Çin'in Güney Kore Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, iş, turizm, sağlık, üçüncü ülkeye geçiş ayrıca genel ve özel işler için yapılan vize başvurularının askıya alındığı belirtildi. Açıklamada, söz konusu kararın, "Güney Kore'nin ayrımcı giriş kısıtlamaları nedeniyle alındığı" ifade edildi.
Japon haber ajansı Kyodo da turizm sektöründen kaynaklara dayandırdığı haberinde, Çin'in Japonya vatandaşlarına da vize vermeyi durdurduğunu bildirdi. Haberde, hükümetin Çinli yolculara yönelik tedbirleri duyurmasının adından, Çin'in Japonya Büyükelçiliğinin hiçbir vize başvurusunu kabul etmediği aktarıldı.
Güney Kore Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Çin'in kararından "üzüntü duyduklarını" belirterek, "Hükümetin karantina tedbirlerini güçlendirme kararı bilimsel ve objektif gerekçelere dayanmaktadır. Çin tarafı ile yakın iletişimi sürdürerek, hükümetimizin pozisyonunu bir kez daha aktaracağız." ifadelerini kullandı.
Çin Dışişleri Bakanı Çin Gang, dün Güney Koreli mevkidaşı Park Jin ile telefon görüşmesinde Seul'un uyguladığı sınır tedbirlerine dair endişelerini dile getirmiş, hükümetin "objektif ve bilimsel bir tutum izlemesini umduklarını" belirtmişti. Bakan Çin, görüşmede vizelerin askıya alınacağına değinmemişti.
Güney Kore ve Japonya, Çin'in 8 Ocak'tan itibaren sınırlarını açacağını duyurmasının ardından sınır aşırı yayılma endişesiyle Çin'den gelen yolculara tedbir alacağını bildiren ülkeler arasında yer almıştı.
Güney Kore, Çin'den gelen yolculardan seyahat öncesinde ve varışta PCR testi yaptırmalarını isterken, 31 Ocak'a kadar Çin vatandaşlarına kısa süreli vize vermeyi durdurmuştu.
Hükümet, ayrıca Güney Kore ile Çin arasındaki uçuşları yalnızca başkent Seul'deki Incheon Havalimanı ile sınırlayarak Busan, Daegu ve Jeju şehirlerine uçuşları askıya almıştı.
Japonya da aynı şekilde Çinli yolculara test zorunluluğu getirirken, bazı şehirlere uçuşları askıya almıştı.
Birçok ülkenin, Çin ve bölgelerinden seyahat edenlere yönelik önlemlerini duyurmasının ardından Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, önlemlerden bazılarının "orantısız" ve "kabul edilmez" olduğunu, siyasi ve ayrımcı amaçlar için kullanıldığını savunarak "Farklı durumlara yanıt olarak, karşılıklılık esasına göre, mukabil tedbirler alacağız." ifadelerini kullanmıştı.