• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 2 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Bursa 5 °C
  • Antalya 11 °C
  • İzmir 9 °C

Çipli gözler takacağız

Çipli gözler takacağız
Yakın zamanda körlüğün tarihe karışabileceğini söyleyen Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu,..

Yakın zamanda körlüğün tarihe karışabileceğini söyleyen Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu, "Gözün içine yerleştirdiğimiz mikroçip'le tavuk karası yüzünden görme yetisini kaybetmiş kişiler görmeye başlayacak. Bu işlem yakında Türkiye'de de yapılacak" dedi

Florence Nightingale Göz Bölümü Başkanı Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu, göz sağlığı konusundaki yenilikleri anlattı.
Körler için mikroçipler geliştiriliyor. Türkiye'de bu alandaki son gelişmeler neler?
Körlerin ve az görenlerin ışığı ve cisimleri tanıyabilmeleri için retinal mikroçip'ler yerleştirilmesi birçok araştırmaya konu oluyor. Bu uygulamada, gözün arkasına retina üzerine düşen ışığı ve cisimleri algılayıp beyne iletebilen algılayıcı mikroçip'ler yerleştiriliyor. Bu mikroçip'ler, göze gelen görüntüleri elektriksel sinyaller haline çevirip beyne gönderiyor ve görme gerçekleşiyor. Çok seçilmiş hasta grubunda denemelerimiz devam ediyor. Mikroçip çalışması, tavuk karası yüzünden görme yetisini kaybetmiş kişilerde uygulanmaya başlanacak. Bizler de seçme hastalar üzerinde bu işlemi yakın zamanda Türkiye'de yapacağız.

KÖRLÜK BİTİYOR MU?
Körlük tamamen ortadan kalkıyor mu?
Kör olma olasılığı, gelişen tıp teknolojisi ile her geçen gün azalmaktadır. 'Sarı Nokta Hastalığı'nda kör olma ihtimali azalırken, kaza gibi başka nedenlerle görme sinirinin hasarı sonucu gelişen körlüğün karşısında şu an elimiz kolumuz bağlı. Araştırmalar, mikroçip yönteminin körlüğü önlemede önemli bir rol alacağını gösteriyor. Günümüzde körlük ortadan kalkıyor. Fakat tamamen kalkması ne yazık ki, çok yakın bir gelecekte beklenmiyor.

ESKİ YÖNTEMLER YİNE GEÇERLİ!
Gözlük tamamen tarih mi oluyor? Yaşlıların gözlük kullanması artık bitiyor mu?
Çok odaklı (Multifokal) göz içi lensler, lazer ve şu an denenmekte olan yöntemlerle genç insanlarda olduğu gibi yaşlı insanların da gözlük kullanma ihtiyaçları azalacak. Fakat görme kusurunu düzeltmede en eski yöntemlerden biri olan gözlük, yine de kullanılacak. Günümüzde lazerler ile gözlüğü ortadan kaldırabildiğimiz halde kişilerin halen gözlük taktığını ve kontak lens kullandığını biliyoruz. Bu tamamen bir tercih meselesi olup bizce görüntü kalitesinde lazer ve kontak lens, gözlüğün çok önündedir.
Gen tedavisi ve kök hücre ile ilgili son durum nedir?
Gece körlüğü veya tavuk karası olarak bilinen 'Retinitis pigmentosa' hastalığında gen ve kök hücre tedavileriyle ilgili çalışmalar yoğunlaşıyor. Araştırmalar, özellikle gece körlüğünde çok iyi sonuçlar alındığını gösteriyor. Ayrıca 60 yaş üstü kişilerde çok yüksek oranda gözüken 'Sarı Nokta Hastalığı'nda gen tedavisi açısından birçok çalışma yürütülüyor. Bu çalışmaların sonuçları ve gen tedavisindeki son bilgiler yakın zamanda açıklanacak.

YAKIN GÖZLÜĞE ÇÖZÜM
Yakın gözlüklerden kurtulmak için yeni geliştirilen teknikler var mı? Evet. 'Lasik Operasyonu'nda lazer uygulamadan önce kornea dediğimiz gözün dış tabakasından ince bir zar kaldırılmakta, lazer uygulanıp bu kapakçık kapatılmaktadır. 'Monovizyon' dediğimiz teknikte ise hastalara bir göz uzağı görmeleri için, lazer tedavisi yapılmaktadır. Bu tekniklerle, ideal tedavi yöntemleri aranmaktadır.

SARI NOKTA HASTALARINA ÇİĞ YUMURTA DİYETİ
Yaşa bağlı 'Sarı Nokta Hastalığı'nın görülme sıklığı nedir?
Yaşlılığa bağlı 'Sarı Nokta Hastalığı' önemli bir sağlık sorunudur. 65 yaş üzeri insanlarda görülme oranı yüzde 15, 75 yaş üzerinde yüzde 40 civarındadır. Körlük sebebi olabilir. Hastalığın yüzde 40'ı tedavi ile önlenebilir. 40 yaşından sonra yılda en az bir defa, göz muayenesi ile bu hastalık da erkenden tanınabilir.
'Sarı Nokta Hastalığı'nın risk faktörleri nelerdir?
'Sarı Nokta Hastalığı' için en önemli risk faktörü yaştır. Yani ne kadar yaşlı olunursa, bu hastalıkla karşılaşma riski o kadar yüksektir. Hastalık, 50 yaşından sonra ilerler. Türkiye'de bir milyonun üzerinde kişi, yaşa bağlı 'Sarı Nokta Hastalığı'na yakalanmıştır. Bu insanlar yavaş yavaş görme kaybına uğrar ve günlük yaşantıları kısıtlanır. Kadınlarda; sigara, yüksek kolesterol, hipertansiyon ve vitamin yönünden eksik beslenme risk faktörleri arasında sayılır. Tabii ki, kalıtım da önemlidir.

ÖZEL VİTAMİNLER VAR!
Nasıl bir tedavi öneriyorsunuz?
Kuru tip için tedavi gerekmez. Ancak koruyucu amaçlı özel vitaminler vardır. Yaş tip için ise yaklaşık dört yıl önce gözün içerisine ilaçlarla enjeksiyon yapmaya başladık. Enjeksiyon yapılırken göz uyuşturuluyor. Gözün, beyaz alanından gözdeki camsı sıvısının içine ilaç enjekte ediliyor. Bu ilaç hem görmeyi azaltan yenidamar oluşumunu engelliyor hem de mevcut olan damarları ortadan kalkıyor. Hastanın, merkezi görmesi açılıyor. Göz içi enjeksiyon tedavisi görme kalitesini ve gücünü artıran bir özellik içeriyor. Göz içi enjeksiyon maddeleri, bağırsak kanserinde kullanılan ilaçlardan üretiliyor.
'Sarı Nokta Hastaları' ne yemeli?
Yapılan çalışmalarda, 'Sarı Nokta Hastaları'nda lutein ve zaeksantin düzeyi düşük bulunmuştur. Luteini, gıdalarla fazla alanlarda, yaşa bağlı 'Sarı Nokta Hastalığı' ve katarakt daha az görülür. Yumurta sarısında fazlasıyla bulunan lutein ve zeaksantin, rafadan ve katı pişmiş yumurtada ısınmanın etkisiyle özelliklerini kaybeder. Bu nedenle çiğ yumurta ile daha iyi alınır.

SON YENİLİK: GÖZE KAYNAK YAPIYORUZ
Pratikte en çok uygulanan ameliyatınız olan katarakt operasyonlarında yeni gelişmeler var mı?
Evet, çok önemli bir gelişmeden bahsedebiliriz. Bölümümüzün genç hekimlerinden doktor Rıfat Rasier'in kendi imzasını taşıyan yeni bir yöntemi var. Normal katarakt operasyonlarında, ameliyat sonrası kesi kapatılması bazı vakalarda yara yeri sızıntısı ve enfeksiyon riski gelişiyordu. Bu nedenle açık bırakılan kesi yerinde ameliyat sonrasında göz içine bakteri yerleşirse, enfeksiyon oluşabiliyordu. Ameliyat ne kadar başarılı geçerse geçsin, bazen göz kaybına kadar giden enfeksiyonlar oluşabiliyordu. Dr. Rıfat Raiser'in geliştirdiği teknik sayesinde laserle göze kaynak yapılması sağlandı. Yani göze dikiş atılmadan, lazer yardımıyla kesi kapatıldı. Böylece operasyon riski azalırken operasyon süresi kısaltıldı.

KATARAKT YAŞLIDA KALÇA KIRIYOR
Katarakt ameliyatları çok mu yapılıyor?
Göz hastalıklarının en çok yapılan ameliyat çeşitidir. Türkiye'de yılda 100 bin kişi katarakt ameliyatı oluyor.
Katarakt ameliyatının hangi aşamada yapılması lazım?
Eskiden görmenin tamamen kaybolması beklenirdi. Günümüzde rahatsızlık vermeye başladığı an, yani hasta daha tam görürken bile ışık rahatsızlığı, gözde sulanma gibi şikayetleri olduğunda da yapılabilir.

ARTIK DÜŞMEYECEKLER!
Katarakt ameliyatı şart mı? Hangi durumlarda yapılmalı?
Olgunlaşmış kataraktta, görme tamamen kaybolmuştur. Yalnızca ışık hissi algılanır. Bu seviyede veya biraz daha iyi durumda katarakt şarttır. Çünkü kişi, hayatını idame ettiremez. Yaşlılar arasında düşme ve kalça kırıklarının ne kadar sık olduğunu görmekteyiz. Bu yaşlıların çoğu katarakt nedeniyle önünü tam görememekte ve bu yüzden düşmektedirler. Ameliyat ise kesin çözümdür.

ESRA TÜZÜN



Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 4671 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim