Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Bakanlığına devredilen askeri hastanelerden Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesine Prof. Dr. Mehmet Ali Gülçelik'in, Sultan Abdulhamit Eğitim ve Araştırma Hastanesine ise Prof. Dr. Ali Rıza Odabaş'ın başhekim olarak atandığını bildirdi.
Akdağ, Bilkent Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören gazilerle bir araya geldi.
Burada konuşan Akdağ, Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Merkezinin isminin, gazilerle yaptıkları oylama sonucunda "Gazi Rehabilitasyon Merkezi" olmasına karar verdiklerini söyledi.
Rehabilitasyon Merkezinde hizmet eden herkese teşekkür eden Akdağ, gazilere, sağlık hizmetini bundan sonra Sağlık Bakanlığının vereceğini ifade etti.
Bakan Akdağ, bugüne kadar verilen hizmetleri, daha da kaliteli hale getirip, gazilere hizmet vermeye devam edeceklerini belirterek, "Bizim, Silahlı Kuvvetlerimizden devraldığımız hastaneler, içinde bulunduğumuz rehabilitasyon merkezi ve onun diğer bileşenleri öncelikle gazilerimize, şehit ailelerimize ve askerlerimize hizmet vermeye devam edecektir. Şu andaki planımız, bundan sonraki gidişat kesinlikle bu şeklide olacak." diye konuştu.
Hükümet ve Sağlık Bakanlığı olarak kendilerine düşen görevin gazilere verilen hizmetlerin kalitesinin yükseltilmesi olduğunu vurgulayan Akdağ, bunun için gerekli tecrübe ve vizyonun kendilerinde bulunduğunu bildirdi.
Görevi yeni devralanlara kolaylıklar dileleyen ve gazilere teşekkür eden Akdağ, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"İsmi değiştirilen Gülhane Askeri Tıp Akademisine (GATA) başörtülü bir başhekimin atandığı" iddialarının sorulmazı üzerine Akdağ, "Atanan arkadaşlarımın içinde bir başörtülü hanımefendinin olup olmadığını bilmiyorum ama olsa da son derece tabiidir bu. Bunda hiçbir anormallik yok. Çünkü bu ülkenin insanlarını biz artık 'Başörtülü, başörtüsüz, şu, bu düşünceye sahip, şu, bu kıyafeti giyiniyor.' diye birbirinden ayırt etmiyoruz. Bu dönemler geride kaldı. Bunlar eski Türkiye'nin tartışmaları." yanıtını verdi.
Geçmişte de yaptığı gibi, liyakatı ve ehliyetiyle vazifesini yapabilecek kişileri göreve getirmeye önem verdiğini belirten Akdağ, bunun dışındaki tartışmaları "abes, kasıtlı ve saçma" bulduğunu söyledi.
- Hastanelerin yeni başhekimleri
Yeni yöneticilerin tecrübeli olduğunu, onların, bu işi iyi bir şekilde başaracaklarına inandıklarını dile getiren Akdağ, daha önce bu hastanelerde yöneticilik yapmış kişilerden de yöneticilerin olduğunu bildirdi.
Akdağ, "Sağlık Bakanlığına devredilen askeri hastanelerin başhekimliklerine atananların isimleri belli mi?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Bursa'da Doktor İdris Ahmet Çakır, Erzurum'da Doktor Hulki Aşır, Ankara'da Prof. Dr. Mehmet Ali Gülçelik, Onkoloji Hastanemizin halen yöneticiliğini yapan arkadaşımız Ankara'da, Sultan Abdulhamit Eğitim ve Araştırma Hastanesine Prof. Dr. Ali Rıza Odabaş, yılladır çok tecrübeli ve başarılı bir biçimde Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan bir arkadaşımız. Bilkent Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesine Gazi Rehabilitasyon Hastanesi adını veriyoruz. Burada Doktor Nülifer Kutay Ordu Gökkaya, Ankara Beytepe'de Doktor Hamza Bozkurt, Ankara Etimesgut'ta da Doktor Muhammed Ali Oruç. Bu arkadaşlarımız şu anda yönetici olarak atandılar."
Bakan Akdağ, "Sağlık Bakanlığı'na devredilen askeri hastaneler için ne gibi çalışmalar yapılacak?" sorusu karşısında, "Birincisi, bu hastanelerin bütün envanterlerini gözden geçirdik. Cihazlar, yapılan hizmetler açısından, hizmetleri nasıl çeşitlendirebiliriz, daha güçlü hale nasıl getirebiliriz? Verimlilikle ilgili meseleler de var. Asker hastanelerinin doluluk oranları çok düşüktü. Zaten son yıllarda asker hastanelerine belli kotalarla asker olmayan vatandaşlarımızın da kabul edilmesi, onlara burada hizmet verilmesi başlatılmıştı." ifadesini kullandı.
- "Gazi, şehit ailesi ve asker öncelikli hizmet"
Vatandaşın hizmete kolay erişmesi gerektiğine değinen Akdağ, bürokratik süreçleri kolaylaştıracaklarını belirtti.
Akdağ, "Hastanenin kapısına gelen bir vatandaş, hastanenin kapısından işini bitirip çıkıncaya kadar bürokrasiyle asla sıkıntıya düşmemelidir. Bizim çok büyük bir tecrübemiz var. Sağlık Bakanlığı, hastanecilikte bütün dünyaya model olmuş bir sistemi oturtmuş bir bakanlıktır. SSK hastanelerini devraldığımızda, nasıl bir anda bu hastanelerin her halinin değiştiğini biliyoruz. Bu aynı husus askeri hastanelerde de olacak." dedi.
Devraldıkları hastanelerde gazi, şehit ailesi ve asker öncelikli, silahlı kuvvetlerin ihtiyaçlarını önceleyen bir anlayışla hizmet edeceklerini vurgulayan Akdağ, artan kapasiteyi de diğer vatandaşların hizmetine sunacaklarını bildirdi.
"Askeri hastanelerin sivilleştirilmesi konusunda bazı endişeler var. Bu konuda ne diyeceksiniz?" sorusu üzerine, Akdağ, şu görüşlere yer verdi:
"Askeri hastanemizin sivilleştirilmesi, askerimizin ihtiyacını ortadan kaldırmıyor, biz o ihtiyacı görmeye devam edeceğiz. Gülhane, Haydarpaşa, şu anda içinde bulunduğumuz rehabilitasyon merkezi aynı zamanda eğitim, araştırma hastaneleridir. Bir taraftan silahlı kuvvetlerimizin ihtiyacı olan eğitim araştırmayı Sağlık Bilimleri Üniversitemizde devam ettireceğiz, öbür taraftan yine silahlı kuvvetlerin ihtiyaç duyduğu alanlardaki hizmeti kuvvetlendirerek devam ettireceğiz."
Akdağ, öğrencilik yıllarında, Silahlı Kuvvetlerin yetiştirmek istediği tabiplerin kendileriyle okudunu anlatarak, bu ihtiyaçların diğer üniversitelerden de görülebileceğini, bu hususta bir aksamanın olmayacağına inandıklarını dile getirdi.
- "Elbistan'da musluk suyunu kullanmayın"
"Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde çok sayıda vatandaşın ateş, ishal, mide bulantısı ve baş dönmesi şikayetleriyle hastanelere başvurmasıyla" ilgili ise Bakan Akdağ, şu bilgileri verdi:
"Bunların sayısı birkaç bini buldu. Ben meseleyi yakından takip ediyorum ve bir uzman ekibi ilçeye gönderdim. Uzman ekipten doğrudan bilgi aldım telefonla, zaten ilk raporlarını da hazırladılar. Daha detaylı raporlarını hazırlayacaklar. Elbistan'daki şehir içme şebekesine bir bulaş sebebiyle bu vakalar ortaya çıkmış durumda. Etkeni de büyük ölçüde ortaya çıktı, nörovirüs dediğimiz bir etken öncelikli. Bunlar çok hızlı bir biçimde yayılan, süratli bir biçimde toplumda etkisini gösteren virüsler. Çok kolay bulaşma oluyor. İçme suyundan rahatsızlanan bir vatandaşın yanındaki vatandaş da ondan bu virüsü kaparak hastalanabiliyor. Şükür ki şu saate kadar çok ağır vaka yok, Allah'a şükür hayatını kaybeden vatandaşımız yok."
Gerek hekim, gerek ilaç, serum ve malzeme açısından ilçeye ciddi şekilde destek gönderdiklerini belirten Akdağ, ana sebebin, ilçenin içme suyu şebekesine bulaşan bir virüs olduğunu söyledi.
Akdağ, belediyeye işlemleri yapması, tedbirleri alması için gerekenleri söylediklerine vurgu yaparak, Elbistan'daki vatandaşlara, şu şekilde seslendi:
"Şehir içme şebekesinden biz tamamen emin oluncaya kadar, yani gerekli teknik işlemleri yapıp, o şebeke tamamen temiz hale gelinceye kadar musluk suyunu, içme suyu olarak ya da yiyeceklerinde kullanmayın. Kaynatılarak su kullanılabilir ama bundan da daha kolay olanı hazır içme suyunun tüketilmesi."
Bu konuda büyükşehir belediyesini "Şehre yeteri kadar içme suyu temin edilsin, vatandaşa dağıtılsın" diye uyardıklarını aktaran Akdağ, hastalananlara, geçmiş olsun dileklerini iletti.
Bakan Akdağ, sıkı bir şekilde olayı takip edeceklerini sözlerine ekledi.