Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği'nin ikinci kez düzenlediği "2015 Çevreci Tesis Ödülleri" törenine katıldı. Hilton Convention Center'da düzenlenen törene Bakan Müezzinoğlu'nun yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de katıldı.
Törende bir konuşma yapan Bakan Mehmet Müezzinoğlu, "Sağlığı, artık sağlık bakanlarına bırakacak kadar basite indirgeyemeyiz. Sağlık, Sağlık bakanlarına bırakılamayacak kadar önemli ve değerlidir. O nedenle çok paydaşlı sağlık diyoruz. Şu anda Sayın Başbakanımızın başkanlığında 8 tane bakan, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve duyarlılık gösteren özellikle medyamız olmak üzere sağlığı çok paydaşlı olarak tarif ediyoruz. Biz artık sağlıktaki hiçbir projemizi yerel yönetimlerle paylaşmadan ve onlarla şekillendirmeden yol almak istemiyoruz" dedi.
Bakan Müezzinoğlu, medikal tedavi ile insanların geleceğinin şekillenemeyeceğini ifade ederek, "Şehirlerin doktoru olabilmek tedavi etme anlamında değil hasta olmama anlamında, şehirde bireylerin hasta olmaması anlamında sorumluluk üstlenmektir" diye konuştu.
"BEN SAĞLIK BAKANI MIYIM, HASTALIK BAKANI MI"
Bakan Müezzinoğlu, en çok Sağlık Bakanlığı'nda istenenleri incelediğini ifade ederek şunları söyledi:
"İlçemize hastane, ilçemize sağlık ocağı, ilçemize doktor, ilçemize ilimize tomografi, daha büyük bir hastane, yatak kapasitesi yetmez, şehir hastanesi. Ben bazen şunu derim 'ben Sağlık Bakanı mıyım, hastalık bakanı mıyım?'. Bizim insanımızın kültürüne ve insanımızın bu anlamda katılımına pozitif katkı sağlayamazsak işimiz daha çok hastane yapmak, daha çok tıbbi teknoloji getirmek, daha çok farklı farklı uzmanların peşinde koşmak. Bizim birinci görevimiz; dünyaya gelen her bebeğin yüzde 99'u sağlıklı geliyor. Bu bebeklere, bireylere, biz sağlıklı bir havayı, sağlıklı bir suyu, sağlıklı bir gıdayı, sağlıklı bir çevreyi, sağlıklı bir sokağı, mahalleyi, parkı, zihnen gelişebileceği kültür, aktiviteler yapabileceği ve beyim fırtınalarıyla kendini geliştirebileceği veya sportif aktivitelerle kendisi sosyal yönden sağlıklı aktivitelere taşıyabileceği konu başlıklarını hem konuşmaz, hem de vatandaşımıza konuşturmazsak daha çok imar, daha çok kaldırım, daha çok kavşak, daha çok yol. Bunları konuşuruz. Bunları yapanları da başarılı sayarız. Bunları reddetmeli miyiz? Hayır, bunları reddetmeliyiz. Ama esasında sağlıklı bireyle ilgili inşallah bu dönem Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı bütçesine, 'sağlıklı yaşam kültürünün teşviki' diye bir kalem açacağız ve sağlıklı yaşam kültürünü oluşturmamız lazım"
"KENDİSİNE SAYGI DUYAN BİREY, SAĞLIĞINA DA SAYGI DUYAR"
"Kendisine önem veren bireyin en çok üstünde durması gereken konu başlığı sağlıklı olmak olmalıdır" diyen Bakan Müezzinoğlu,
"Ben sağlıklı olmasam Sağlık Bakanı olmamın bir anlamı var mı? Büyükşehir Belediye Başkanı sağlıklı değilse, malın, mülkün makamın bir anlamı var mı? Büyük oranda yok. O zaman kendisine saygı duyan birey, sağlığına da saygı duyar" şeklinde konuştu.
YEREL YÖNETİM VURGUSU
Mehmet Müezzinoğlu, "24 saat vatandaşıyla birebir iletişim halinde olan yerel yöneticilerimizi, sağlıklı geleceğimizin en önemli emniyet siboplarıdır. Şayet yerel yöneticilerimizin şehircilik anlayışını; sağlıklı bir insanı merkeze almayan, sağlıklı bir aileyi önceliklemeyen bir anlayışla götürürsek bol bol binalar, imarlar, çevreyi de, dokuyu da, doğayı da tahrip eden bir bu salonlarda çok başarılı alkışlar alan. Ama görevimiz bittiğinde, geriye dönüp baktığımızda vicdanımıza sorduğumuzda 'biz ne yaptığın' cevabını nefsimizle güçlü verebiliriz ama vicdanımızla korkarım ki güçlü veremeyiz. O nedenle biz yöneticiler doğmamış, yarın doğacak binlerce, milyonlarca nesillerin geleceğinden sorumluyuz. Yerel yöneticiler bugün yaşayanlara karşı sorumlu olduğu kadar, yarın doğacaklara karşı da sorumlukları" şeklinde konuştu.