Güneş ışınları, ‘foto yaşlanma’ ve cilt kanserlerinin başlıca nedeni olarak gösteriliyor. Bronzlaşma ise ‘bir deri hasarı’ olarak nitelendiriliyor. Renk farkı ne kadar fazlaysa, cildin gördüğü hasar da o kadar büyük oluyor. Bu nedenle bunları bilip yine de bronzlaşmak isteyenlere uzmanlar, mutlaka güneş koruyucu kullanılmasını öğütlüyor. Böylelikle istenilen görüntü sağlanırken zararlı ışınların kanserojen etkilerinden kısmen de olsa korunabileceği belirtiliyor.
International Hospital Etiler Tıp Merkezi’nden Dermatoloji uzmanı Dr. Elif Ebru Filiz, güneşten korunmak için her cildin kendine özgü özellikleri bulunduğunu, ancak cilt tipleri farklı olsa da güneş koruyucu krem kullanmanın gerektiğini vurguluyor. Dr. Ebru Filiz,“İster kumral, ister esmer, isterseniz sarışın olun, güneşin her cilt tipi için zararlı olduğunu aklınızdan çıkarmayın” diyerek, güneş ışınlarının ciltteki zararlarını en aza indirmenin yollarını anlattı.
AMAN DİKKAT!
Bronzlaşma etkisini artırmak için kakao, zeytinyağı ve kola gibi ışığı yansıtan ürünleri kullanmak, cildinizin daha çabuk bozulmasına yol açar.
ÜÇ YAŞA KADAR GÜNEŞ ÇOK RİSKLİ
Çocukken derinin koruyucu mekanizması tam gelişmemiştir. Bu dönemde oluşan güneş yanıkları (özellikle ilk üç yaşta) ‘melanoma’ adı verilen deri kanserine eğilim yaratır. Altı aylıktan itibaren fiziksel filtre içeren güneş koruyucunun, en az üç yaşından sonra ise kimyasal filtre içeren koruyucuların kullanılması gerekmektedir. Koruyucuların dışarı çıkmadan 30 dakika önce sürülmüş olması, sık tekrarlanması ve etkin şekilde kullanılması önerilir.
GÖLGEDE BiLE TEHLiKE VAR
- Bulutlu havalarda, gölgede, şemsiye ve saçak altında güneş ışınlarının yüzde 50’sinden fazlası yansır, süzülür. Bu nedenle bu bölgelerde de cildinizi koruyun.
- Yüksek yerlerde, denizde, kumda, karada etkilenme daha fazla olur. Bu bölgelerde sık sık kremlenmeyi ihmal etmeyin.
- Kumdan ve çimden de yansıdığı gibi, güneş ışınları suyun yaklaşık 1.5 metre altına kadar da geçiyor.
- Denizden veya havuzdan çıktıktan sonra kreminizi tekrar sürün.
- Yüzünüzü ve ellerinizi sadece plajda değil, gündelik yaşamda, sokağa çıkarken de koruyun.
- Güneşin dik olduğu saatlerde, 11.00- 15.00 arasında güneşten sakının.
- Koruyucunuzu güneşe çıkmadan 20- 30 dakika önce sürün. En az 2- 3 saatte bir yenileyin.
Güneşten koruyucular ultraviole adını verdiğimiz UV-A ve UV-B ışınlarına karşı koruma sağlar. İyi bir korunma için her ikisine karşı koruyan filtreler içeren ürünleri alın. Etikette yazan ‘SPF’ terimi UV-B ışınları için güneş yanığına karşı korumayı anlatır. ‘SPF’ spektrumunun artışı koruyuculuk değerini değil koruma süresini gösterir. Güneş koruyucu alırken UV-A’ya karşı da koruyucu filtreler içeren ürünlerin tercih edilmesi gerekir. Güneş koruyucularını her yıl yenilemeye özen gösterin. Güneşte unutulmuş, kurumuş, kıvamı bozulmuş güneş koruyucular kullanılmamalıdır.
KİM NASIL GÜNEŞLENMELİ?
- BEYAZ TENLİLER: Beyaz tenliler güneşe karşı daha korumasızdır. Güneş yanıkları, deri hassasiyetleri ve deri kanserleri beyaz tenlilerde daha çok gözlenir. Bu durumda koruyucu ürünü sık sık tekrarlamaya özen gösterin. Kış mevsiminde bile en az 15 koruma faktörü içeren bir ürün kullanın. İçeriğinde koruyucu bulunan krem ve makyaj ürünlerini tercih edin. Yaz mevsiminde 30 ve üzeri faktörlü güneş koruma ürünlerini seçin.
- ESMER TENLİLER: En azından 15 koruma faktörlü bir güneş koruyucu kullanın.
- GÜNEŞ ALERJİSİ OLANLAR: Güneş alerjiniz veya güneşle uyarılan deri hastalığınız varsa daha dikkatli olmalısınız. Güneşin kendini göstermeye başladığı bahar dönemlerinden itibaren yüksek koruma faktörlü ürünleri kullanıp, gölgede ve serin yerlerde kalmaya özen gösterin.
- LEKELERİNİZ VARSA: ‘Melasma’ adı verilen kahverengi tonlardaki cilt lekeleri son dönemde sık görülüyor. Eğer cildinizde lekelenme sorunu varsa, yaz mevsiminde hatta kış döneminde bile özellikle fiziksel filtre içeren yüksek koruma faktörlü ürünleri tercih edin.
- BENLERİNİZ VARSA: Güneş ışınları vücuttaki benlerin sayısını artırır, mevcut benleri koyulaştırıp değiştirir. Özellikle riskli kabul edilen, birden farklı renk ve yapı görünümü içeren benlerin dermatologlar tarafından teşhis ve takip edilmeleri gerekir. Bu benlerin çok riskli olanları aldırılmalıdır. Eğer benleriniz varsa çok dikkat etmeniz gerekir. Yüksek koruma faktörlü ürünleri sık sık sürmeli ve uzun kollu giyinmelisiniz.
