahil çeşitli risklere karşı korumak ve bu amaç için gerekil düzenlemeleri yapmakla yükümlüdür. Sağlık hizmetinin yerine getirilmesinde, bu hizmetin özelliği ve insan yaşamının önemi nedeniyle, hizmetin kalitesi ön planda yer alır. Bu nedenle, salt sağlık harcamalarında tasarruf sağlamak, sağlık kurum ve kurutuşlarına yapılan ödemeler noktasında ortaya çıkan denetim noksanlığını gidermek amacıyla yapılan düzenlemelerin, sağlık hizmetinin tıp biliminin öngördüğü biçimde yerine getirilmesini engelleyecek nitelikte olmaması gerekir. Diğer yandan, hastalıkların geçmişte olduğu gibi, günümüzde de bireyleri ve toplumları tehdit eden risklerin en önemlilerinden biri olduğu dikkate alındığında, sağlık hakkının kullanılmasına engel teşkil edecek düzenlemelerin hukuka uygun olduğundan söz etmek mümkün değildir.

Bu nedenle sağlık hizmetinin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılacak düzenlemelerin, 'Anayasa'da belirlenen temel İlkelere uygun olması zorunludur. Dolayısıyla Anayasa'nın 65. maddesinde Devletin, Anayasa ile belirlenen görevlerini mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getireceği yolundaki hükmün, en önemli sosyal haklardan biri olan ve doğrudan İnsan yaşamını ilgilendiren sağlık hakkına ulaşılmasına ve bu haktan en İyi biçimde yararlanılmasına engel oluşturacak biçimde yorumlanmasının, sağlık hakkının özünün zedelenmesine yol açabilecek uygulamalara neden olabileceği açıktır,

5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 1. maddesinde; bu Kanun ile Kuruma görev ve yetki veren diğer kanunların hükümlerini uygulamak üzere Sosyal Güvenlik Kurumunun kurulduğu belirtilmiş, 3. maddesinde; Kurumun amacı açıklanmış ve devamında görevleri sayılmış, maddenin (a) fıkrasında, ulusal kalkınma strateji ve politikaları ile yıllık uygulama programlarını dikkate alarak sosyal güvenlik politikalarını uygulamak, bu politikaların geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapmak görevleri arasında sayılmıştır.

Belirtilen Kanunun 41. maddesinde İse Kurumun, kanunla yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetlerin uygulanmasına ilişkin hususları duyurmak amacıyla tebliğ çıkarmaya yetkili olduğu, Kurum dışındaki gerçek ve tüzel kişileri ilgilendiren tebliğlerin Resmi Gazete'de yayımlanacağı düzenlenmiştir.

Bu düzenleme uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumunca sağlık yardımları karşılanan kişilerin, sağlık! kurum ve kuruluşlarında yapılan tedavilerine ait ücretler İle tedavi yardımlarının verilmesine ilişkin usul ve esasların belirtildiği sağlık uygulama tebliğleri yayımlanmaktadır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "Finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi" başlıklı 63. maddesinde; Kurumun, finansmanını sağladığı sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemini, Sağlık Bakanlığının görüşünü alarak belirlemeye yetkili olduğu kurala bağlanmıştır. Bu kurala göre, bir geri ödeme kurumu olan Sosyal Güvenlik Kurumunun finansmanını sağladığı sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemini, sağlık otoritesi olan Sağlık Bakanlığının görüşünü almak suretiyle belirleyeceği, her ne kadar maddede Bakanlığın uygun görüşünün alınması yönünde bir sınırlama bulunmamakla birlikte Kurumun, Bakanlıkça bildirilen görüşün gözden geçirilmesini isteyebileceği, Bakanlığın görüşünde ısrar etmesi üzerine, Bakanlık görüşünün tıbbi ve bilimsel verilere aykırı olduğunu ortaya koymak suretiyle aksine bir düzenleme yapılabileceği öngörülmüştür.

İdari faaliyetlerin amacı kamu yararının sağlanmasıdır. Bu nedenle, idare, idari işlemlerin hangi sebebe ve hukuki nedenlere dayalı olarak tesis edildiğini ve hangi amaca yönelik olduğunu açıklamalıdır. Aynı zamanda, gösterilen sebep ve amacın gerekli ve yeterli inceleme, araştırma ve somut nedenlere dayanması gereklidir. Bu ilkeler bireysel işlemler gibi düzenleyici işlemler açısından da uygulanmalıdır.

Öte yandan, idarelerin tesis ettikleri işlemlerin (bireysel-düzenleyici) unsurlarından olan sebep unsuru, idareyi işlem yapmaya İten hukuki neden, bir başka ifadeyle yüm idari işlemlerde olduğu gibi işlemle gerçekleştirilmeye çalışılan kamu yararına dayanan hukuki somut durumdur. İdari işlemin sebep ögesindeki hukuka aykırılık, İşlem, yargı mercii önüne getirildiğinde resen dikkate alınacaktır.

Bu bağlamda; idari İşlemlerin bir sebebe ve gerekçeye dayalı olması hukukun genel ilkelerinden olduğundan, bu ilke genel anlamda düzenleme veya işlem yapan İdareyi uyguladığı ve düzenleme yaptığı alanda doğru ve anlamlı olgular ortaya koymaya ve denetim yapmaya zorlar, işlemlerde gösterilen sebep ve gerekçe, İşlemin yasaya uygunluğu ve dayanağını değerlendirme, itiraz edip etmeme konusunda İlgililere yardımcı olmakla birlikte, idarenin saydamlığı, savunma hakları ve idareye güven İlkeleri ve hukuk devleti anlayışının oluşumu noktalarında da büyük öneme sahiptir.

Ayrıca, idarelerin işlem tesis ederken kendilerine Anayasa ve yasalarla çizilen çerçeve içinde takdir hakkına sahip oldukları açıktır. Ancak, bu takdir hakkı, serbestçe kullanılabilecek bir keyfiyeti İfade etmeyip, kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından hukuka uygun olarak temellendirilmiş olgularla desteklenmelidir. İdarenin düzenleme yapma yetkisine sahip olduğu alanlarda, bu alanları tüzük yönetmelik gibi İdari metinlerle objektif bir şekilde düzenlemesi ve sürekli uygulamalar ile hukuki İstikrarı tesis ederek buna uyması gerekmektedir. İdarelerin; düzenleme yetkisine sahip olduğu alanlarda, uygulamaları çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına uygun olarak değiştirip, düzenlemesi, kamu hizmetine egemen olan İlkelerden biri olan uyarlama ilkesi uyarınca hem bir görev hem de bir yetki İse de; bu yetkinin hukuka uygun olarak kullanılması ve yeni düzenlemede yapılan alanda, bu duruma temel olan, bir başka ifadeyle kamu yararını gerçekleştirecek bu düzenlemeyi gerektiren olguların somut olarak ortaya konulması şarttır.

Yapılan ara kararlarımız ile; dava konusu değişiklikten önceki tebliğ maddeleri uyarınca uygulamanın (faturalandırma v.s) nasıl yapıldığı, Sağlık Bakanlığı'ndan görüş alınıp alınmadığı ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nca verilen savunma dilekçesi ekinde sunulan KBB Branşı Bilimsel Kurul Kararı alınırken hangi bilimsel ölçütlerin göz önünde bulundurulduğu sorulmuş, dava konusu değişikliklere gidilmesinin bilimsel ve tıbbi gerekçelerinin açıklanması istenilmiş, ara kararlarımıza Sağlık Bakanlığı'nca verilen cevapta, Sosyal Güvenlik Kurumu'na görüş bildirilmediği, dava açıldıktan sonra hastanelerden alınan görüşler neticesinde, hastada nazal septum ve konka patolojileri var ise hastayı ikinci bir ameliyata-ikinci bir anesteziye maruz bırakmamak için P601620 kodlu Septoplasti işlemi ve P602290 kodlu endoskopik septoplasti işlemlerinin P601470 konka submukozal rezeksiyonu, tek taraf işlemi ile birlikte yapılabileceğinin mütalaa edildiği, dava konusu değişikliğe gidilmesinin bilimsel ve tıbbi gerekçeleri ile KBB Branşı Bilimsel Kurul Karan bakımından bakanlık nezdinde bilgi ve belge bulunmadığı belirtilmiş, yapılan ara kararlara diğer davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından verilen cevaplarda ise; daha önceden böyle bir kısıtlamanın söz konusu olmadığı, dava konusu kısıtlamanın konulup konulmayacağı konusundaki kararın, üniversite hastaneleri İle Sağlık Bakanlığı'na bağlı eğitim ve araştırma hastanesinde görev yapan akademik unvan sahibi öğretim görevlilerinden oluşan bilimsel komisyon karan doğrultusunda alınmış bir karar olduğu, kurul kararını verirken hangi bilimsel ölçütleri göz önünde bulundurduğu konusunun kurulun uhdesinde bir konu olduğu ve karar sonrası gerekçeli bir kararın yazılmadığının belirtildiği görülmektedir.

Davalı idarelerce yapılan savunmalar ve Dairemizce yapılan ara kararlarına verilen cevapların değerlendirilmesinden; sağlık hizmetinin ertelenemez ve İkame edilemez özelliğinin yanı sıra doğrudan yaşam hakkına ilişkin bir kamu hizmeti olmasına karşın, davalı İdarelerce dava konusu değişikliğin hukuki ve bilimsel gerekçelerinin ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davalı İdarelerin savunmalarında ve ara kararlarımıza verilen cevaplarda öne sürülen nedenlerin, daha önceki düzenlemede yer alan uygulamanın değiştirilmesini zorunlu kılacak, objektif, yeterli İnceleme ve araştırmaya dayalı olmadığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu düzenlemede, sebep yönünden hukuka, hizmetin amacına ve gereklerine uyarlık görülmemiştir.                                                     

Açıklanan nedenlerle; dava konusu Sağlık Uygulama Tebliği değişikliği açısından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 2. fıkrasında sayılan koşullar gerçekleşmiş olduğundan yürütmesinin durdurulmasına, bu kararın tebliğini izleyen günden İtibaren 7 gün İçinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na İtiraz yolu açık olmak üzere, 23/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 9832 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim