Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı katıldığı Kars, Erzurum, Erzurum Üniv, Gümüşhane ve Trabzon şubelerimizin genel kurullarında konuşma yaptı. Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı yaptığı konuşmalarda Sağlık, çalışma hayatı ve Türkiye'nin gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Karsta yaptığı konuşmada Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci "Sen şu sendikaya, sen bu sendikaya üye ol" diye baskı yaptığını söyleyerek, "Biz arzu ediyoruz ki, sendikal mücadele içerisine kamu bürokrasisi girmesin, karışmasın bu işe. Adam kendi işini iyi yapmıyor. Ama her işe müdahale ediyor. Kars'ta da olduğu gibi Sağlık İl Müdürü işi gücü bırakmış sendikalar arasında "gir o sendikaya, git bu sendikaya üye ol" diye kapı kapı dolaşıyor. Senin işin bu değil. Senin işin merkezi hükümetin ve devletin vermiş olduğu görevleri yerine getirmektir. Vatandaşa sağlık hizmetinin en iyi şeklide verilmesinin sağlamaktır. Sendikalar arasında ayrım yapmak değildir. Onun için diyoruz ki bürokratlar akıllarını başlarına toplamalıdırlar. Bilmeliler ki bugünün yarını da vardır. Çünkü adaletsizliğin olduğu bir yerde hiçbir şeyden bahsedemezsiniz. Bu nedenle bu uyarıyı Kars'tan yapmak gereği duydum. Çünkü biz bu konularda daha önce defalarca ikaz ettik ve uyardık Yöneticiler ile bunları paylaştık. Dün de Sayın Kars Valisi ile bunları paylaştık. Bu tür ayrımcılık ve baskılar Kars'ta son bulacak. Bu baskılara Türk Sağlık-Sen son verecek." diye konuştu.
Sözlerini "1992 yılında sendikal mücadeleye başladığımızda kamu görevlilerinin bir kısmı, bazı çevreler ve kamuoyu; memurlara sendikal hakların verilip verilmeyeceğini sordu. Türkiye'deki demokrasinin bunun için yeterli olmayacağını onun için bu çabaların, gayretlerin ve mücadelenin boşuna olduğunu ifade ediyorlardı. Ama bir avuç kamu görevlisi milletini, vatanını kamu çalışanlarının haklarını korunması noktasında başlatmış oldukları mücadele tam 18. yılını doldurmuştur. İlk başladığımızda sürgünlere ve kıyımlara uğradık. Onun için bu mücadelede emeği geçen arkadaşlarımı canı gönülden kutluyorum." diyerek tamamladı.
Genel Başkan Kahveci: Bedel Ödeyerek Haklarımızı Aldık
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Türk Sağlık-Sen Trabzon Şubesinin, Kanuni Anadolu Lisesinde düzenlenen 4. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, sendikal hakların kazanılması amacıyla yapılan çalışmalara değindi.
Alınan haklar karşılığında bir bedel ödendiğini söyleyen Kahveci, şöyle konuştu:
''Şu sözleri çok duyduk. Bizlere, 'beyhude ve boşa uğraşmayın, bu ülke demokrasisi kamu görevlilerine sendikal hakları vermez' dediler. İşte işçilerimizin 1946 yılında başladıkları sendikal mücadelelerinin hala eksiklikleri olduğu tartışılıyor. Demek ki bu dinamik bir süreç. Ama biz kamu görevlileri olarak o kadar uzun bir süreç yaşamadık. Birazda işçi sendikalarından gelen bir birikimimiz vardı. Sendikaların kuruluşu, Türkiye demokrasisi için fazla gelir denen sözler çok fazlaydı. Ancak o sözleri bir bir aştık. Sürgüne ve baskıya tabi kalan arkadaşlarımız oldu. Bedel ödenmeden bu haklar alınmadı.''
Yeni bir anayasanın hazırlanması konusunda yapılan tartışmaları anımsatan Kahveci, görüşlerini, ''Darbe anayasası dediğiniz maddelerin 80'i değiştirilmiş, şimdide 26'sı daha değiştirildi. Değiştirilen madde sayısı 106 oldu. Anayasa paketi değişikliği referandumdan çıktı ve yeni Anayasa tartışmaları başladı. Peki soruyorum, madem yeni anayasa yapacaktınız 1 yıl sonra neden Türkiye'nin gündemini bu kadar işgal ettiniz. 26 maddelik Anayasa paketinin içerisinde zaten 24 maddesiyle bir mutabakat oluşmuştu. Ancak elma ile armudu aynı sepete koyarsanız olmuyor'' diye ifade etti.
Grev Hakkıyla Bütünleşmiş Sendika Hakkına İhtiyaç Var.
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Türk Sağlık-Sen Erzurum Şubesi'nin ''4. Olağan Genel Kurulu''nda yaptığı konuşmada, toplu sözleşme hakkının önemine değindi. Türk Sağlık-Sen'in kamu çalışanlarının hakkını savunmada üzerine düşeni yaptığını ifade eden Kahveci, ''Toplu sözleşme hakkı kamu görevlilerine verilecekse, grev hakkıyla bütünleşmiş bir sendika hakkına ihtiyaç vardır. Onun haricindeki bir toplu sözleşme hiçbir anlam taşımamaktadır'' diye konuştu.
Aynı kısır döngüyü yine yaşayacaklarını dile getiren Kahveci, şöyle devam etti:
''Tabii bu çerçevede en son toplu görüşme bu sene yapıldı. Türkiye Kamu-Sen, 4 artı 4 ek ödemeye 80 TL, aile yardımına 20 artı 20 TL, toplu görüşme primine de üç ayda bir 45 TL'lik teklife imza atmamasının tek sebebi, kamu çalışanlarının taban aylığa yansımasıdır. Sağlık çalışanları 80 TL'den faydalanamayacak. Eşi çalışan 20 artı 20 ilave aile yardımından zaten faydalanamıyor. Sağlık çalışanları için toplam artış 4 artı 4'tür. İşte bunun için ısrar ettik. Israrla 30 artı 30 taban aylığa yansıtılsın, emekliliğe yansısın, bütün kamu görevlileri faydalansın, emekliler faydalansın, hatta milletvekilleri de faydalansın istedik. Ama maalesef biz bunu kabul ettiremedik.''
Uzlaştırma Kuruluna gittiklerini ve haklı olduklarının ortaya çıktığını söyleyen Kahveci, Uzlaştırma Kurulundan ''Verilen ücret artışlarına ilaveten taban aylığa birinci 6 ay için 16 TL, ikinci 6 ay içinde 22 TL. Toplamda 38 TL, kümülatif olarak da 43-45 TL'' kararının çıktığını söyledi.
Kahveci, Uzlaştırma Kurulunun, ısrarla taban aylığa bir ücret artışının olması kararını verdiğini, ancak hükümetin Uzlaştırma Kurulu kararlarını kabul etmediğini belirtti.
