Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Gökhan Çetinsaya, Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde "Büyüme, Kalite, Uluslararasılaşma: Türkiye Yükseköğretimi İçin Bir Yol Haritası" başlıklı raporunu sundu. 2013 yılında yükseköğretimde okullaşma oranının resmi olarak yüzde 75'e çıktığını belirten Çetinsaya "İngiltere, Fransa gibi brüt okullaşma seviyelerini yakalamış ve hatta geçmiş durumdayız. 2050'ye kadar üniversite çağına gelen nüfusumuz 1 milyon 250 bin civarında olacak" dedi.
'Her şey var ama...'
Öğrenci sayısındaki artışla kıyaslandığında öğretim elemanı artışının geride kaldığını vurgulayan Çetinkaya "Türkiye'deki öğretim üyelerinin maaşları son derece dezavantajlı bir konumda. Bu konumla nitelikli beyinleri ve gençleri akademide kalmaya ikna etmemiz çok zor" dedi.
Çetinsaya "Fiziki şartlarımız var, öğrencimiz var, öğrencimiz daha da olmaya devam edecek. Her şey var ama öğretim üyesi olup olmayacağını bilemiyoruz 10 yıl sonra. Yeterli, nitelikli öğretim üyesi olup olamayacağı, bu sistemi sırtında taşıyacak, koşturacak öğretim üyeleri olup olmayacağı konusunda hepimizde soru işaretleri var, eğer bugünkü politikalarımızı değiştirmezsek" diye konuştu.
45 bin ihtiyaç
Türkiye'de 20 bini doktoralı olmak üzere 45 bin öğretim elemanına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Çetinsaya şunları söyledi: "Her yıl yaklaşık 18 bin 500 öğretim elemanı sisteme dahil edilmelidir. Öğretim üyesi açığını telafi etmenin yolu nitelikli doktora mezunu yetiştirmekten geçiyor. Türkiye'de her yıl 4 bin 500 civarında doktora mezunu veriliyor. Bu sayı Amerika'da 61 bin, Rusya'da 27 bin, Almanya'da ise 25 bindir."