Kızılırmak Nehri'nde bulunduktan sonra alanda bekleyen 112 Acil Servis ekibinin ilk müdahalesini yaptığı bacağı kırık flamingo, tedavisinin ardından doğaya salındı. Konya Emniyet Müdürlüğüne bağlı Su Altı Grup Amiri Hakan Özdemir: "Kırsal bir alan olunca uygun malzeme de yoktu. Çay karıştırma çöpleriyle ayağını sabitleyip, pansuman yapıp, sargıya aldık. Orada bırakmak da olmazdı"
Sorumluluk bölgesi İç Anadolu'daki 5 il olmasına karşın, tecrübeleri ve başarıları sayesinde yurt genelindeki görevlere de giden "kurbağa adamlar", zaman zaman zorda kalan hayvanların da yardımına yetişiyor.
Kızılırmak Nehri'nde kaybolan Hasan Aydoğan'ın cansız bedenini arayan dalgıç polisler, bir flamingonun, sürüsünden geride kaldığını fark etti.
Kontrol etmek için yüzerek flamingonun yanına giden polisler, kuşun yaralı olduğunu, ayağı kırıldığı için uçamadığını gördü.
Dalgıçların kıyıya götürdüğü yaralı flamingo, kıyıda bekleyen 112 Acil Sağlık ekibince ilk müdahalesi yapıldıktan sonra Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğüne teslim edildi.
Flamnigo, buradaki tedavisinin ardından doğal ortamına salındı.
- "Bacağını görünce içimiz paramparça oldu"
Flamingoyu kurtaran Su Altı Grup Amiri Hakan Özdemir, AA muhabirine, tüm canlılara karşı hassasiyetlerinin üst düzeyde olduğunu söyledi.
Yaralı flamingoya karşı kayıtsız kalamadıklarına dikkati çeken Özdemir, "Kızılırmak'ta aramayı bitireceğimiz noktaya yakın bir yerde flamingo sürüsü vardı. Biz yaklaşınca sürü havalandı. Sadece bir tanesi başını öne eğmiş şekilde kanatlarını çırpıyordu. Bir sorun olduğunu anlayıp hemen yaklaştık. Bacağının kırıldığını gördük. Bacağını görünce içimiz paramparça oldu. Çaresiz bir durumdaydı." diye konuştu.
- "Flamingoyu incitmeden kucağıma aldım"
O anda bir şeyler yapmaları gerektiğine inandıklarını anlatan Özdemir, şöyle konuştu:
"Flamingoyu incitmeden hareket kabiliyetini kısıtlayarak kucağıma aldım ve kıyıya götürdük. Kıyıda 112 görevlileri vardı. Onlara söyleyince onlar da aynı duyarlılığı gösterip müdahale için ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Kırsal bir alan olunca uygun malzeme de yoktu. Çay karıştırma çöpleriyle ayağını sabitleyip, pansuman yapıp, sargıya aldık. Orada bırakmak da olmazdı. Daha iyi bir bakıma ihtiyacı olduğu için Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğüne götürerek teslim ettik."
- "Böyle durumlarda duyarsız kalamıyoruz"
Bugüne kadar yaralı veya zorda kalmış birçok hayvanı hayata bağladıklarını aktaran Özdemir, "Emniyet teşkilatımızdaki tüm arkadaşlarımız hayvanlara karşı çok duyarlı. Biz de bütün canlıların en az insanlar kadar yaşamaya hakkı olduğunu düşünüyoruz. Bu doğrultuda da elimizden geldiği kadar böyle durumlarda duyarsız kalamıyoruz. Elimizden gelen bir şey varsa mutlaka yapılması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.