Sema EREREN / GAZETE HABERTÜRK
İsveç’in Göteborg kentinde geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Avrupa Obezite Zirvesi’nde konu, yüzyılın belası obeziteydi. Salonda herkes pür dikkat uzmanların ağzından çıkacakları dinlerken bir detay dikkatimi çekti... Aramızda bırakın obez olanı, kilolu kişilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi!
Çağın önemli sağlık sorunlarından obezite, yaşam kalitesini düşürerek, kalp ve damar hastalıkları, diyabet ve bazı kanser türlerinin oluşumunda önemli rol oynuyor. Uzmanlara göre, sedanter yani hareketsiz yaşam tarzlarımız obeziteyle çok yakından ilişkili. Avrupa’da yapılan araştırmada, çalışanların günlük oturma sürelerinin yüzde 60’ı iş yerinde geçiyor, oturma süreleri arttıkça Beden Kitle İndeksleri de artıyor. Özellikle obezite riskiyle televizyon seyretmeye ayrılan vakit doğru orantılı. Uzun süre televizyon karşısında oturmak en çok bel bölgesini yağlandırıyor. Özellikle de uzmanların üzerinde durduğu konu, 80’li yıllardan itibaren ciddi oranda yükselişe geçen çocuklardaki obezite... Türkiye’de 0-18 yaş grubunun yüzde 20’si şişman, yüzde 18’i de zayıf. Üstelik Türkiye Çocukluk Çağı Şişmanlık araştırmasına göre 7-8 yaş grubu çocukların yüzde 75’i spor yapmıyor. Durum vahim!
Konunun uzmanlarından Avrupa Obezite Zirvesi’nde öne çıkan çarpıcı açıklamalar...
"4 SAATTEN FAZLA OTURAN YAŞLI KADINLARDA OBEZİTE RİSKİ ARTIYOR"
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi, Beslenme ve Fiziksel Aktivite, Obezite Program Müdürü Dr. Joao Breda’ya göre günde 4 saatten fazla oturan yaşlı kadınlarda obezite 1.5 kat, erkeklerde 1.7 kat artıyor. Ayakta harcanan enerji otururken harcanandan yüzde 35 fazla.
"KİŞİNİN KİLOLU OLMASI SAĞLIKSIZ OLDUĞU ANLAMINA GELMİYOR!"
Lizbon Üniversitesi, İnsan Kinetiği Fakültesi, Egzersiz ve Sağlık Laboratuvarı, Spor Bilimleri Profesörü Luis B. Sardinha, ayakta kalmanın enerji harcanmasını yüzde 5-8 oranında artırdığına dikkat çektiği konuşmasında ilginç bir çalışmadan bahsetti: “Kişilerde kilo fazlalığı olabilir, ancak fitlerse bel çevresi veya beden kitle indeksi değerleri düşük olabilir. Kişinin kilolu olması sağlıksız olduğu anlamına gelmiyor!”
Obezitede başı çeken ülkelerden biri de ABD. Ülkede her 10 kadından 4’ü obez
GÜNDE 8 SAAT OTURANLARIN OBEZİTE RİSKİ YÜZDE 51
Dr. Stacy Clemes (Loughborough Üniversitesi, İnsan Biyolojisi Program Direktörü)
■ Yetişkinlerin 3’te 2’si, 10 saate yakın oturarak çalışıyor, çalışanların yalnızca yüzde 4’ü fiziksel aktivite yapıyor.
■ Çalışan insanların yüzde 66’sı hareketsiz yaşam sürüyor. Oturma süreleri arttıkça beden kitle indeksleri artıyor. Mesela sürekli oturarak çalışan şoförlerin yüzde 75’e yakını obez ya da fazla kilolu.
■ Ayakta durarak veya yürüyerek yapılan işlerde kadınlarda tüm kanser türlerinin görülme olasılığı yüzde 40’a yakın oranda azalıyor.
■ Günde 8 saat veya daha fazla oturan kişilerde obezite görülme sıklığı, günde 4 saat veya daha az süreyle oturan kişilerde obezite görülme sıklığına göre yüzde 51 oranında daha fazla.
OBEZİTE, AGRESİF PROSTAT KANSERİNİ DE TETİKLİYOR!
Sonuçları Göteborg’ta Avrupa Obezite Zirvesi’nde açıklanan araştırmaya göre agresif prostat kanseri de bel çevresinin kalınlığıyla doğrudan alakalı. Oxford Üniversitesi’ne göre, bel çevresindeki 10 cm’lik kalınlaşma, agresif prostat kanserine yakalanma ihtimalini yüzde 13 oranında yükseltiyor. 8 Avrupa ülkesinden 140 bin erkeğin vücut ölçüleri ve 14 yıl boyunca sağlık verilerinin incelendiği araştırmaya göre en yüksek risk grubunda, bel çevresi kalınlığı 94 santimetreden fazla erkekler bulunuyor. Bu erkeklerden yaklaşık 7 bini prostat kanserine yakalandı. Üstelik vakalardan 934’ü ölümcül...