BSK Eskişehir Anadolu Hastanesi beslenme ve diyet uzmanı Saide Ayfer Akar bayramda beslenme ile ilgili bilgiler verdi.
Ramazan boyunca oruç tutulması nedeniyle günlük öğün sayısı azaltıldığı ve beslenme alışkanlıklarında değişiklikler meydana geldiği için bayramda normal yeme düzenine geçişte daha fazla yemek yeme eğilimi olabilir. Bu durumda sayıca az öğünler ile yüklemeler yapmak yerine az ve sık besin tüketmek daha doğrudur. Oruç tutmak, uzun açlığı gerektirdiği için metabolizmamızda yavaşlamaya sebep olabilir.Genellikle oruç tutanların “ İki öğün yediğim halde kilo alıyorum” şeklinde yakınmaları olur.Dolayısıyla bayramda alınacak fazla enerji çok kolay kilo almaya sebep olabilir.
Bu nedenle tatlı, çikolata ve şeker tüketimi abartılmamalıdır.Özellikle ramazan boyunca yapılamayan örneğin kahvaltı öğünü tatili de düşünürsek epey yüklü olması konusuna özellikle dikkat etmeliyiz. Kahvaltıda tüketilen salam, sosis, sucuk, pastırma gibi şarküteri ürünlerini kahvaltı menümüze almamalıyız.
Gelenek üzere bayramda tatlı tüketimi artacaktır. Buna özellikle dikkat etmeliyiz. Tatlılar hacim olarak küçük olup az doygunluk veren yiyecekler olmasına karşın kalorileri yükleri oldukça fazladır. İkram edilen her tatlıyı tüketmemek, hamur tatlıları, kızartılan tatlılar yerine daha hafif olan sütlü ve meyveli tatlıları tercih etmek daha doğrudur. Her bayram ziyaretinde gidilen yerde ikram edilen tatlı tüketilirse bu süreç boyunda kilo alınabilenecek kadar fazladan enerjiyi tatlılardan alabiliriz. Bu nedenle günde bir porsiyondan fazla tüketmemeye bayram boyunca özen göstermeliyiz. Tatlı yerine çay, kahve veya meyve ikramı daha sağlıklı olacaktır. Tabi özellikle tansiyon hastalarının içilecek çay ve kahveye karşı dikkatli olması gereklidir Diyabet (şeker)hastalarının bayramda kan şekerlerinin kontrolü zorlaşmakta ve yüksek şeker şikayeti ile hastanelere başvuran hasta sayısı artmaktadır.
Bayramın ilk günlerinde ana ve ara öğünlerin atlanılmaması vücudun eski düzenine dönmesi sağlanmalıdır. Örneğin hafif kahvaltı ile güne başlamak çok önemlidir ve sabah geç kalkılsa bile öğlen yemeği atlanılmamalıdır. Tatlı türü şeylerle öğle yemeğini atlayıp akşama kadar yemek yememek oldukça kötü , metabolizma hızımızı azaltarak şişmanlığa zemin hazırlayan bir alışkanlıktır. Biz örneğin saat 10:00 ‘da kalkıp bir kahvaltı etsek bile saat 13:30 gibi öğle yemeğini kesinlikle tüketmeliyiz. Saat 16:00 gibi tüketilecek bir meyve, saat 7:30 akşam yemeği yenirse biyoritmimize uygun fizyolojik ihtiyaçlarımız karşılayan öğün oturmuş olacaktır.
Ramazan boyunca iftardan sonra kuruyemiş, cips türü şeyler veya çayın yanında bisküvi, kurabiye, pasta gibi tüketilen besin maddeleri hayatımıza girmişse, bu ramazan alışkanlığından da vazgeçmeliyiz. Bu tür tüketilen zararlı yiyecekler yerine meyve ve yoğurt gibi besinler sağlığımıza en uygun besin maddeleridir.
Ramazan boyunca kazandığımız gece yemek yeme alışkanlığıda kesinlikle ramazanın sona ermesiyle hayatımızdan çıkmalıdır. Ramazan boyunca önerilen sahur yemekleri ramazan sonrası gece yemek şeklinde hayatımızda kalması oldukça kilo aldırıcı olacaktır. Biz gece öğününde tüketilecek meyve yoğurtdan sonra örneğin saat 22:00 sonra kesinlikle yemek yememeliyiz.