• BIST 9441.83
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Ankara 16 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Bursa 22 °C
  • Antalya 18 °C
  • İzmir 20 °C

Covid Döneminde Maske Mesafe ve Temizlik Önemi

Covid Döneminde Maske Mesafe ve Temizlik Önemi
Covid-19 virüsü salgınının ülkemizde de görülmesiyle birlikte başlayan pandemi sürecinde Covid-19 virüsünden korunmak için maske, sosyal mesafe ve temizlik en önemli önceliklerimiz haline geldi.

 

Gerek Sağlık Bakanlığı, gerekse de uzmanlar tarafından Covid-19 virüsüyle ilgili yapılan her açıklamada maske, sosyal mesafe ve temizliğin önemine özellikle vurgu yapılıyor. Şimdi maske, sosyal mesafe ve temizliğin virüsten korunmada ne kadar önemli olduğunu izmir temizlik şirketleri olarak Uçanlar Temizlik gözlemlerini ve tecrübeleri paylaşmışlardır.

Covid-19 Virüsü Sürecinde Neden Maske Takmalıyız?

Pandemi sürecinin başlangıcında maske takmada hepimizin zorlandığı aşikar olsa da maske takmanın zorunlu hale gelmesine maske takılıyken nefes alıp verme esnasında gözlükte oluşan buhar nedeniyle en fazla gözlük takanlar isyan etti. Ancak hepimiz zamanla maske takmaya alışmakla kalmadık, maske takmayanları uyarır olduk. Peki, ‘Covid-19 virüsü sürecinde neden maske takmalıyız?’ Bu sorunun yanıtını sizler için araştırdık.

Covid-19 virüsünün en fazla nefes ve öksürük yoluyla yayıldığı uzmanlar tarafından sıkça dile getiriliyor. Bu yayılımı kırmanın ise maalesef maske takmaktan başka çaresi yoktur. Kurallara uygun takılan maske ise sağlığı hiçbir şekilde tehdit etmiyor.

Maske, Covid-19 virüsüne karşı özellikle AVM; market, pazar, toplu taşıma araçları, iş ortamı ve kalabalık ortamlarda çok ciddi koruma sağlıyor. Maske sayesinde bu tür kalabalık ortamlarda virüsün hızlı yayılımı kırılabiliyor, hatta sıfıra dahi indirgenebiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi sürecinin başlangıcında yapılan açıklamada, maskenin sadece kronik rahatsızlığı olanlar tarafından takılmasının zorunlu olduğu ifade edilse de pandeminin ilerleyen sürecinde semptom göstermeyen vakalarında virüsü hızla yaydığı tespit edilince herkesin maske takması zorunlu hale geldi.
Halkın çoğunluğunun virüsten korunmak için taktığı basit cerrahi maskeler Covid-19 virüsüne karşı yüzde 70 oranında bir koruma sağlamaktadır. Mikro partiküllerin yüzde 95’ini filtreleyen N95 maskesini ise Covid-19 virüsü enfekte olmuş vakayla direkt temas edenler takmalıdır. Çoğunluğu tek kullanımlık olan maskelerin ömrü 4 ila 9 saat aralığında değişmektedir. Bu aralık içerisinde maskeyi çıkarıp tekrar takmanın kurallara uygun hareket edildiği takdirde bir sakıncası yoktur.

Sosyal Mesafe Kuralına Niçin Uymalıyız?

Toplum olarak samimi davranmayı pek sevdiğimizden araya mesafe koymayı hiç sevmeyiz. Ama söz konusu sağlık olunca hepimiz birbirimize karşı anlayışlı davranarak aramıza mesafe koysak da buna da kolay alıştığımız söylenemez. Hatta çoğumuz, kendi kendimize ‘Sosyal mesafe kuralına niçin uymalıyız?’ sorusunu sormuşuzdur. Şimdi sosyal mesafe kuralına niçin uymamız gerektiğini hep birlikte bir kez daha hatırlayalım.

Covid-19 virüsü enfekte olmuş bir kişiden başka insanlara virüs bulaşmasını engellemenin en etkili yollarından birisi de şüphesiz sosyal mesafedir. Bunun için özellikle halkın yoğunlaştığı AVM, toplu taşıma durakları, bankalar, okullar gibi kalabalık ortamlarda yerlere 1,5 metre sosyal mesafe çizgileri çizilerek herkesin bu çizgiler dahilinde kalması istenmiştir. Ayrıca parklardaki banklarda, kamu kurumlarındaki, AVM gibi kalabalık ortamlardaki oturma yerlerinde birer kişilik ara bırakılarak herkesin sosyal mesafe sınırlarında kalması sağlanmıştır.

Bir kişinin, kendisine enfekte olmuş Covid-19 virüsünü en az 3,3 kişiye bulaştırdığı düşünüldüğü zaman sosyal mesafenin önemi daha iyi anlaşılır. Sosyal mesafe sayesinde sosyal bulaşmaların önüne geçilerek virüsün toplum içerisindeki yayılımı etkili bir şekilde kırılmaktadır. Hatta sosyal bulaşmalara maruz kalmamak için Dünya Sağlık Örgütü tarafından zorunlu olmadıkça dışarıya çıkılmaması ve evde vakit geçirilmesi önerildi. Dışardayken etrafınızda hapşıran ya da öksüren kişiler varsa sosyal mesafeyi kesinlikle korumak gerekiyor. Sarılma, tokalaşma ve öpüşme gibi selamlaşma yöntemlerinin de sosyal mesafe kuralının ihlali olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerekiyor.
Covid-19 virüsünün toplum içerisinde en etkili yayılımında genç yetişkinlerin başı çektiği uzmanlar tarafından ifade edildiği için genç ve sağlıklı olan bireylerin sosyal mesafe kuralına daha fazla riayet etmesi gerekiyor. Gün içerisinde sosyal aktivitesi çok fazla olan genç yetişkinlerin bu konuda bilinçli davranması, yaşlılara ve kronik rahatsızlığı olanlara virüsün bulaşma riskini de düşürecektir.

Covid-19 Virüsünden Korunmada Temizliğin Önemi

Toplum olarak çok temiz olsak da Covid-19 virüsünden korunmak için özellikle dikkat etmemiz gereken kurallar olduğunu unutmamız gerekiyor. Covid-19 virüsü solunum damlacıklarıyla bulaşmakta ve bu damlacıklar yüzeylerle temas ettiği zaman saatlerce, hatta günlerce bu yüzeylerde yaşayabilmektedir. Bu nedenle ellerimizi yüzeylerle mümkün olduğunca az temas ettirmeli, yüzeylerle temas ettiğinde de yıkamalı ya da dezenfektanlar ile ellerimizi dezenfekte etmeliyiz.

Ellerimizin özellikle dışardayken ağız, burun, göz ve yüz ile temas etmemesine çok dikkat etmeliyiz. Yine gün içerisinde çok sık temas halinde olduğumuz cüzdan, cep telefonu ve çanta gibi kişisel eşyalarımızı sık sık dezenfekte etmeyi ihmal etmemeliyiz. Çantamızın içerisinde kolonya veya el dezenfektanı mutlaka olmalıdır.

Kişisel hijyenin önemi ile ilgili çocuklarında mutlaka bilinçlendirilmesi gerekiyor. Özellikle el yıkamanın önemi çocuklara kavratılmalı ve doğru el yıkama tekniği çocuklara öğretilmelidir. Çocuklara temas etmemesi gereken yerler ile ilgili uyarılar yapılmalıdır. Yine öksürme ve hapşırma esnasında çocuklar tek kullanımlık mendil kullanmalı ve bu mendilleri çöpe atmalıdır. Kirli yüzeylerle temas etmemesi gerektiği hususunda çocuklar sık sık uyarılmalıdır.
İnsanlar, pandemi süreciyle birlikte evde daha fazla vakit geçirdiklerinden evdeki hijyenin önemi daha da artıyor. Evde çok fazla temas edilen yüzeyler daha sık aralıklarla temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. Klor etkili bir dezenfektan olduğundan ev temizliğinde klorlu çamaşır suyunun tercih edilmesi gerektiğini Dünya Sağlık Örgütü de ifade etmiştir. Evdeki elektrik düğmelerinin, kapı kollarının, sehpa yüzeylerinin, masaların, musluk başlarının, banyo ve tuvaletlerin klorlu çamaşır suyuyla yüzeye göre sıkça silinmesi veya yıkanması bu süreçte önemlidir. Böyle bir hijyen için 5 litre suyun içerisine yarım çay bardağı klorlu çamaşır suyu katmak yeterlidir. Koltuk, kilim, halı gibi yüzeyler sabunlu suyla sık sık silinebilir.

Bu haber toplam 2070 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim