Davanın iddianamesinde, 5 sanığın "görevi kötüye kullanma" ve "taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçlarından 3 aydan 15 yıla kadar hapis istendi.
Bolu Cumhuriyet Savcısı İsmail Hakkı Özcan tarafından 5 sanık hakkında hazırlanan 14 sayfalık iddianame, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Keleş tarafından gönderildiği Bolu 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Olayda yaşamını yitiren Eyüp Ertem'in ailesi ile toplam 86 müştekinin yer aldığı davanın iddianamesinde, otopsi ve hastane raporlarına göre Ertem'in ölümünün, "E. Coli" enfeksiyonuna bağlı "invaziv enterokolit, sepsis, septik şok, tipik hemolitik üremik sendrom ile gelişen komplikasyonlar sonucu" meydana geldiğinin belirlendiği anlatıldı.
İddianamede, Ertem'in kan örneğinde tespit edilen arsenik miktarının toksik dozun çok altında olduğu ve ölüm nedenine ilişkin raporda bundan bahsedilmediği, dolayısıyla düşük dozdaki arseniği olayın yaşandığı köyden aldığını gösterecek tıbbi kanıtların bulunmadığı belirtilerek, aynı zamanda bunun bir firmaya ait foseptik çukurundaki atıklardan kaynaklandığını gösterecek delilin de bulunmadığı anlatıldı.
Çaydurt su deposunun yılda en az iki kez usulüne uygun şekilde temizlenmesi, dezenfekte edilmesi ve standartlar çerçevesinde klorlama yapılması halinde salgına neden olan bakterilerin öldürülmesinin mümkün olacağı vurgulanan iddianamede, 2003'te gömülü şekilde yapıldığı için temizlenemeyen depo yerine erişimi ve temizliği kolay yapı inşa edilmesi, deponun, sondaj kuyusu, maslakları ve çevresinin yılda en az iki kez temizlenip dezenfekte edilmesi, kuyu ve maslakların kilitli tutularak yabani hayvanların girişi ile kötü niyetli kişilerin ulaşımının engellenmesi ve klor cihazının kesintisiz çalışmasının sağlanması halinde salgının gerçekleşmesinin beklenmediği ifade edildi.
- Yetkililer için denetleme görevini ihmal ve önlem almama iddiası
İddianamede, İl Özel İdaresi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürü M.A.A'nın "köy içme suyu tesislerinde kaptaj, maslak, depo gibi sanat yapılarının yılda en az iki kez (ilkbahar ve sonbahar) olmak üzere temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi çalışmalarını denetleme görevini ihmal ettiği"nin tespit edildiği aktarılarak, olay tarihinde İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Ü.B'nin de Yuva köyünde uzun süredir uygunsuz çıkan su analiz sonuçlarını İl Özel İdaresi'ne yazı ile bildirmekle yetindiği, bu sonuçların halk sağlığı yönünden tehlike arz ettiği, her an hastalıklara neden olma, salgına dönüşme riski bulunduğu halde insan sağlığını korumak amacıyla ve salgın oluşmasını engellemek için başka önlemler almadığı, ayrıca iki aşamalı analiz sonuçları 08 Temmuz 2022'de alınan su örneğinin uygunsuz olduğunu gördüğü halde girişimde bulunmadığı kaydedildi.
İddianamede, köy muhtarı M.E'nin ise "köy içme sularının bakımı, onarımı, korunması ile sanat yapılarının yılda en az 2 defa temizlenip dezenfekte edilmesi, klorlama cihazlarının çalışır durumda tutulması" görevini yerine getirmediği için kusurlu bulunduğu belirtildi.
"İZCİ" isimli bulaşıcı hastalık erken uyarı sisteminin takibinden sorumlu İl Sağlık Müdürlüğünde görevli hemşireler B.K. ve F.İ'nin, sisteme girip gerekli kontrol ve izlemi yapmadıkları, C4 salgın uyarısını zamanında takip ve fark etmedikleri, bu nedenle gerekli yerlere bildirimde bulunulmasını geciktirerek salgından geç haberdar olunmasına ve geç müdahalede bulunulmasına ve geç kalınan sürede etkilenen kişilerin artmasına neden oldukları için kusurlu bulunduklarından bahsedilen iddianamede, Ertem'in köyde bulunduğu tarihin, hemşirelerin görevlerini ihmal ettikleri tarihlerin öncesine tekabül ettiği için ölüm olayı ile ihmal arasında illiyet bağı bulunmadığına değinildi.
İddianamede, sanıklar M.A.A, Ü.B. ve M.E. hakkında "taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar, B.K. ve F.İ. hakkında ise "görevi kötüye kullanma" suçundan 3'er aydan 1'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıkların yargılanmasına Bolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.
- Olay
Yuva köyünde geçen yıl temmuz ayında Kurban Bayramı'nın ardından içme suyundan kaynaklı kusma ve bulantı şikayetiyle aralarında çocukların da bulunduğu 148 kişi hastanelere başvurmuş, 1 kişi yaşamını yitirirken, 147'si taburcu edilmişti.
Ankara'da çeşitli hastanelere nakledilen bazı hastalara, kanlı ishalle ortaya çıkan, anemi ve akut böbrek yetmezliğiyle seyreden Hemolitik Üremik Sendrom (HÜS) tanısı konulmuştu.
Eyüp Ertem'in şebeke suyunda tespit edilen "koli basili" bakterisinden kaynaklanan enfeksiyona bağlı yaşamını yitirdiği belirlenmişti.