Anadolu, riskin küçük olduğunu ancak bir kişide ben üzerinden gelişen kötü huylu bir kanser çıktığında, hayatı tehdit edebilecek bir sağlık sorunu oluşturduğunu ve benlerle ilişkili kanser tipi olan melanomanın çok ciddiye alınması gereken bir tümör olduğunu ifade etti.
Prof.Dr. Dermatolog Rana Anadolu, benlerin kanser riski taşıyabileceğini belirterek, riskin küçük olmasına rağmen geliştiği zaman hayati tehlike taşıdığını ifade etti. Anadolu, benlerle ilişkili olan kanser tipi melanomanın deri kanserleri içerisinde en kötü huylu olan tip olduğuna dikkat çekerek, "Ben hücrelerine melanosit diyoruz, renk yapıcı hücreler, bunlar uzantıları olan ve aslında anne karnında nöral yarık dediğimiz bir bölgeden yola çıkarak deriye gelen sinir kökenli hücreler. Sadece deride yoklar, deride, iç kulakta, beyni saran zarlarda ve gözdede varlar. Bu bölgelerde de istenmeyen birtakım çoğalmalar yaparak, tümörlere dönüşebiliyorlar. Bu dönüşüm tabi çok yüksek oranda değil. Çok ciddi bir tümör olması, çok hızlı yayılması, çok küçük çaplı olmasına rağmen hayatı tehdit edebilecek bir sağlık sorunu oluşturması nedeniyle benlerle ilişkilendirdiğimiz kanser tipi melanoma, çok ciddiye alınması gereken bir tümör" dedi.
"BENLE ALAKALI MELANOMAYLA SIRADAN BENİ AYIRT ETMEK İÇİN DİJİTAL DERMASKOPİ KULLANILIYOR"
Benle alakalı melanomayla sıradan benin ayırt edilmesinin zor olduğunu, bu zorluğu ortadan kaldırmak için dijital dermaskopi denilen bir yöntem kullandıklarını belirten Anadolu, "Dijital dermaskopi bütün deri hastalıkları uzmanlarının rahatlıkla uygulayabileceği, oldukça sık kullandıkları bir muayene yöntemi. Deri üzerinde herhangi bir çizik, sıyrık, kesik yapmaksızın deri yüzeyine bir mikroskop uyguluyoruz. Güçlü lensleri ve aydınlatma sistemi olan, dijital bir sisteme bağlı, bir software olan bir cihaz. Derinin hem yüzeyini hem de aydınlatma biçimleriyle derinin içini bize gösterebiliyor. Bu yöntemle iyi huylu, kötü huylu deri oluşumlarını birbirinden ayırt etmekte eskiye göre yüzde olarak çok daha isabetli kararlar verebiliyoruz" dedi.
Anadolu, gelişigüzel ben aldırma, deri lezyonu çıkartma uygulamalarını önermediklerini belirterek, bu duruma iki gerekçe gösterdi. Birinci gerekçeyi hastaları gereksiz cerrahi müdahalelerden ve gereksiz iz, mikrobik enfeksiyonlardan korumak olarak belirten Anadolu, ikinci sebebi ise bütün karmaşa içerisinde zaman zaman gereksiz şeylerin alınması ve gerçek sağlık sorunu oluşturabilecek olanların atlanması olarak gösterdi.
"DİJİTAL SİSTEMLE KİŞİNİN TÜM VÜCUT BEN HARİTASI ÇIKARTILIYOR"
Yapılacak ilk muayeneden sonra dijital sistemle kişinin tüm vücut ben haritasının çıkartıldığını söyleyen Anadolu, "Bu ben haritasına giren benler içerisinde tıbbi olarak ilginç olanlar, risk faktörü taşıdığı düşünülenler,belli çapın üzerinde görülenler, değişmeye eğilimli olanlar için ayrıca yüzey mikroskobu uygulanıp o benin kendisininde mikroskobik olarak haritası çıkartılıyor. Arkasından eğer şüpheli bir durum varsa, o şüpheli lezyon 2 ila 3 aylık periyotlarla kontrol ediliyor" şeklinde konuştu.
Dijital dermaskopinin çok hassas bir sistem olduğunu ifade eden Anadolu, bu sistemle her türlü değişikliğin tespit edildiğini söyledi. Değişimlerin çıplak gözle tespit edilmesinin mümkün olmadığını belirten Anadolu, "Benler üzerinde oluşan her türlü milimetrenin yüzde 1'i boyutunda, mikrom boyutundaki değişiklikler, bunlar büyüklük olabilir, şekil,renk, yapısal eleman değişiklikleri olabilir, böyle değişimler fark edildiğinde biz deri kanseri oluşmasını beklemeden, öncül bir proaktif bir davranışla bu deri lezyonlarını seçip bunların çıkartılmasını talep ediyoruz. Bu şekilde hem çok seçici, isabetli bir tutum içerisinde oluyoruz. Eğer, değişen, büyüyen benler yoksa şayet o zaman kişinin 6 ayda bir hiçbir sorun yoksa en az yılda bir kontrollerini sürdürmesinde fayda var. Bu kontrollerde bir yaş sınırı yok. Çünkü olumsuz değişiklikler her yaşta olabiliyor" dedi.
"BENLERİN YAKILMASI, LAZER İLE PATLATILMASI İŞLEMLERİ KÖR İŞLEMLER"
Benlerin yakılmasına ve lazer ile patlatılmasına şiddetle karşı çıkan Anadolu, bu işlemlerin kör işlemler olduğunu söyledi. Prof.Dr.Anadolu, buna gerekçe olarak,bu işlemlerden sonra beni oluşturan hücrelerin derinin değişik derinliklerinde kalmasını gösterdi. Anadolu, konuyla ilgili açıklamada bulunarak, "Biz ne kadar hücreyi oradan yok ettik ne kadarı kaldı onunla ilgili hiçbir bilgiye sahip olamıyoruz. Yaktığımız, dondurduğumuz veya lazerle patlattığımız deri oluşumunun iyi huylu mu kötü huylu mu olduğunu bilemiyoruz. Çünkü bu ayrımların yapılabilmesi için patolojik incelemelerinin yapılması lazım. Bu olmadığı taktirde hiçbir şekilde yüzde yüz bir isabetle o yok edilen oluşumun hakikaten ne olduğu konusunda bir fikrimiz olması mümkün değil" şeklinde konuştu.
