Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, merkez Nülüfer ilçesinde "Bursa Şehir Hastanesi"nin temel atma töreninde yaptığı konuşmada, sağlık sektörü, hastaneler ve çalışanlarının Türkiye'nin yüz akı olduğunu ifade ederek, 13 yıllık hükumetleri döneminde en büyük başarıyı sağlık alanında yakaladıklarını ve en yüksek memnuniyetin hükumete sağlık alanındaki hizmetlerden geldiğini söyledi.
"Kazandığımız her seçim başarısının arkasında halkımızın sağlık hizmetlerinden memnuniyeti yatıyor" diyen Arınç, gerçekten büyük bir reform, dönüşüm projesini başarıyla uygulayan hükumetin, bu konuda ne kadar iftihar etse o kadar az olduğunu düşündüğünü dile getirdi.
Şehir Hastanesi'nin temel atma töreninde bizzat bulunmayı arzu ettiğini vurgulayan Arınç, Bursa'da son 4 yılın en prestijli yatırımının Şehir Hastanesi olduğunu belirtti. Arınç, şöyle konuştu:
"Üzülerek ifade edeyim, böyle güzel bir günde, binlerce insanın büyük bir sevinç ve büyük bir coşkuyla katıldığı bir temel atma töreninde acı şeyler konuşmak, hatta serzenişte bulunmak doğru değil. Ancak şunu söylüyor birileri; 'Temel atma bu kadar gecikti de seçimden hemen sonra bunu yapıyorsunuz' diyorlar, hatta bir kısmı daha da ileri gidiyor diyor ki; 'Burada temel atamazsınız, burada temel atmanız için pek çok ihtilafları halletmeniz lazım, aceleniz nedir?' diyorlar. Çok garip bir şey var, bir kısım Bursa'da 'Bu iş neden gecikti' diye bizi eleştirirken, bir kısım kurumlar meslek odaları, kuruluşlar, bereket ki sayısı bir hayli az, onlar da 'Ne acele ediyorsunuz canım, daha bu ihtilaflar bitmedi, neden bugün temeli atıyorsunuz' diye onlar da bizi eleştiriyor. Biraz utanma, haya biraz da anlayış lazım."
- "Allah'tan korkun, insan hayatı asıl ise gerisi teferruattır"
Arınç, bu yeri bulabilmek için 4 senedir çalıştıklarını belirterek, burasının 840 dönüm olduğunu, Bursa'da 800 dönüm büyüklükte bir yeri bulmanın kolay olmadığını anlattı.
İlk buldukları 2 yere itirazlar olduğunu, davalar açıldığını, sadece bu iş için görevli "kadrolu itirazcılar"ın bulunduğunu ifade eden Arınç, "Siz bir şey mi yapmak istiyorsunuz? Hemen basıyorlar davayı, hatta yerin kendi sahipleri de değil. Ta uzaktan, hiç de alakası olmayan, hatta 'Sana ne' diyebileceğimiz birtakım kişiler kurumlar, 'Olmasın da ne olursa olsun' havasındalar. Sonunda Doğanköy'ü bulduk. İyi ki de Doğanköy'ü bulmuşuz. Bundan daha güzel ulaşımıyla, altyapısıyla Bursa'mızın en mutena bir yerinde bin 355 yataklı bir hastaneyi yapmak için en az 1,5 yıldır, arazi üzerinde çalışıyoruz. Şimdi çok şükür her şey bitti, 'Bitti mi diyorsun sen?' Birkaç gün evvel Bursa'nın televizyonlarından birkaç tanesinde 3 kişi bir araya gelmiş, 'Hayır orada temel atılamaz, orada hastane bile yapılamaz' diyor. Ya sabır... Ama bu kadar basının önünde bir kez daha bu tür kurum, kuruluşlardan rica ediyorum, Allah'tan korkun, insan hayatı asıl ise gerisi teferruattır. Elbette hukuk, yargı olmalı, elbette kamu yararını düşünmeliyiz ama bundan daha fazla kamu yararının söz konusu olduğu bir iş olabilir mi? Burada maslahata bakacağız. Buradaki büyük menfaat nedir? Burası mükemmel bir hastane olacak."
- "Devasa bir hastane yapıyoruz"
Erkeklerin daha duyarsız olabileceğini, hanımların duyarlılığına güvenerek burada ne yaptıklarını bir kez daha anlatmak istediğini belirten Arınç, şunları kaydetti:
"Burada 841 dönüm üzerinde, bin 355 yataklı Bursa Şehir Hastanesi'ni yapıyoruz. Allah hayırlı etsin. Bunun proje bedeli 600 milyon liradır, o da şimdilik. Kamu-özel yatırımına benzer bir sistemle yapılıyor. Esas yüklenici firmamız Rönesans Grubu ile beraber 3 şirketin de dahil olduğu konsorsiyumdur. Türkiye'nin en güçlü firmaları Bursa'daki bu işi aldılar. Bakınız planlanan hasta yatakları; genel hasta yatağımız 262, onkoloji, kanser hastaları rabbim cümlesine şifalar versin 214 tane onlar için hasta yatağı. Kardiyovasküler 214, fizik tedavi ve rehabilitasyon 200, yüksek güvenlikli adli psikiyatri 100, kadın doğum 56, çocuk 56, psikiyatri hasta yatağı 48... Bin 355 tane hasta yatağı olacak bir hastane yapıyoruz. Bu hastanede aynı anda ameliyat yapılabilecek 45 tane ameliyathane, 15 tane doğum salonu, 300 tane poliklinik oda sayısı var. Devasa bir hastane yapıyoruz."
-"Hasta yatağında rehin alınan kardeşlerinizi, bacılarınızı hatırlarsanız"
Arınç, dua edilecek, alkışlanacak bir iş yaptıklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Fabrikalar, otoyollar, karayolları, yüksek hızlı trenler, otomotiv test merkezleri yapabilirsiniz, yapıyoruz da zaten. Bunlar insanların hoşnut olacağı şeyler ama 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.' Biz sağlığın ve sıhhatin ne kadar önemli olduğunu bildiğimiz için bu hastaneleri yapıyoruz ve senede 80 katrilyon lirayı bütçemizden, alnımızın akı, helali hoş olsun sağlık gideri olarak harcıyoruz. Yaşı 30 olanlar sözümün kıymetini daha iyi bilir, 30'dan aşağı olanlar gözünü hükumetlerimiz döneminde açtı. Ama biraz öncesini, ondan biraz daha öncesini hastanelerin kapısında beklerken hayatını kaybeden, hasta yatağında rehin alınan kardeşlerinizi, bacılarınızı hatırlarsanız, bu yaptıklarımızın kıymetini anlarsınız."
Ailelere seslenen Arınç, "Erkekler hasta olabilir, sadece o hasta olmuştur, çocuklar hasta olabilir, sadece çocuk hasta olmuştur ama evin annesi, eşi hasta olduysa bütün aile hastadır. Baba da hastadır çocuk da hastadır. Ne yamak yapacak birisini bulursun ne temizlik yapacak ne çocuğun karnını doyuracak, gözyaşını silecek anneyi bulabilirsin. O yüzden anneler, çocuklar, beyefendiler sözüm sizedir. Bin 355 yataklı bu şehir hastanesini bitirdiğimiz gün hepiniz mutlu olacaksınız, dua edeceksiniz ama 4 senedir bize kan kusturanları da unutmayın, onların da ıslah olması için bir dua edin be kardeşim. Hala bu temel atmayı hazmedemeyen, buna engel olmaya çalışanları Rabbim ıslah etsin" sözlerini dile getirdi.
- " Türkiye'nin maceraya ihtiyacı yok"
Arınç, bugün bütün gazetelerde hükumetlerinin sağlık alanında yaptığı dönüşüm programının özet olarak anlatıldığına işaret ederek, "Bugün varlık içindeyiz, dün yokluk içindeydik. Sayın Bakanım saydılar. Bugün Türkiye'nin veya dünyanın herhangi bir yerinde özellikle yakın coğrafyamızda ulaşım imkanı olan her yere uçaklarımızı, ambulanslarımızı, helikopterlerimizi gönderip, onları en yakın hastaneye yetiştirebiliyoruz" dedi.
Hastanelerde yapılan yenilikleri anlatan Arınç, şunları kaydetti:
"Sağlıkta hükumetimiz döneminde yapılan hizmetler ve gelişmeler, bugün hamdolsun hepimizin iftihar vesilesidir. Vesile olanlara selamlarımızı, teşekkürlerimizi sunuyoruz ve bu hizmetlerin devamı için önümüzdeki dönemde de hükumetlerimizin istikrarlı büyümesini, gelişmesini ve güçlenmesini hepimiz arzu ediyoruz. Türkiye'nin maceraya ihtiyacı yok. 12-13 senelik istikrarlı ve güçlü iktidar dönemi bizlere bunları getirmişse, bunların daha da büyüyerek devam etmesini elbette temin etmemiz lazım. Allah saklasın birileri 'Üçümüz beşimiz bir araya geliriz koalisyon kurarız, yeter ki bu hükumet devam etmesin diyor' da dilekleri de gerçekleşecek olursa, bugün attığımız temelin üzerinde hastanenin yükselmeyeceğini bilesiniz. Bütün bunlar iş yapmak için değil iş yapanları engellemek için kurulmuş tuzaklardır, ne Bursalı ne Türkiye'nin hiçbir yeri bu tuzaklara düşmeyecektir. Ne yaptıysak gücümüzle, milletten aldığımız destekle yaptık. Millete verdiğimiz sözleri yerine getirdik. Allah bizi mahcup etmedi, siz de bize her zaman destek oldunuz. Üç tane milletvekili, üç tane belediye, üç tane referandumun, cumhurbaşkanlığı seçiminin galibi olan millet, 7 Haziran'da da bu millete hizmet edecek kadrolara 'Durmak yok yola devam' diyecektir. Buna gönülden inanıyorum."
- 29 Ekim 2017'de hizmete açılacak
Başbakan Yardımcısı Arınç, konuşmasının ardından Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak'ı yanına davet ederek, "Bu inşaatın süresi hemen hemen 30 ay. Bu bize uzak geliyor. Bizim Cumhurbaşkanımızdan öğrendiğimiz bir sistem var. Son gün temeli atarken patron ile el sıkıştık ama bu işi biraz daha çabuklaştırmak üzere tekrar bir pazarlık yapıyoruz, söz alıyoruz. Kendileri de uygun görüyorsa, sayın Bakanımızla (Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu) anlamlı bir gün üzerinde karar verdik. İnşallah 2017'nin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın coşkusunu yaşarken, hastanemizi de açmak istiyoruz. Olur mu Erman bey?" dedi.
Erman Ilıcak'ın "Olur efendim" sözleri üzerine Arınç, 30 aylık inşaat süresini hemen hemen 20 küsur aya indirdiklerini belirterek, 29 Ekim 2017 tarihinde ömrü olanlarla Bursa Şehir Hastanesi'nin açılışını birlikte yapacaklarını sözlerine ekledi.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, eski Türkiye'nin sahiplerinin ağustos böcekleri gibi öttüğünü belirterek, "Bir tarafta ağustos böceği gibi ötenler, bir tarafta da bal arısı gibi kovanı balla dolduran ve millete hizmet sunan siyasi anlayış var" dedi.
Müezzinoğlu, Bursa Şehir Hastanesinin merkez Nilüfer ilçesindeki temel atma töreninde, AK Parti hükümetleri olarak görevde bulundukları sürede ulaşım, sağlık ve eğitim gibi birçok alanda başarılı hizmetlere imza attıklarını, bunun arkasındaki gücün de milli irade olduğunu söyledi.
Müezzinoğlu, 78 milyon ülke insanının sağlık alanında dünyanın gelişmiş ülkelerindeki insanların aldığı çok daha dinamik, çok daha kolay ulaşılabilen ve standardı yüksek hizmetlere kavuştuğunu dile getirerek, bundan sonraki süreçte de bu alanda dünyayla yarışta önde olmayı arzuladıklarını anlattı.
Sağlık Bakanlığı olarak 36 bin yatak kapasiteli 226 hastanenin inşaatına devam ettiklerini, bir kısmını bitirerek hizmete açmaya başladıklarını aktaran Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir kısmı yıl sonuna kadar hizmete açılacak noktaya gelecek, bir kısımını da 2017'de bu milletin hizmetine sunacağız. Sağlık Bakanlığı olarak yıl sonuna kadar yaklaşık 12 bin yatak kapasiteli yeni hastanelerimizin projelerinin de ihale süreçlerini başlattık. İnanıyorum ki yıl sonuna kadar da ilave 43 kamu hastanesinin ilçelerde, illerde ihalelerini yapacak ve toplam 47-48 bin yatak kapasiteli kamu hastanelerini önümüzdeki 2-3 yıl içinde bu milletin hizmetine sunmuş olacağız.
Diğer taraftan, bu ülkenin sağlık hizmeti vizyonuna önemli katkı sağlayacak, sağlık turizminde Türkiye'yi yakın coğrafyasının, bölgenin, sağlık turizmi merkezi yapacak yaklaşık 26 bin yatak kapasiteli 16 şehir hastanemizin ihaleleri tamamlandı. Bir kısımının inşaatları hızla devam ediyor, bir kısımının da bugün burada olduğu gibi temeli atılıyor."
- "Önümüze taşlar döşüyorlar, tuzaklar kuruyorlar"
Müezzinoğlu, Bursa'da olduğu gibi bazı şehir hastaneleri projelerinde "istemezükçüler"in sıkıntılarını yaşadıklarını vurguladı.
"İstemiyoruz. Bu ülkeye, bu millete bu hizmetler fazla. Bu millet bu hizmetleri bu kadar hak etmiyor" diyenler olduğuna dikkati çeken Müezzinoğlu, milleti hizmete layık görmeyenlerin Anayasa Mahkemesine gittiklerini anımsattı.
Yürütmeyi durdurma istemiyle Danıştaya gidildiğini aktaran Müezzinoğlu, şunları belirtti:
"Ne yazık ki bu anlamda bugün esasında önümüze 'istemezükçüler' çıkmamış olsaydı, milleti merkeze alan, 'bu millet hizmetin en iyisine layık, bu millete sağlık alanında eskiden çektirdiğimiz zulümlerden, eziyetten utanıyoruz, daha iyisini, daha güzelini yapanların yanında olmalıyız' deselerdi, bugün temel atma merasiminde değil, Bursa Şehir Hastanesinin hizmete açılışında bir arada olacaktık. Ne yazık ki bu 'istemezükçüler' önümüze taşlar döşüyorlar, tuzaklar kuruyorlar ama inadımız inattır. Bu millete hizmet bizim için onurdur, şereftir, bu milletin de hakkıdır.
Dolasıyla onlar ne yaparlarsa yapsınlar, hangi engeli çıkarırsa çıkarsınlar, millete hizmetten başka derdi olmayan, milleti muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki o hedefe taşıma derdinde olan bu siyasi anlayış, bütün engelleri aşacak ve hizmetleri milletimize sunacak. Bu anlamda Bursa'mızın merkezinde bir gecikmemiz var. Bu gecikmeyi inşallah süratle kapatacağız."
Türkiye'nin yarınlarının bugünden daha güzel olması ve millete en iyi hizmeti sunabilmek için "gece-gündüz" demeden çalıştıklarını ifade eden Müezzinoğlu, geçmişte yaşanan sıkıntıların giderildiğini anlattı.
Müezzinoğlu, 12-13 yıl önce acil hastalar için ambulans arandığında 3 ihtimal bulunduğuna dikkati çekerek, "Ambulansımız yok, ambulansımız var ama içinde yeterli donanımı veya hizmet edecek yardımcı sağlık elemanımız yok, ambulansımız var ama mazotunu doldurursan hastanızı alabiliriz" yanıtıyla karşılandığını söyledi.
"O eski Türkiye'nin sahipleri, bugün yine ağustos böceği gibi çıkmışlar, 'cır cır cır' ötüyorlar" diyen Müezzinoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Mevlana'nın güzel bir sözü var: 'Avlanmak için kuşlara atılan yem, cömertlikten değildir.' Bunlar şimdi av zamanı milleti kendileri gibi kuş beyinli zannediyor. Esasında bu milleti kuş beyinli zannedenler, milletten inşallah 7 Haziran akşamı hak ettikleri dersleri alacaklardır. Şimdi onlara soruyorum: 'Bugün bulamadığımız veya bulduğumuzda 'mazotunu doldur da bu hizmeti verelim' dediğiniz ambulanslar devri kapandı mı? Ambulanslarımız her tarafta vızır vızır acil hastalarımıza koşuyor mu? Ambulans helikopter, uçaklarımız var mı? Ola ki kazayla gelseler, ambulanslarımıza mazot doldurabilirler mi?
Bir tarafta Aaustos böceği gibi ötenler, bir tarafta bal arısı gibi kovanı balla dolduran ve millete hizmet sunan siyasi anlayış var. İnanıyorum ki bu siyasi anlayış, milletin desteğiyle, milli iradenin sahiplenmesiyle, güçlü bir siyasi istikrar, ekonomik istikrarı, ekonomik istikrar da daha çok yatırım, daha çok gelişme, geleceğe daha çok umutla ve güvenle bakmayı getirecektir. Ay yıldızlı bayrağımız dünyanın her köşesinde çok daha güçlü dalgalanacaktır."
Müezzinoğlu, artık Kazakistan'da kaza yapan tır şoförü, "Ülkemde tedavi olmak istiyorum" diye bakanlığı aradığında ambulans uçağın hemen gidip yaralıyı ülkesine getirdiğini söyledi.
Sağlık alanında geldikleri, yakaladıkları başarıların ardından "ambulansa mazot doldurursan" diyen dönemin sona erdiğine işaret eden Müezzinoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Daha dün İsviçre Bern'de rahatsız olan, tedavisini Türkiye'de olmak isteyen Yozgatlı vatandaşımız 'normal şartlarda gelmek için imkanlarım elvermiyor' dedi ve İsviçre'den, Bern'den hastamız alındı ve dün ailesinin yanına, şifa yuvası hastanesine, Yozgat'a getirildi. Büyük ülke, milli duruş, vatandaşının yanında olan anlayış bu. Bu anlayışın sahipleri milletimizdir. Biz, insanımızı yaşatmak , yüceltmek, yarınlara umutla ve güvenle bakmasını sağlamak için 'gece-gündüz' demeden çalışıyoruz. Daha güzel günler için de birbirimize daha çok sahip çıkalım. 'Birlikten güç doğar' anlayışına sahip çıkalım.
Birbirimizi daha çok sevelim. Ayrıştıran, çatıştıran, iftira atan, 'böl-parçala-yık' anlayışına fırsat vermeyelim."
Müezzinoğlu, törene katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a bugüne kadar hem ülkeye hem de Bursa'ya verdiği hizmetler için teşekkürlerini sundu.
Arınç ve Müezzinoğlu, Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile butona basarak, hastanenin temeline ilk harcı attı.