İnsan beyni üzerine yapılan araştırmaların çoğu hafızanın oluşumuna, hafızada saklananların nasıl hatırlandığına odaklanıyor. Şimdiyse California ve Texas Üniversitelerinde yapılan bir araştırma, hafıza oluşumu sürecine yeni bir açıdan bakıyor. Amerika'nın Sesi (VOA)'nin haberine göre, uzmanlar, beynin farklı bölgelerinin küçük radyo istasyonları gibi eşgüdümlü olarak çalıştığını düşünüyor.
Beyin cerrahı Dr. Nitin Tandon, Houston’daki Texas Üniversitesi Tıp Merkezi’nde 26 yaşındaki sara hastası Tyler’ın beyin fonksiyonlarını takip ediyor.
Dr. Tandon, sara krizinin yaydığı elektrik sinyallerini izleyebilmek için Tyler’ın beyninin yüzeyine platin elektrotlar yerleştirmiş.
Dr. Tandon, ”Erozyona uğrayan beyin fonksiyonlarının yerine kullanılacak protezleri nasıl geliştireceğimizi anlamadan önce bu beyin fonksiyonlarının modelini çıkarmalı, onları sayısal seviyede anlamalıyız,” diyor.
Tyler araştırmaya, sara hastalığının daha iyi anlaşılmasını sağlayacağına inandığı için katılmış: ”Sara konusunda daha fazla bilgi edindikçe hastaların durumu daha iyiye gidecek.”
Tyler gibi hastalar, beynin, zaman ve mekan içeren olayların anılarını nasıl hafızada sakladığını inceleyen çalışmaya da katılıyor.
Dr. Tandon, ”Beynin zaman ve mekanla ilgili alanlarının birbiriyle nasıl iletişim kurduğu tam olarak bilinmiyor,” şeklinde konuşuyor.
Dr. Tandon beyinlerine elektrot yerleştirilen hastalarına hem zaman hem de mekan bilgisi içeren işler yaptırarak beynin bu iki bilgiyi nasıl değerlendirdiğini inceliyor: ”Beynin zaman ve mekan bilgisi içeren bölümleri aynı anda iletişime geçiyor. Beynin hipokampus adı verilen bölümünden gelen iki farklı frekansı kullanıyorlar.”
Beynin alt bölümünde bulunan hipokampus, anı oluşumunu sağlıyor. Anılar daha sonra beynin farklı bölgelerinde saklanıyor.
Dr. Tandon, ”Bu işlev şöyle özetlenebilir: Bir radyo istasyonu iki ayrı dinleyici grubuna aynı anda sinyaller gönderiyor. Bunu yapmak için iki ayrı frekans kullanıyor,” diye konuşuyor.
California Üniversitesi’nden Arne Ekstrom beyin taramalarından alınan görüntüleri, veri akışı çalışmalarında kullanılan graf teorisini uygulayarak incelemiş.
Ekstrom, Tandon ve meslektaşları yeni çalışmalarında da bu araştırmayı sürdürmeyi umuyor.
Saranın hafıza kaybına yol açabileceğini hatırlatan Doktor Tandon, araştırmaların saralılara da umut olduğunu söylüyor: ”Kaybolan hafızayı, saralı hastaların beynine yerleştirdiğimiz bu elektrotlardan çok daha etkili şekilde geri getirmeye hazırlanıyoruz. Gelecekte normal hafıza ağını geri getirmenin de temellerini atıyoruz.”
Dr. Tandon, bu gelişmelerin bir gün Tyler gibi sara hastalarının normal hayat sürmesini sağlamasını umuyor.