Cilt kanserine davetiye çıkarmayın!

Yaz ayları bronzlaşmanın ve güneşin tadını çıkarmanın zamanı olsa da, sağlığımız için "güneşle dost olmanın" bazı kurallarını hatırlamamız gerekiyor. Havaların artık iyice sıcaklaştığı bu günlerde tatil planlarının da arttığına işaret eden Bayındır Hastanesi Söğütözü Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Pınar Öztaş, hem şehirlerde hem de tatil bölgelerinde güneşin zararlı ışınlarından korunmak için alınabilecek önlemler hakkında bilgi verdi.

Özellikle kadınların, bronz teni yazın güzellikle ve sağlıkla eş anlamlı gördüğünü belirten Doç. Dr. Öztaş, bronzlaşmanın aslında cildin güneşe karşı çektiği bir perde olduğunu belirtiyor. "Güneşten ya da suni kaynaklardan (solaryumdan) gelen ultraviyole ışınlarına deri doğal bir cevap vererek kararıyor. Melanosit dediğimiz hücreler, cildimize renk veren melanin maddesinin salgılanmasından sorumludur. Melaninin görevi ise, cildimizi güneşin zararlı etkisinden korumaktır. Çok yoğun güneşe maruz kalındığında, vücut buna koruyucu tepki olarak melanin üretimini hızlandırır. Bu da bronzlaşmanın sebebidir."

Güneşlendiğiniz saatlere dikkat edin

Tatilde bir an önce bronzlaşmak için güneş ışınlarının yoğun olduğu saatlerde güneşlenmenin cilt açısından çok tehlikeli olduğuna işaret eden Doç. Dr. Pınar Öztaş, "Güneş ışınlarının dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında güneşten korunun" uyarısında bulunuyor. Bu saatlerde güneşe maruz kalmak ile kanserojenik etki artıyor ve ciltte erken yaşlanma görülebiliyor. Doç. Dr. Öztaş ayrıca "mavi göz, açık renk veya kızıl saç, beyaz ten, güneş ile kolayca güneş yanığı olabilen cilde sahip olmak, vücudunda çok sayıda benlerin olması, yüksek dozda UV ışınına maruz kalmak” gibi durumların deri kanseri gelişimi açısından risk faktörü olduğunu hatırlatıyor.

Güneş gözlüğü takın!

İster şehirde olun ister tatilde, güneş gözlüğü takmak önemli. Doç. Dr. Öztaş, güneşlenirken ayrıca yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanılması gerektiğini de vurguluyor.