• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Ankara 11 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Bursa 8 °C
  • Antalya 14 °C
  • İzmir 17 °C

Böbrek taşı hastalığında mutlaka ağrı beklemeyin

Böbrek taşı hastalığında mutlaka ağrı beklemeyin
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilimdalı öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Sargın, böbrek taşının ağrı ya da kanama olmadan da kişilerde bulunabileceğini belirterek, bu durumun ...

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilimdalı öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Sargın, böbrek taşının ağrı ya da kanama olmadan da kişilerde bulunabileceğini belirterek, bu durumun böbreklerde geri dönülmez sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulundu.

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilimdalı öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Sargın, yaptığı yazılı açıklamada, idrar yolları (böbrek, idrar yolları ve mesane) içindeki taşların kendisini idrarda kanama ve şiddetli ağrı ile belli ettiğini söyledi. Bu belirtilerin olmadığı kişilerde de taş hastalığının bulunabileceğine işaret eden Sargın, şu bilgileri verdi: ''Ağrının geçmesi taşın düştüğünü düşündürmemelidir. Taşlar her zaman ağrı veya kanamaya neden olmazlar, nadiren sessizce idrar yollarını tıkayıp uzun süre rahatsızlık vermeden durabilirler. Tıkanmış olan kanallar üst sistemin şişmesine, iltihaplanmasına, böbreğin idrar yapamayacak hale gelmesine, apseleşmesine sebep olabilir. Bu durum, böbreğin alınmasına neden olabileceği gibi, hayatı tehdit edebilecek kadar ağır sonuçlara yol açabilir. Taş hastalığı 20-50 yaş arasında sık görülür. Erkekte daha fazla sıklıkla rastlanır.''

Böbrek taşı hastalığı olmayanların 3 yılda bir kontrol yaptırmalarının yeterli olacağına işaret eden Sargın, ''Bu hastalığı geçirenler veya tedavi olanlar için nüks oranı yüzde 10–50 arasındadır. Bu nedenle tamamen taşsız kalınmış olsa bile yılda bir doktor kontrolüne gidilmelidir. Böbrek taşlarının ilaçlarla eritilmesi, ancak daha nadir görülen, sistin ve ürik asit gibi taşlarda çok kısıtlı oranlarda, eczane ilaçları ile söz konusu edilebilir. Medikal tedaviler, tekrar taş oluşumunun önlenmesi veya geciktirilmesi yönünde uygulanmaktadır. Asıl tedavi, ürologun uygun gördüğü vücut dışından taş kırma, kapalı veya açık taş ameliyatları ile mümkün olmaktadır.''

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 4887 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim