ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Düzce'de geçirdiği trafik kazasının ardından götürüldüğü Bolu'da SSK'lı olduğu için devlet hastanesi kapısından döndürüldüğü ortaya çıktı. Erdoğan, hastanelerde tam gün mesai tartışmalarına son noktayı koyarak, "Bizler de halkımıza hizmette artık böyle part-time hizmetle kendimizi aldatmayalım. Full-time mesai. Çalışacağız, tam günle hizmetimizi vereceğiz" dedi.
Başbakan Erdoğan, Sağlık Bakanlığı tarafından alımı yapılan 382 adet kara ambulansı, 142 adet 4x4, 30 adet kar paletli ambulans, 6 adet hasta kabinli kar aracı ve 4 adet deniz ambulansı olmak üzere toplam 564 adet yeni ambulansın hizmete girmesi dolayısıyla Bilkent Otel'de düzenlenen törene katıldı. Törende bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, otel bahçesinde sergilenen ve 'modern sahra çadırları' olarak nitelendirdiği portatif hastaneleri ve paletli ambulansları gezerek, bilgi aldığını söyledi. Portatif
hastanelerin ve ambulansların içindeki teknik donanımlarıyla en modern, en ileri teknolojiyi yakaladığını belirten Erdoğan, 382 ambulansı Türkiye'nin değişik illerine göndereceklerini bildirdi. Türkiye'de son 5 yılda gerek altyapının geliştirilmesinde, gerek hizmet sunumunda çok önemli ilerlemeler sağlandığına işaret eden Erdoğan, herkesin başını iki elinin arasına alarak düşünmesini istedi. Değişim ve dönüşümün en önemli ayağını sağlık alanında yapılanların oluşturduğunu dile getiren Erdoğan, geçmişte her
vatandaş için sağlık hizmeti almanın sorun olduğunu, çarpık uygulamaların insanları bunalttığını hatırlattı. Erdoğan, "Sağlıklı hizmet almak için ya rüşvet vereceksin ya da çok iyi dayılar bulacaksın. Yoksa sağlıklı bir hizmet alamıyordun. Ama artık bu devran gerilerde kaldı. Sorun değil çözüm, dert değil derman üreten bir sistem çıkardık" diye konuştu.
Şu an tüm vatandaşların her hastaneden koordinasyon içinde istifade edebilme imkanı bulduğuna dikkati çeken Erdoğan, geçtiğimiz günlerde bir özel sektör hastanesine gittiğini ve yatan hastaların hepsinin aldıkları hizmetlerden dolayı dua ettiğini söyledi.
ERDOĞAN'IN İLK KEZ ANLATTIĞI TRAFİK KAZASI ANISI
Erdoğan, sağlık alanında geçmişte yaşanan sorunları anlatırken, başından geçen bir olayı da anlattı. Geçirdiği bir trafik kazasının ardından kendilerini Düzce'den Bolu'ya götürecek bir ambulans bulunmadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, olayı şöyle anlattı:
"Kan revan içindeyiz. Yaralı olan arkadaşlarımın eline üç serum şişesi verdiler. Biz sedyede yatmıyoruz zaten. Zeminde battaniyede yatıyoruz. Bizi o halde Bolu'ya götürdüler. Bolu'da devlet hastanesine gittik. O arada soruyorlar ve biz hayal meyal duyuyoruz. 'SSK'lı mı, Bağ-Kur'lu mu diye soruyorlar. Yahu kan revan içindeyiz, al bir müdahale et de ondan sonra yine neyi soracaksan sor. Kırıklarımız var, kan kaybımız var. Bizim SSK'lı olduğumuzu öğrenince oradan sigorta hastanesine gönderdiler. Bu arada
kan zayiatı devam ediyor. Böyle bir yaklaşım tarzı, böyle bir anlayış olur mu? Biz ise insan odaklı bir sistemi oturttuk. Hiçbir hastane, kapısından benim vatandaşımı döndürme hakkına sahip değildir. Alacak ve gereğini yapacak. Sistem artık buna döndü. Eksikliklerimiz yok mu? Muhakkak var. Bunları da gidermek için sürekli çalışıyoruz. İnşallah daha idealine ulaşacağız."
REHİN ALINMA DÖNEMİ SONA ERDİ
Başbakan Erdoğan, yapılan düzenlemelerle artık yoksul ve yeşil kartlı vatandaşların da devlet memurları gibi kamu hizmetlerinden yararlandığını söyledi. Yeşil kartlıların artık ilaçlarını tüm eczanelerden alabildiğini dile getiren Erdoğan, bu hizmetin 'Hükümet sadaka dağıtıyor' diye eleştirildiğini söyledi. "Kardeşim sadaka dağıtılanları bizim iktidarımız dönemimizde de mi gördünüz. Biz böyle bir ülke devraldık" diyen Erdoğan, yeşil kartlıların sayısının iktidarları döneminde hızla azaldığını, yakında bu
kartları tamamen kaldırmayı hedeflediklerini kaydetti. Geçmişte hastanelerde ücretini ödeyemeyen vatandaşların rehin alındığını anlatan Başbakan Erdoğan, "Böyle insanlık dışı bir uygulama bu dönemde bitmiştir. Buradan tekrar ilan ediyorum. Varsa bize haberdar edin. Olduğu anda biz oranın yetkililerini kesinlikle orada barındırmaz, meslekten ihracına varıncaya kadar her türlü adımı atarız" diye konuştu.
TAM GÜN MESAİ TARTIŞMASI
Başbakan Erdoğan, hastanelerdeki tam gün mesai tartışmalarına da son noktayı koydu. Tam gün mesaiye muhalefet edenler olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Buradan mesajımı veriyorum. Artık bizi anlamaları gerekiyor. Eğer biz halkımızı seviyorsak, eğer bizler halkımıza hizmet yarışında varsak ve bu millet bizleri ve tıp mensupları hangi alanla olursa olsun bu okullarında okutmuş, yetiştirmişse, bizler de halkımıza hizmette artık böyle part-time hizmetle kendimizi aldatmayalım. Full-time mesai. Çalışacağız, tam
günle hizmetimizi vereceğiz. Çünkü bunun geçmişte çok acılarını yaşadık. Biz aynı acıları halkımıza yaşatmak istemiyoruz. Belli saatlerden sonra hastanelerimizde doktor bulmanın ne kadar zor olduğunu gördüğümüz günler oldu, bunları yaşadık. Bakıyorsunuz adeta doktor yerine hasta bakıcıyla karşı karşıya kaldığımız günler oldu, bunları yaşadık. Artık bunları aşmamız gerekir. Atatürk'ün deyimiyle muasır medeniyetlerin üstünde bir Türkiye diyorsak bunun gereği yapılmalı" şeklinde konuştu.
Erdoğan, bu dönemde bile televizyonlarda zaman zaman bu tür yayınlar yapıldığında hemen Sağlık Bakanı'nı aradığını belirterek, şöyle konuştu:
"Recep Bey'i hemen arıyorum. Recep Bey bak izledin mi akşam. Filanca hastanede bak orada doktor bey kendi odasında affedersiniz dedikodu yapıyor, öbür tarafta da hastayı bir hastabakıcı almış götürmüş bağırtarak, çağırtarak güya tedavi ediyor. Bakan beyi de gece yarısı saat 01.00 ya da 01.30'da yataktan kaldırdım. Maalesef bunlar zaman zaman oluyor. Mesele ne biliyor musunuz? Eğer değerler noktasında dünyanızda insana olan sevgi yerini kaplamışsa, siz gece nöbetinde uyuyamazsınız. Ona yönelik düzenlemede
bizim eksikliğimiz varsa onları da giderin diye talimat verdim. Çalışma saatlerini ona göre ayarlayın. Bunları da giderin."
Erdoğan, şu an üniversitelerle görüşmeleri yoğunlaştırdıklarını, Türkiye'deki tıp fakültelerinin sayılarını arttırmak için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini bildirdi. Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın sağlık meslek liselerinin sayısını arttırmak için çalıştığını, aynı zamanda Hemşirelik Yüksekokulu sayısını arttırmak için de YÖK ile görüştüklerini kaydetti. Bu konularda çok geri kalındığını ifade eden Erdoğan, ciddi eleman açığının mutlaka giderilmesi gerektiğini vurguladı.
BANYOLU HASTANE ODALARI
Şimdiki hedeflerinin odasında banyosu ve tuvaleti bulunan hastaneler inşa etmek olduğunu belirten Erdoğan, odaların en fazla bir veya iki yataklı olacağını, fevkalade durumlarda 3 yataklı olabileceğini ifade etti. Sağlık kentler uygulamasını da başlatacaklarını, bu çerçevede ilk olarak Ankara ve İstanbul'da sağlık kent kuracaklarını kaydeden Erdoğan, artık hastane bahçelerinde sedye ile dolaşan hasta görüntüsünün ortadan kalkacağını bildirdi. Sağlık kentlerinde ileri sağlık teknolojisi neyi
gerektiriyorsa bunu inşa edeceklerinin altını çizen Erdoğan, Ankara'da Etlik ve Atatürk Hastanesi'nin yanındaki arazide iki sağlık kent kuracaklarını, İstanbul'da da Avrupa ve Anadolu yakasında iki ayrı sağlık kent inşa edeceklerini açıkladı.
Erdoğan, Nisan ayında yapılacak bir ihaleyle 17 helikopter ve 4 uçaktan oluşan hava ambulanslarını da hizmete sunacaklarını söyleyerek, "Böylece artık iller arasında vatandaşlarımıza çile dönemini ortadan kaldıracağız. Helikopter gerekiyorsa helikopter, uçak gerekiyorsa uçak. Vatandaşlarımızı gitmeleri gereken yere anında ulaştırma imkanımız olacak" diye konuştu.
Sağlık Bakanı'nın az önce kendisine bir müjde verdiğini dile getiren Erdoğan, özellikle Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz'de, yani dağlık ve kar kışın yoğun olduğu yerlerde paletli ambulansların bile işlemez hale geldiğini, özellikle doğum olaylarında sıkıntı yaşandığını bildirdi. Erdoğan, yeni uygulamayla doğum yapacak hastayı 10 gün önceden şehre alıp bakanlık olarak misafir edeceklerini, doğumdan belli bir süre sonra da evlerine uğurlanacağını söyledi. Erdoğan, "Vatandaşlarımız artık bu tür sıkıntıları
yaşamasın istiyoruz. Misafirimiz olsun. Şehirdeki misafirlik sürecinden sonra kendisini evine sağlıklı şekilde ulaştırmış olalım. Bunun adımlarını atmış olacağız" şeklinde konuştu.
AMBULANSLARI ARTIK KİRALAYACAĞIZ
Göreve geldiklerinde Türkiye'deki ambulans sayısının 618 olduğunu, bugün gelinen noktada bu rakamın 2 bin 63'e çıktığını hatırlatan Erdoğan, artık yeni bir sistemi daha devreye sokacaklarını söyledi. Erdoğan, artık rent a car sistemine geçerek, ambulansları satın almayacaklarını, hizmet satın alacaklarını bildirdi. Hangi firmalarla anlaşılırsa hizmet satın alma yoluyla ambulansların kullanılacağını ifade eden Erdoğan, "Ambulanslarda yaşlı araç kullanma dönemi de sona erecek. Belki 3 yaş, bilemedin 4-5
yaş. Bundan sonra bu araçları belli kilometreden sonra çıkartıp, bunların yerine sıfır araçları alarak, daha sağlıklı bir hizmet sunacağız" dedi.
Erdoğan, İstanbul'a 4 adet deniz ambulansı alınmasıyla ilgili olarak da espri yaparak, "Hayatında yat görememiş olanlar bundan sonra yat görmüş olacak" dedi.
Başbakan Erdoğan, törenin sonunda Ankara, Aydın, Konya, Van ve İstanbul ile görüntülü telefon bağlantısı yaparak, bu illerdeki 112 Acil Yardım merkezlerinin açılışını yaptı. Erdoğan ve Bakan Akdağ, daha sonra 81 ilin 112 Komuta Kontrol Merkezi'nin toplu açılış kurdelesini kesti. Erdoğan, 112 çalışanlarına ve Ulusal Medikal Kurtarma ekiplerine ödül verdi.
