Genel Başkan Yardımcısı Taşkın: "Bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmalar ve çalıştayımızdan çıkan rapordan da yararlanarak bir Aktif Yaşlanma Politika Belgesi'ni kamuoyuyla paylaşacağız. Bu belge ilgili konuda seçim bildirgemizin ana çerçevesini oluşturacak"
Taşkın, parti genel merkezinde düzenlenen "Yaşlılara Yönelik Sosyal Politikalar Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, dünyada kronolojik yaşlılık sınırının 65 yaş olarak kabul edildiğini bildirdi.
Türkiye'de 65 yaş üstü vatandaşların sayılarının hızla arttığının görüldüğünü aktaran Taşkın, "Bir başka ifadeyle söylersek, ülkemiz hızla yaşlanmaktadır." dedi.
Yüksel Taşkın, 65 yaş ve üzeri nüfusun tüm nüfusa oranının yüzde 7-10 arasında olduğu toplumlara "yaşlı toplumlar", yüzde 10’un üzerinde olduğu toplumlara ise "çok yaşlı toplumlar" denildiğini ifade ederek, TÜİK verilerine göre Türkiye'de yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve üstü nüfusun, 2021'de 8 milyon 245 bin 124 kişi olduğunu dile getirdi.
Yaşlı nüfus oranının 2025'te yüzde 11, 2030 yılında yüzde 12,9, 2040 yılında ise yüzde 16,3 olacağının öngörüldüğünü kaydeden Taşkın, "Bugün burada toplanmamızın temel nedeni de budur aslında. Bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmalar ve çalıştayımızdan çıkan rapordan da yararlanarak, CHP olarak bir Aktif Yaşlanma Politika Belgesi’ni kamuoyuyla paylaşacağız. Bu belge ilgili konuda seçim bildirgemizin ana çerçevesini oluşturacak." diye konuştu.
Türkiye nüfusunun hızla yaşlanmasını, çok boyutlu ve ciddi sorunlarla karşı karşıya olunduğunun işareti olarak değerlendiren Yüksel Taşkın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bazıları 'yaşlı bireyler için en önemli sorun sağlık sistemi, emeklilik sistemi, yoksulluk-yoksunluk veya sosyal hizmetlerdeki aksamalar' diyebilir. Biz CHP olarak en önemli sorunu yaşlı bireylerin hayata katılım hakları önündeki engeller olarak görüyoruz. Yaşlılığın kendisini bir edilgenleşme, kenara çekilme süreci olarak gören 'yaşlı ayrımcılığı' dediğimiz tutumlar bütünü, ne yazık ki sadece sıradan yurttaşlarımızın bir bölümünde yaygın değildir. Mesela, 'Herkes işe giderken sabah sabah otobüse binmeseniz olmaz mı?' cümlesi bugünlerde çok duyduğumuz bur cümle. Bu bakış açısı, kamu yöneticilerinde de çok yaygındır. Ama devir değişti. Paradigmamızı değiştirmeliyiz. Yaşlı bireyler, 'edilgen', 'muhtaç' veya 'hizmete muhtaç' olarak algılanmak istemiyor. Doğru ve bütüncül sosyal politikalarla hayata aktif katılımları önündeki engeller kalksın istiyorlar. Artık hedef aktif yaş almadır. Ana sorunu veya hedefi bu şekilde koyduğumuzda, sağlık ve emeklilik gibi bileşenleri olan sosyal güvenlik sistemine, yoksulluk ve yoksunluk sorunlarına veya sosyal hizmetler alanına nasıl yaklaşmamız gerektiğini çok daha iyi planlayabiliriz."
- "Yaşlı kadınlar daha yoksul"
Sorunun çok ciddi ve yakıcı olduğunu ifade eden Taşkın, en önemli sorunlardan birinin de yoksulluk ve yoksunluk olduğunu belirtti. TÜİK’in Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre, yoksulluk oranının yaşlı nüfus için 2020'de yüzde 16,7 olduğunu belirten Taşkın, yaşlı kadınların ise daha yoksul olduğunu söyledi. Taşkın, "Yaşlı nüfusun yoksulluğu cinsiyete göre incelendiğinde, yaşlı erkeklerde yoksulluk oranı 2020'de yüzde 15,6 oldu. Yaşlı kadınlarda yoksulluk oranı ise yüzde 17,6." dedi.
Asgari ücretin altında maaş alan emekli sayısını bilmediklerini, Sosyal Güvenlik Kurumunun bu veriyi paylaşmadığını aktaran Yüksel Taşkın, Türkiye'de tek başına hanede yaşayan sayısında da çarpıcı artış olduğuna dikkati çekti.
Taşkın, "Türkiye'de 2021 yılında toplam 25 milyon 329 bin 833 haneden 4,7 milyonu tek kişilik hanedir." bilgisini paylaştı.
CHP'nin çözüm önerileri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Taşkın, güçlü, etkin ve adil bir sosyal devleti inşa ederek bu sorunları gidereceklerini söyledi. Taşkın, bu hedefe ulaşmak için üç temel ilkelerinin ise "üretim, güvenceli istihdam ve bölüşüm" olacağını aktardı.
CHP’nin yoksullukla mücadele stratejisinin tamamlayıcı bileşenlerini, "Aile Destekleri Sigortası (ADS), Sosyal Hizmetler Devrimi ve kadın istihdamı"nın oluşturacağını belirten Taşkın, şunları anlattı:
"Bakım güvence modelini kuracağız, bakım sigortasını başlatacağız. Uzun dönem yatılı kurum bakımı hizmeti için sırada beklemeye son vereceğiz. Kısa süreli ve geçici bakım hizmetlerini etkin hale getireceğiz. Evde bakım hizmeti sunan aile üyelerini destekleyeceğiz, onları sigortalı yapacağız, izin ve tatil imkanı sağlayacağız. Yaşlılara yönelik gündüz hizmetlerini yaygınlaştıracağız. Bunun için kapsayıcı bir mevzuat oluşturup yerel yönetimleri güçlendireceğiz. Ayrıca Gündüz Hizmet Merkezleri açacağız."
Konuşmaların ardından farklı şehirlerden akademisyenlerin katıldığı çalıştay, çeşitli masalar oluşturularak devam etti. Her çalışma masasının raporlarının derleneceği ve çalıştay politika notlarının oluşturulacağı kaydedildi.