Aile Hekimi Melisa Menemencioğlu, bir gün önce bir devlet hastanesinde muayene olan hastasının rapor almak üzere Aile Sağlığı Merkezi'ne geldiğini söyledi. Menemencioğlu, hastaya "Raporu ancak sizi muayene eden doktor verebilirdi" dedi. Hasta, önce "Sen versen ne olur" diyerek aile hekimini ikna etmeye çalıştı; ardından fiziksel şiddete başvurdu. Aile Hekimi Melisa Menemencioğlu, hastanın yumruğundan kaçmayı başardı. Ancak öfkeli hasta sözlü saldırısını sürdürdü. Diğer hastaların müdahalesiyle saldırgan uzaklaştırıldı. Aile Hekimi Melisa Menemencioğlu ise uzun bir süre yaşadıklarının şokunu üzerinden atamadı.
Daha önce kendisi de benzer bir saldırıya maruz kalan, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu üyesi Dr. Mehtap Gürbüz Aslan, acil servis ya da polikliniklerden istirahat raporu alamayan hastaların, şanslarını bir kez de aile hekimleriyle denemeye çalıştığını söyledi. Dr. Aslan, raporun ancak hastayı muayene edip tedavi uygulamaya başlayan hekim tarafından verileceğinin altını çizdi.
AHEF olarak saldırıyı kınadıklarını ifade eden Dr. Mehtap Gürbüz Aslan, usülsüz rapor taleplerinin önüne geçilmedikçe benzer saldırıların süreceğinden endişe ettiklerini söyledi.
'ŞİDDETE ZEMİN HAZIRLIYOR'
Dr. Mehtap Gürbüz Aslan, açıklamasına şöyle devam etti: "Sağlık sistemindeki her türlü aksaklığa Aile Hekimleri üzerinden çare bulmaya çalışan Sağlık Bakanlığı, ucu açık genelgelerle iş kapsamını içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Her tür raporun Aile Hekimleri tarafından verilebileceği ön görüsünden nasibini alan bazı ikinci ya da üçüncü basamak hekimleri, kendi tedavi sürecindeki hastalarını sahiplenmekten ve gerekli yasal işlemleri yapmaktan kaçınmaktadırlar. Oysaki gerektiği durumda istirahat raporunu düzenlemek, verilen tedavinin devamıdır ve hastalığı teşhis eden hekimin uygun gördüğü kadardır.
Öncelikle, kişinin aynı hastalık nedeni ile farklı kurum ve hekimlere müracatta bulunması, yıllık sağlık göstergelerine de olumsuz yansıyarak ciddi artışlara neden olmaktadır. Son rakamlara göre ülkemizde bir kişinin hastalık nedeni ile hekime başvuru oranı 8.3’e ulaşmış olup bu durum dünya sıralamasında gelişmişlik düzeyimizi olumsuz yönde etkilemektedir.
Ayrıca ilacı yazılan bir hasta, istirahat raporu için Aile Hekimi’ne başvurduğunda olumsuz bir yanıt aldığı zaman şiddet olayına zemin hazırlanmış olmaktadır. Hiçbir hekimin teşhisini koymayıp, tedavisini düzenlemediği bir hastalık için istirahat düzenleme zorunluluğu yoktur ve etik bir uygulama da değildir.
Sağlık Bakanlığı’nın ivedilikle bu kavram karmaşasına son vermesi, tek hekim raporlarını realize ederek uygulanabilir hale getirmesi ve hekime şiddet olaylarının önüne geçmesi gerekmektedir. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, 27-28 Şubat tarihlerinde İstanbul'da gerçekleştirilen AHEF-THSK çalıştayında, bu konuda elini taşın altına koymaya ve raporlarla ilgili algoritmaların oluştulması çalışmalarına destek olmaya hazır olduğunu bir kez daha vurgulamıştır."
