Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlık alanında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla hizmetleri daha kaliteli hale getirecekleri, vatandaşı mağdur etmeden, ellerindeki imkanı, bütçeleri en iyi şekilde kullanarak, kaliteyi artıracakları bir döneme geldiklerini belirterek, "Yani erişim açısından büyük mesafeler kat ettik ama sağlık hizmetlerinde el ele vererek, sağlık camiası, sağlık ailesi olarak daha kaliteli hale dönüştüreceğimiz bir dönemdeyiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen Academic Hospital Açılış Töreni'nde konuşan Akdağ, Türkiye'ye hizmet edecek değerli bir özel sağlık kuruluşunun yeni binasının açılış töreninin yapıldığını ifade etti.
Bakan Akdağ, 2003 yılında başlayan serüvenlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın büyük desteğiyle sağlık açısından bugün çok doğru, güzel bir yere geldiğini ifade etti.
Uzunca bir süredir, yaklaşık 5 yıldır Harvard Halk Sağlığı Okulu ile birlikte çalıştıklarını, bu anlamda bir grup oluşturduklarını ve dünyanın çeşitli ülkelerinden önce sağlık, sonra da maliye bakanlarının bir araya getirildiğini aktaran Akdağ, şöyle devam etti:
"5 yıl içerisinde, yaklaşık olarak dünyanın çeşitli ülkelerinden 95 bakanla çalıştık. Bugün Rabbime şükrederek ifade ediyorum ki artık dünya Türkiye'de sağlıkta dönüşüm programının nasıl başarıldığını, kişi başına yalnızca 550 dolar gibi bir meblağ harcayarak bu kadar mükemmel sağlık hizmetleri verildiğini konuşuyor, bunu öğrenmeye çalışıyor. 2002'de akademiden gelerek politikaya geldiğim günleri hatırlıyorum, Sayın Cumhurbaşkanımız, o zaman Genel Başkanımız ve Başbakanımız. Bize bir talimat vermişti. Bu talimat aslında basit, yalın ama aynı anlamda da çok kıymetli bir talimattı. Bu ülkede yaşayan tüm insanlar sağlık hizmetine erişecekler, sağlık hizmetini alırken mağdur olmayacaklar, şöyle bir ifadesi de olmuştu ki ben daha sonra onu çok kullandım, (Bir hastanenin önünde, en son hastanın ıstırabı dinene kadar, bizim ıstırabımız dinmez)"
"Paydaşlar olarak birlikte çalışmamız lazım"
Bakan Recep Akdağ, sağlıkta dönüşüm programının böyle bir ruhun üzerine, insanı bu kadar önemseyen, öne alan bir anlayışın üzerine bina edildiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"2016 yılına geldik. Bugün Türkiye'de insanlarımız sağlık hizmetlerine ulaşıyor, erişebiliyor, iyi bir sağlık sigorta sistemimiz var. Gerek Sağlık Bakanlığına, kamuya bağlı hastaneler, gerek üniversite, gerekse özel hastanelerimiz, vatandaşlarımıza birlikte hizmet ediyor ama geldiğimiz noktada yine Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla sağlık hizmetlerini daha kaliteli hale getireceğimiz, vatandaşımızı mağdur etmeden, elimizdeki imkanı, bütçeleri en iyi şekilde kullanarak, sağlık hizmetlerinde kaliteyi artıracağımız bir döneme geldik. Yani erişim açısından büyük mesafeler kat ettik ama sağlık hizmetlerinde el ele vererek, sağlık camiası, sağlık ailesi olarak daha kaliteli hale dönüştüreceğimiz bir dönemdeyiz. Biliyorum ki yine değerli Cumhurbaşkanımızın destekleriyle, bizler paydaşlar olarak, yani sektörün tüm parçaları olarak, gerek aile hekimleri, gerek hastanede çalışan arkadaşlarımız, yöneticiler, gerek ilaç sektörü, gerek tıbbi medikal sektörü hep birlikte bu ülkede, güzel Türkiye'mizde sağlık hizmetlerini, inşallah dünyada belki de ilk ona giren, ilk beşe giren bir seviyeye birlikte yükselteceğiz. Bunu yapmaya muktedir olduğumuzu, Cenab-ı Hakkı izniyle bunda muvaffak olacağımızı biliyorum. Paydaşlar olarak birlikte çalışmak lazım, birlikte gayret etmek lazım ve geldiğimiz noktayı yeterli görmeyerek, geldiğimiz noktada tespit ettiğimiz bazı eksikleri bir kere daha gözden geçirerek, yola devam etmek gerekiyor."
"İnsanlar o gece canlarını ortaya koydular"
Türkiye'nin birçok hastanesinde, özellikle Ankara ve İstanbul'da 15 Temmuz'da, 24 saatlerini uykusuz, gaziler için geçiren tüm sağlık çalışanlarına da bir kez daha teşekkür eden Akdağ, "O gece farklı bir geceydi. 2 bin 200 yaralı gazimizin, birkaç saat içerisinde Ankara ve İstanbul'daki hastanelere getirildiklerini düşünün. Gerçekten ne kadar iyi organize olursanız olun ki sağlık sistemimizin böyle bir reaksiyon kabiliyeti, şükürler olsun bugün var." dedi.
Akdağ, ne kadar iyi organize olunursa olunsun insanlar yüreklerini ortaya koymazsa yine de birçok sıkıntının çıkmasının mukadder olduğunu aktararak, "Ama insanlar o gece yüreklerini koydular. Elbette yüreklerini koyacaklardı çünkü o hastanelere getirilen kardeşlerimiz canlarını ortaya koymuşlardı. Bizim de sağlık ailesi olarak buna iştirak etmemizden daha tabii bir şey olamazdı. O gün Türk milletinin yüreği hep birlikte atıyordu. 80 milyon vatandaşımızın, içindeki çok küçük hain güruh hariç, yüreği birlikte atıyordu. Şükürler olsun ki yine Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, o büyük belayı defetmeyi bu millet başardı. Ben bir kere daha sağlık camiasına 15 Temmuz ve sonraki günlerde gazilerimize gösterdiği şefkat, yakınlık, alaka için teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.