101 ülkeden 300.000’i aşkın fizyoterapist 8 Eylül Dünya Fizyoterapistler Gününü kutluyor.
Ülkemizde 50 yıldır meslek yasaları olmadan çalışmak durumunda kalan fizyoterapistler bu 8 Eylülde geleceğe umutla bakıyorlar. Sağlık Bakanlığının Sağlık Meslekleri Kanunu çerçevesinde yasal tanım müjdesini verdiği fizyoterapistler Avrupa’daki koşullara kavuşmayı, AB ülkelerindeki meslektaşları gibi tüm hekim grupları ile çalışabilmeyi istiyorlar.
8 Eylül vesileri ile Anıtkabir ziyareti yapan ve büyük illerde çeşitli organizasyonlarla bir araya gelen ve bugün sayıları 6000’i aşan fizyoterapistler “ülkemiz insanına daha iyi hizmet vermek için sabırsızlanıyoruz” diyorlar.
Türkiye Fizyoterapistler Derneği Başkan Yardımcısı Murat Dalkılınç,
Fizyoterapist olmak isteyen öğrenciler Üniversite Sınavında 500’ün üzerinde yüksek puanlar alarak Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümlerine giriyorlar. Fizyoterapistlik mesleği en çok tercih edilmede tüm bölümler arasında ikinci sıradadır. Bugün 22 okulda verilen eğitim sayesinde 2020 yılında sayımız 15.000’i aşmış olacak. Bu noktada meslek yasası olmadan çalışmamız çok ciddi sorunlara neden olmaktadır. Sahte fizyoterapistler ortalıkta cirit atmakta maalesef pek çok klinik ve merkezde, fizik tedavi adı altında faydasız uygulamalar yapılmakta devletimiz bu uygulamalara para ödemektedir. Sağlık Meslekleri Yasası bu sorunların çözülmesi için atılan en önemli adımdır.
Hızla yaşlanan ve ölüm oranlarının azaldığı ülkemizde gün geçtikçe daha çok insan fizyoterapiste ihtiyaç duymaktadır. Bu ciddi suiistimallere yol açmaktadır.
Bazı Kesimlerin Fizik Tedavi Yalanı
Türkiye Fizyoterapistler Derneği Başkan Yardımcısı son derece önemli bir konuya daha değindi. “ Maalesef, halk arasında fizik tedavi olarak bilinen hizmetlerin içi boşaltılmıştır. Bu nedenle halkın ve farklı branş hekimlerinin Fizik Tedaviye ve fizyoterapistlere olan inancı azalmıştır. Bazı kesimler bu hizmeti sadece biz reçete edebiliriz diyerek, Fizik Tedavi’yi sıcak uygulama, ultrason, elektrik akımları ve hazır egzersiz broşürlerinin verilmesine indirgemişlerdir. Bu yalan bir son verilmelidir. Dünyanın terk ettiği yaklaşımlara son verilmelidir. Gerçek hizmet hastanın problemlerinin detaylı olarak analizinden ve hastaya özgü program çizilmesinden geçmektedir. Fizyoterapistler 3 temel konuda uzmanlaşmıştır.
- Manuel Fizyoterapi Uygulamaları
- Kişiye ve probleme özel egzersiz planlanması
- Elektro mekanik yöntemlerin planlanması ve uygulanması
Bugün dört yıl üniversite eğitim alan fizyoterapistler kendi alanları ile ilgili karar verme süreçlerinden özellikle uzaklaştırılmış, diğer hekimlik branşları ile olan direk iletişim imkânları kesilmiş, sadece söylenenleri uygulayan kişiler olarak algılanması sağlanmıştır. Fizyoterapistler tüm dünyada tüm hekimlik branşları ile direk çalışabilirler, kendi alanları ile ilgili karar verme yetkinliğine sahiptirler. Gerçeklerin üstü artık örtülmemeli, Sağlık Meslekleri Yasası bize bu yönde büyük güç verecek. Binlerce meslektaşımız sabırsızlıkla bu yasanın çıkmasını bekliyor.
