Bebeğin genel sağlığı ve gelişimi anne beslenmesiyle doğrudan ilişkilidir. Düzenli ve dengeli beslenme, bebeklerin haftalarına uygun ağırlığa ulaşmasını sağlarken; annenin genel sağlığı ile doğum sonrası anne sütü ile beslenme, bebeğin zeka gelişimini genetik faktörlerin izin verdiği en üst düzeye çıkarır.
Hamilelikte beslenme bebeğin zeka gelişimini etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşe Sokullu, anne beslenmesinin bebeğin zeka gelişimindeki rolünü anlatıyor.
Dr. Ayşe Sokullu, hamilelik öncesi yetersiz ve dengesiz beslenmenin fetus ve yenidoğan sağlığı üzerine olumsuz etkilerinin bilindiğini, hamilelik sırasında doğru beslenmenin öneminin de giderek daha fazla vurgulandığını belirtiyor ve sözlerine şöyle devam ediyor. “Anne rahminde geçen dönem canlının en hızlı büyüme dönemidir. İki hücre ile başlayan hayatın 9 aylık dönem sonunda ortalama 3 kg’lık bir bebeğe dönüşmesini sağlayan büyüme hızı, hayatın başka hiçbir döneminde yaşanmayacaktır. Bu gelişim döneminde genetik faktörler kadar doğru beslenme de rol oynamaktadır. Bebeğin genetik olarak öngörülmüş potansiyeline ulaşabilmesi için uygun besin ortamını sağlamak gerekir” Dr. Ayşe Sokullu, zekanın çok faktörlü bir kavram olduğunu, yalnız beslenme, yalnız genetik ya da sadece çevresel etkilerden oluşmadığını da aktarıyor ve devam ediyor: “Doğum sonrası bakım ve sevgi ortamı, emzirme, anne ve babanın bebeğe bağlılığı da zekanın gelişimini olumlu ya da olumsuz etkileyebilen faktörlerdir”
Anne adayları nasıl beslenmeli?
“Anne adaylarının beslenmesinde yeterli kalori yanında tüm besin gruplarının dengeli tüketilmesi gerekiyor. Sebze ve meyveler, tahıllar, et-balık-tavuk, yumurta, kuru baklagillerden oluşan proteinler, süt ve süt ürünleri, yağların dengeli alınması önem taşıyor.
Gebelik boyunca anne adayı boyuna göre değişmekle birlikte 9-12 kilo almalıdır. Bu ağırlığın yarısı bebek ve plasenta, rahim büyümesi gibi eklere kullanılıyor. Diğer yarısı ise emzirme dönemi için depo ediliyor. Bebeğin büyümesi için yaklaşık 900-950 gr proteinin depo edilmesi gerekiyor. Bu nedenle anne adayı normal günlük gıdasına 15 gr kadar protein daha eklemeli.”
Kan yapımı ve sinir sistemi gelişimde demir ve folik asit önemli rol oynuyor
“Gebelikte demir mineralinin eksikliği çok sık görülür. Demir kan yapımında kullanılır. Bu açıdan anne ve bebeğin demire çok ihtiyacı vardır. Anne adayları günde 20 mg demir almalıdır. Demir eksikliği bebeğin anne karnında hem fiziksel hem de zihinsel gelişimini kötü etkileyebilir. Bu sebeple gerekli kontrollerin yapılması önemlidir”
“Folik asit eksikliğindeyse sinir sistemi gelişimi geri kalıyor ve nöral tüp defekti adı verilen anomaliler ortaya çıkabiliyor. Özellikle gebelik öncesi folik asit alımı yeterli olmalıdır. Çocuk sahibi olmayı planlayan kadınların gıdalarını folik asit açısından zengin hale getirmeleri veya folik asit tabletlerini gebelik öncesi 4-8 hafta boyunca kullanmaları önerilir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler tüm tahıllar ve kuru baklagillerde folik asit bulunur. Ancak, ışık, ısı ve gıda işleme onu kolayca yok edebilir. Dolayısıyla, azami yararı sağlayabilmek için sebze ve meyveleri taze olarak veya mümkün olduğu kadar az pişirilmiş şekilde tüketmek en iyisidir. Fasulye, fındık, ceviz, yumurta sarısı, portakal da folik asit bulunan gıdalar arasındadır. Alkol kullanımı vücutta folik asiti tüketir”
Saç ve diş kayıpları gebelikte kalsiyum ihtiyacının yeterli karşılanmamasından kaynaklıyor.
“Bebekteki kalsiyum ihtiyacı için annenin günlük gıdasına 500 mg daha kalsiyum eklemesi gerekiyor. Bu miktar ekstra bir bardak süt ya da eşdeğer süt ürünleri ile karşılanabiliyor. Özellikle çok çocuklu annelerde görülen saç ve diş kayıpları, tekrarlı gebeliklerde kalsiyum ihtiyacının yeterli karşılanamamasına bağlı olarak yaşanıyor.”
Beslenme konusunda anne adaylarının dikkat etmesi gereken ana kurallar:
• Hamilelik süresince çay-kahve tüketimini azaltıp ayran, süt, taze meyve suları tüketiniz.
• Mevsime uygun sebze ve meyveleri çok iyi yıkayarak tüketiniz.
• Sigara ve alkol kullanmayınız, sigara içilen ortamlarda bulunmayınız.
• Haftada 2 gün tavuk ya da hindi, 2 gün kırmızı et, 2 gün balık ve 1 gün kurubaklagil tüketmeye çalışınız.
• İçeriği tam bilinmeyen, koruyucu ve tatlandırıcı içeren, çok tuzlu, salamura ve konserve gıdalar ile hazır içecekler tüketmeyiniz.
• Tuz alımınızı doktor tavsiyesi ile düzenleyiniz.
• Yemek ve salatalarınızda zeytinyağı ve diğer sıvı yağları karışık kullanınız.
• Beslenmenize ana besin gruplarını içerecek şekilde çeşitlilik kazandırınız.
• Günlük gıda alımınıza göre eksik kalan besin grupları için doktora danışarak gerekli multivitaminleri ve omega-3 desteklerini kullanabilirsiniz.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Dr. Ayşe Sokullu