Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Uygulama ve Araştırma Hastanesinde ameliyat edeceği hastalardan "bıçak parası" aldığı iddiasıyla 60 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan profesör ile sekreteri hakkında hazırlanan ikinci iddianamede ifadesine yer verilen kanser hastası mağdur, profesörün iki kez "bıçak parası" aldığı ameliyatına girmediğini öne sürdü.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında "icbar suretiyle irtikap" suçunu işlediği iddiasıyla dava açılan Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi tutuksuz sanık Prof. Dr. Ö.B. ile ona yardım ettiği öne sürülen özel muayenehanesindeki sekreteri N.Ö.K. hakkında yeni iddianame hazırlandı.
Ö.B. hakkında gerçekleştirdiği 4 eylem için 37,5 yıla kadar, sekreteri için de "icbar suretiyle irtikap" suçuna yardım etmekten 20 yıla kadar hapis cezası istenen ikinci iddianame, sanıkların yargılandığı 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Mahkemece kabul edilen iddianamede, Ö.B'nin hastaları yönlendirdiği özel muayenehanesinde üniversitede yapacağı ameliyatlar için hasta yakınlarından para aldığı iddiası üzerine soruşturma başlatıldığı, sanık Ö.B. hakkında 6 ayrı eylem için 60 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldığı, sonraki soruşturma kapsamında 4 ayrı eylem için de yeni iddianame düzenlendiği belirtildi.
İddianamede ifadelerine yer verilen tanık L.Ö, kızının rahatsız olduğunu, özel hastanedeki doktorun yönlendirmesiyle sanık O.B'nin muayenehanesine gittiklerini kaydederek, "O.B'nin özel muayenehanesine gidip bizzat görüştük. Ameliyatı yapmak için 15 bin lira istedi. Kızımın hayati riski olduğu için mecburen 9 bin liraya anlaştık. Parayı muayenehanesinde peşin ödedik. Doktor, parayı almadan yatış evrakını bile imzalamadı. O.B, çaresizliğimizden istifade ederek bizi maddi ve manevi olarak mağdur etti." ifadelerini kullandı.
Adıyaman'da yaşadığını ve buradaki doktorun yönlendirmesiyle O.B'nin muayenehanesine gittiğini anlatan mağdur S.A ise muayenenin ardından O.B'nin "Yumurtalığında tümör var, alınmazsa yayılacak, hayati riski çok yüksek." diyerek, 20 bin lira istediğini, paranın verilmemesi halinde ameliyata girmeyeceğini söylediğini öne sürdü.
- Girmediği ameliyatlar için de para aldığı iddiası
S.A, 14 bin liraya anlaştıklarını öne sürerek, Gaziantep Üniversitesinde ameliyat olduğunu belirtti.
S.A, şunları kaydetti:
"Ameliyata girerken de çıktıktan sonra da O.B'yi görmedim. Bir ay sonra kontrole gittim, kemoterapi için özel bir hastanedeki onkoloji uzmanına yönlendirdi. Orada 6 kür kemoterapi gördüm. Tedavi bittikten sonra tekrar O.B'nin muayenehanesine gittim. Beni hatırlamadı. Dosyalara baktı, tekrar ameliyat olmam gerektiğini, rahmimin alınması gerektiğini söyledi. Bu ameliyat için de 15 bin lira istedi. Yine parayı vermezsek ameliyata girmeyeceğini söyledi. Mecburiyet üzerine 6 bin 500 liraya anlaştık.
Ameliyattan sonra tekrar kemoterapiye yönlendirdi. Kemoterapinin uzun sürmesinden şüphelenince Ankara'daki başka doktorlara gittim. Hepsinin cevabı 'ameliyatın kötü yapıldığı, normal şartlarda ikinci ameliyata gerek olmadığı, lenf bezlerinin iyi alınmadığı, bunun için tedavinin bitmeyeceğini, ameliyat raporlarına bakıldığında ameliyata O.B. adında bir doktorun girmediğini' söylediler.
Daha sonra Ankara'da ameliyat oldum ve tedavim iyiye gidiyor. Beni korkutarak baskı uygulayan, ameliyat için para isteyen, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyen, sağlığımla oynayan O.B. hakkında şikayetçiyim."
A.F. de eşini muayene eden O.B'nin, 3 gün içinde ameliyat olması gerektiğini, aksi takdirde kanserin tüm vücuda yayılacağını ve öleceğini söylediğini öne sürerek, "O.B, ameliyat için 5 bin dolar istedi. Çaresizlikten ameliyatı kabul ettik ancak o kadar paramız olmadığını söyleyince O.B, 'Arabanız yok mu?' diye sordu, 'Var' deyince, 'Git arabanı sat.' dedi. Pazarlık sonucu 3 bin 500 dolara anlaştık. Özel muayenesine giderek parayı sekreterine teslim ettim. Ertesi gün eşim Gaziantep Üniversitesinde ameliyat oldu." beyanında bulundu.
- "Hastalardan para aldığı anlaşılmıştır"
Sanık O.B'nin para ödemedikleri takdirde hastalarına bakmayacağı, çok ileri tarihe ameliyat günü alınacağı yönünde baskı uyguladığı ifade edilen iddianamede, şu tespitler yer aldı:
"Sanık O.B'nin hastaların iradesini baskı altında tutmaya elverişli olacak şekilde hastalığın ağır ve ölümcül olduğunu, derhal ameliyata alınmaları gerektiğini, parayı vermedikleri takdirde ameliyat etmeyeceği şeklinde her türlü zorlayıcı hareketle belli bir şiddete ulaşan, ciddi, etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağı olmayan baskıyla manevi cebir uygulayarak hastalardan para aldığı anlaşılmıştır.
Para ödeyen hastaların hastaneye geldiklerinde O.B'nin özel hastası olduğu için aynı gün yatışının yapıldığı, işlemlerinin hızlandırıldığı ve sıra beklemeden sanığın ameliyatları yaptığı tespit edilmiştir."
İddianamede, ayrıca S.A'nın yanlış tedavi şikayeti üzerine ayrı soruşturma açıldığı bildirildi.
5. Ağır Ceza Mahkemesince "yurt dışına çıkış" yasağı konulan O.B. ile sekreteri N.Ö.K'nin yargılanması devam ediyor.
