BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Joyce Msuya, BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) Afganistan konulu gayriresmi toplantısında yaptığı açıklamada, "Kritik kışa hazırlık programı devam ederken gıda ve barınak gibi alanlarda ihtiyaç duyduğumuz malzeme stoklarını güvence altına almak için acilen en az 150 milyon dolara ihtiyacımız var." dedi.
Msuya, ülkenin büyük bir çoğunluğunun “son derece şiddetli” olarak sınıflandırılan insani ihtiyaçlarla karşı karşıya bulunduğunu vurgulayarak, akut gıda güvensizliğinin ve yetersiz beslenmenin artmaya devam edeceğini belirtti.
Afganistan'daki zorlu koşullara dikkati çeken Msuya, ülke genelinde umutsuz olan insani durumun kış yaklaşırken milyonlarca kişi için daha da kötüleşeceği konusunda uyarıda bulundu.
Dünyada kıtlık riski altında yaşayan kişi sayısının en fazla gözlendiği ülkelerden birinin Afganistan olduğunu hatırlatan Msuya, "Ekonomik kriz kötüleşmeye ve insanlar geçim kaynaklarını kaybetmeye devam ettiği sürece yoksulluk ve yoksunluk derinleşecek." değerlendirmesinde bulundu.
- "28 milyondan fazla kişi, insani yardıma ihtiyaç duyacak"
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Msuya, "Aileler, artık gelirlerinin en az yüzde 75'ini gıdaya harcadığından sağlık, eğitim ve acil durumlar gibi diğer temel ihtiyaçlar için geriye çok az bir şey kalıyor. Tüm ülke nüfusunun üçte ikisine tekabül eden 28 milyondan fazla kişi, insani yardıma ihtiyaç duyacak. Şaşırtıcı bir şekilde 20 milyon insan, halihazırda kriz şartları içinde veya gıda güvensizliğinin acil seviyelerinde bulunuyor. Bu, ıstırabın gerçekte ne kadar yaygın olduğunu ve ayrım gözetmediğini gösterir." ifadelerini kullandı.
BM'nin insani yardım ortaklarının, Afganistan'ın 34 vilayetindeki 401 bölgenin tamamında 24 milyondan fazla kişiye yardım sağlamaya devam ettiğini aktaran Msuya, ayrıca Afganistan'ın art arda üçüncü kuraklığa girmesine ek olarak zaten zayıf altyapısının daha da bocalamasıyla su kıtlığının devam edeceğine dikkati çekti. Msuya, bu durumun kolera salgını ve yetersiz beslenme kriziyle karşı karşıya bulunan ülkede özellikle çocuklar için ölümcül olduğunu vurguladı.
Afganistan'da insani yardımın hayat kurtarmak için tek başına yeterli olmadığını ifade eden Msuya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yardım çalışmaları, temel hizmetlerin sağlanmasının yerini tutmaz. Zorluklara rağmen Afganistan'da kırsal ve kentsel ekonomileri ve ulusal hizmet sunum yapılarını destekleyen programlamayı artırmanın yollarını bulmalıyız. Bu irade, bağışçıların söz konusu programlar için fon ayırmasını ve ulusal kurumlar için bazı teknik yardım girişimlerinin başlatılmasını şart koşuyor."
Taliban'ın kadınları ve kız çocuklarını okullardan, istihdamdan ve siyasi hayattan dışlamasının gelecekte de yankılanacak gerçek insani sonuçlar doğuracağına işaret eden Msuya, kız çocuklarının 425 gündür okuldan menedilmesini ve temel haklardan mahrum bırakılmasını "mutlak bir iğrençlik" olarak tanımlayarak Taliban yönetimine kadınların kamusal yaşama dönmelerine izin vermesi çağrısında bulundu.
Afganistan’da kız çocuklarının ortaokul ve liseye devam etmesini engelleyen yasaklar sürerken birçok kadın, protestolar ve kampanyalar düzenleyerek haklarının iadesini istemişti.
Taliban'ın 15 Ağustos 2021'de Afganistan'da yönetime gelmesinin ardından uluslararası mali yardımın kesintiye uğramasıyla ülke ekonomisi ağır darbe alırken kadınlar ve kız çocukları, eğitim dahil olmak üzere birçok haktan mahrum bırakıldı. Bu süreçte binlerce kadın, devlet kurumları ve özel sektördeki işlerini kaybetti.