Türkiye'de yaklaşık 350 bin romatoid artrit, 200 bin de ankilozanspondilit hastası bulunuyor. Görülme oranlarındaki yüksek rakamlara rağmen romatizmal hastalıklarla ilgili toplumsal farkındalık düzeyi ise bir hayli düşük.
12 Ekim Dünya Artrit Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Romatizma ve Ağrı Derneği (RADER) Genel Başkanı Prof. Dr. Ömer Kuru, hastaların deformasyonlar ve ağrı nedeniyle günlük işlerini yapmakta zorlandığını ve yaşam kalitesinin bozulduğunu ifade etti.
'HASTALIK EVLİLİKLERİ DE BOZUYOR'
Prof. Kuru, romatizmal hastalıkların evlilik hayatını da etkilediğini belirterek, romatoid artrit (RA) ile boşanma oranları arasındaki ilişkiye dikkat çekti, "Hastalık seyri sırasında yoğun bir iltihabik aktivite vardır. Bu nedenle hasta gün içerisinde kendini çok yorgun ve halsiz hisseder. Hastanın bu durumu, zaman içerisinde evlilik yaşamını da olumsuz etkiler. RA'lı hastalarda boşanma oranları, hasta olmayanlara göre daha yüksektir. Boşanmış RA hastalarının yeniden evlenme oranları ise boşanmış ancak RA'lı olmayanlara göre daha düşüktür. RA, ağrı ve fonksiyon kayıplarıyla seyreden kronik bir hastalıktır. Bunun sonucunda hastaların yüzde 40'ında depresyon gelişmekte ve depresyon etkili şekilde tedavi edilmezse, hasta sosyal çevreden izole olmaktadır" dedi.
ÖLÜME SEBEP OLABİLİYOR
Romatoid artritin, kanser ya da koroner kalp-damar hastalıklarına benzer şekilde ölümcül seyredebildiğini ifade eden Prof. Dr. Kuru şunları söyledi: "RA'daki ölüm oranları, hasta olmayanlara göre iki-üç kat daha fazladır. Yaşam süresi de hasta olmayanlara göre 5-10 yıl daha kısadır. En önemli ölüm nedenleri kalp-damar hastalıkları, enfeksiyonlar ve mide-bağırsak kanamalarıdır. Vücuttaki şiddetli iltihap, damarları da etkileyerek damar sertliğine neden olmaktadır. RA, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında Multipl Skleroz ve kalp hastalıklarıyla beraber en üst sırada yer almaktadır. Hastalar eklemlerdeki ağrı nedeniyle; düğme açıp kapama, çatal bıçak tutma, kavanoz açma gibi basit hareketleri yapamayabilir."
SİGARA BU HASTALIKTA DA BİRİNCİ NEDEN
Hastalığın ortaya çıkışında % 60 genetik, % 40 çevresel faktörlerin etkili olduğunu söyleyen Prof. Kuru, "Genetik faktörleri değiştirme şansımız yok ama çevresel faktörlerle ilgili böyle bir şansımız olabilir. Sigara içilmesi RA'nın hem ortaya çıkışında hem de ağır seyretmesinde önemli rol oynuyor. Dolayısıyla özellikle RA hastalarının sigarayı bırakması gerekiyor. Romatoidartrit hastalığında da erken teşhiş çok önemli. Hasta, belirtilerin ortaya çıkmasından itibaren ilk 12 hafta içerisinde doktora giderse ve tedaviye başlanırsa, hastalığın yok olma ihtimali var. Öte yandan son 10-12 yıldır kullanıma giren yeni biyolojik ajanlar ile romatoidartrit tedavisinde çok önemli bir aşama kaydedilmiştir. Biyolojik ajanlar sayesinde; hastaların yarısından fazlasında, RA'yı durdurmak mümkün hale gelmiştir" ifadesini kullandı.