Bonzai kullanımında yaşanan patlama ve çok sayıda gencin bu nedenle ölümü dikkatleri Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi’ne (AMATEM) çevirdi. Yıllardır uyuşturucu bağımlılarının tedavisi için tek umut olan AMATEM, madde yetersizliklerin yanı sıra torbacılar, güvenlik problemleri, maddi yetersizlikler gibi sorunlarla da boğuşuyor.
Türkiye’de, 16’sı sağlık Bakanlığı, 7’si üniversitelere bağlı 4 tane de özel olmak üzere 27 AMATEM bulunuyor. Ancak AMATEM’lerle ilgili skandal iddialar son dönemde doruğa çıktı. Torbacıların kurum içine kadar girmesi, hastalara tedavinin parçası olarak uyuşturucu satılması gibi iddialara, bir süre önce kapatılan Gazi AMATEM’in sorumlusu Prof. Dr. Zehra Arıkan’dan yanıt geldi.
'Tedavileri yarım kaldı'
Milliyet’in yönelttiği soruları yanıtlayan Arıkan, şunları kaydetti:
AMATEM’de bağımlılık derecelerine göre hastaya yatırılarak ya da ayakta tedavi yöntemi uygulanıyor. Sağlık Bakanlığı’na bağlı olmayan Gazi AMATEM, Türkiye’de birkaç ilde olduğu gibi üniversite bünyesinde hizmet veriyordu. İlk hizmet verdiğimiz bina Gölbaşı’ndaydı. Üniversite kampüsünde yer almamız öğrencilerin güvenliğini tehdit ediyor gerekçesiyle çıkarıldık. Ostim’de ‘Sokakta Yaşayan Çocuklar İçin Rehabilitasyon Merkezi olarak inşa edilen yer bize tahsis edildi. Daha sonra hasar neden gösterilerek binayı boşaltmamız için tarafımıza yazı gönderildi. SGK da yeterli ölçüde maddi destek sağlayamıyordu.
'Yatarak tedavi edemiyoruz'
Binayı boşaltmamızla beraber birçok hastanın tedavisi ne yazık ki yarım kaldı. Bende bu durumdan oldukça rahatsızım. Şimdilik sadece ayakta tedavi uygulayabiliyoruz ancak yetersiz kalıyor. Tedavisi yarım kalan madde bağımlılarının aileleri, çocuklarının tekrar uyuşturucuya başladığını söylüyor. Hastaları yatarak tedavi edemediğimiz için birçok başvuruyu geri çeviriyoruz. Hastalar ve aileler mağdur. Hasta yakınları mağduriyetlerinin giderilmesi için Rektörlüğe zaman zaman dilekçe gönderiyor. Ancak, bir cevap yok.
'24 yıldır ölümle bitmedi'
Madde bağımlılığı bir süreçtir ve ortadan kalkması mümkün değil. AMATEM içerisinde zaman zaman madde kullanan hastalarımız da oldu yeri geldi torbacıdan satın alan da. Bunun önüne tamamen geçip yok edemeyiz. Biz kapalı bir Hastane değiliz, bunları engelleyelim. Sadece aldığımız önlemlerle bu durumu en aza indirgeyebiliriz. Bünyemizde bir torbacıyı bile tedavi ettik ancak bunlar gözardı ediliyor, çünkü insanlar sadece bu söylemlere odaklanmış. Üstelik 24 yıldır AMATEM’de hiçbir vaka ölümle sonuçlanmadı.
'Biraz içsin de krize girmesin'
Hastanede madde kullananları tespit ettikten sonra kişiyi taburcu edip ve tedaviyi gerçekten istedikleri zaman AMATEM’e dönmelerini öneriyoruz. Aldığımız önlemlerden birkaçı, AMATEM’de yatan hastaların telefonlarına el koymak, haftada bir yapılan idrar testlerini sıklaştırmak ve idrar testinin verildiği yerde hastanın karşısına bir ayna koyarak ne yaptığına şahit olmak. Öyle şeyler oluyor ki idrar testinin sağlıklı çıkması için hasta makatına tüp içinde su yerleştirip idrarıyla suyu karıştırarak veriyor. Kimi zaman AMATEM’e yatan hastanın annesi içeriye eroin sokuyor. Neden getirdin dediğimizde, ‘hocam biraz içsin de krize girmesin’ diyor. Bunlar gibi birçok şaşırtıcı olay yaşıyoruz. Ne kadar engel olmaya çalışsak da hasta onu içmek istiyorsa bir şekilde temin ediyor.
15-22 yaş öncesi
Ayakkabısının tabanını oyup saklayan bile var. Madde, bağımlılar için amaç. Tedavinin başarılı olması için hastanın düşünür hale getirilmesi gerekiyor. Madde bağımlılığı bulaşıcıdır, bir hastam bana her kullanıcı bir torbacıdır hocam demişti. Madde almak için bağımlı; gasp, hırsızlık, beden satma gibi yollara başvuruyor. Tedaviden başarılı sonuç alabilmek için, kullanılan maddenin en aza indirgeyerek uygulanması gerekiyor. Bağımlıların rehabilite edilmesi tedavinin en gerekli kısmı.
Bağımlılığı azaltmak için alınacak önlemlerden biri 15-22 yaş öncesi. Ailelerin çocuklarına arkadaş gibi yaklaşmaları, çocukların sıkıntılarını dinleyip beraber çözüm yolu bulmaları gerekli. Okulda öğretmenlere de bu konuda görev düşüyor. eğitim kurumlarında ki bilgilendirme sadece YeşilayHaftası ile sınırlı kalmamalı.