Memişoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlık hizmetinin çok özellikli bilgi ve standart gerektirdiğini söyledi.
İnsanların sağlığını riske atacak herhangi bir olumsuzluğun kabul edilemez olduğunu vurgulayan Memişoğlu, "Üstelik de bizim dinimiz gibi ulvi bir dini kullanarak, istismar eden insanlara hiç tahammülümüz yok. İl Sağlık Müdürlüğü olarak bu tür, sağlık hizmet sunumu standardize edilmemiş veya geleneksel tıp uygulamaları yapılsa da bizden izni olmayan, standardı, ruhsatı olmayan hiçbir uygulamaya izin vermiyoruz." ifadesini kullandı.
Bununla ilgili gerekli çalışmaları da her zaman yaptıklarını dile getiren Memişoğlu, şunları kaydetti:
"Bu olayda da bize gelen ihbar neticesinde bura, ilçe sağlık müdürlüğünce denetlenerek, kaçak çalıştırıldığı hususu tespit edilmiş ve Küçükçekmece Savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Kaymakamlık tarafından da bununla ilgili kapatma ve gereğinin emniyetçe yapılması için yazı yazılmış ve kapatma aşamasına gelinmiştir. Herhangi bir izni, ruhsatı olmayan bu yer resmi olarak emniyet teşkilatınca kapatılacak. Biz sağlığımızı yolda bulmadık. İnsanlar sağlığını yolda bulmadılar. İstanbul'da, yetkisiz, yetersiz hiçbir sağlık hizmeti sunumuna izin vermeyeceğiz. Bunu herkesin bilmesini istiyoruz. Bu, Suriyeliler olsun, diğerleri olsun, geleneksel tıp olsun sağlık hizmeti sunacaklar, bu hizmeti sunacak standartta ve yeterlilikle olan insanlar olacaktır. İl Sağlık Müdürlüğü olarak bunun takipçisiyiz. Bununla ilgili bir görüntü, duyum olduğu zaman biz gereğini yapıyoruz. Bunun haricinde de rutin denetimlerle de bunu tespit etmeye çalışıyoruz. Kamuoyu bunu bilsin."
- "Vatandaşlarımız ilaç adı altında verilen ne idiği belirsiz şeyleri kullanmasınlar"
İl Sağlık Müdürü Memişoğlu, Sağlık Bakanlığı ya da İl Sağlık Müdürlüğünce onaylanmış, ruhsatlanmış sağlık tesisleri haricindeki yerlerin sağlığa ciddi zararlar vereceğine işaret ederek, "Çünkü biz vatandaşlarımızın sağlığı için burada oturuyoruz. Biz onlara sağlığı en iyi şekilde sunacak kurum ve kişileri ruhsatlandırıyoruz, yetkilendiriyoruz. Kesinlikle bu tür yerler, vatandaşlara zarar veriyor. Bunu biz çok net görüyoruz. Bazı uygulamaları, ilaç dedikleri ne idiği belirsiz şeyleri kullanmasınlar. Sonra böbrek, kalp, karaciğer yetmezlikleriyle, ölüme sebebiyet veren hususları görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bu durumların insan hayatı için risk teşkil ettiğini dile getiren Memişoğlu, şöyle devam etti:
"Biz bu hususta insanlarımızın Sağlık Bakanlığı ya da İl Sağlık Müdürlüğünce yetkilendirilmemiş yerlere gitmemesini, buradan medet ummamalarını özellikle tavsiye ediyoruz. Çünkü bizim işimiz sağlık standartlarını, sağlık hizmetini en iyi sunulmasını sağlamak. Maalesef insanların duygularını, mağduriyetlerini, düşkünlüklerini kullanan insanlıktan nasibini almamış kişiler çıkıyor. İnşallah bunlar Türkiye'de gittikçe azalırlar, biz elimizden geldiğince bununla mücadele ediyoruz, halkımızı da bunlara talepkar olmaması için uyarıyoruz. Sonuçta toplumumuzca, sağlığın kıymeti, kaybedilince anlaşılıyor. Bu tür yerlerin sağlığı kaybettirme oranı çok daha yüksek yerler. Elimizdeki tüm personelle, ilçe sağlık müdürlüklerimizle bu tür kaçak, izinsiz, ruhsatsız yerlerin tespitine çalışıyoruz ama halkımızdan da aynı anda bu yerleri tespit edip, gördüklerinde bize bildirmelerini istiyoruz."
Kemal Memişoğlu, geleneksel tıp ile ilgili bir yönetmelik oluşturulduğunu anımsatarak, geleneksel tıbbın da artık Bakanlık tarafından kontrol edilebilen ve denetlenen bir alan olduğuna işaret etti.
Bakanlığın bu anlamdaki başvuruları incelediğini ve komisyondan çıkan karar doğrultusunda da bu alanda hizmet verecek alanlara yetki veya ruhsat verildiğini kaydeden Memişoğlu, vatandaşların iş yeri ruhsatı, izin belgesi ya da bir ilacın kullanılmasıyla ilgili belgeleri görüp, sorma hakkı olduğunu da sözlerine ekledi. AA