Kışın soğuk ve güneşsiz günleri yavaş yavaş yerini baharın sıcaklığına bırakmasıyla birlikte insan vücudu hassas bir saat gibi bu değişikliklere uymaya çalışırken olumsuz yönde etkilendiğini vurgulayan Yavuz,
`Bahar mevsiminde doğal olarak havadaki elektrik yükü artıyor. Bu yük havada bulunan pozitif ve negatif yüklü iyonlar aracılığıyla taşınmaktadır. Bu taşıma dengesi bozuklukları iklim değişikliği dönemlerinde sıkça karşımıza çıkar ve insanlarda yorgunluk belirtileri ve ruhsal sıkıntılara bile yol açarak rahatsızlık sebebi olur` dedi.
Havadaki elektrik yükü şehirlerde ve de özellikle büyük şehirlerde daha fazla olduğunu vurgulayan Yavuz, `Bu duruma bir de hava kirliliği, sanayi atıkları ve trafik yoğunluğu eklenirse, kişilerdeki bahar yorgunluğu belirtileri daha da yoğun olarak yaşanır. Bahar ayının ve güneşin getirdiği rehavet duygusuna, stres ve gerginlik duygusu da eklenince insanda mevcut olan birçok hastalık da negatif olarak etkilenmektedir` şeklinde konuştu.
Bahar yorgunluğunu, kronik yorgunluk sendromu, mutsuzluk yorgunluğu ve bahar yorgunluğu olarak üç gruba ayıran Yavuz, `Bir kişi fiziksel olarak yorgunluktan, tüm eklem ağrılarından ve yataktan yorgun kalkmaktan ya da gün içerisinde çabuk yorulduğundan bahsederken, bir başkası ruhsal ya da psikolojik yorgunluktan bahsedebilir.
Yine vücudunda enerji azaldığından dolayı birçok aktiviteye katılma isteksizliği duyan kişilerin sayısı küçümsenmeyecek kadar çoktur` ifadesinde bulundu.
Bahar yorgunluğu olan kişilerde kas ağrıları, omuz, sırt ve boyun ağrılarına sıkça rastlandığını belirten Yavuz, `Yorgunlukla birlikte; konsantrasyon bozukluğu, neşesizlik, aşırı sinirlilik, hafıza zayıflaması ve uyku bozuklukları. Yorgunluk hareketsizliğiyle birlikte aşırı yeme problemi şişmanlık olur ve de o da birçok rahatsızlığı negatif olarak etkiler.
Uyku ritmi bozukluğu; uykuya dalma güçlüğü bazen de aşırı uyuklama hali gibi. Baş ağrıları. Stres ve ruhsal gerginliğe bağlı olarak bağırsak ve mide rahatsızlıkları olur` şeklinde konuştu.
Tansiyon, kalp hastalığı, alerji, nezle ve bazı ağrı kesici ilaçla, beraberindeki yorgunluk belirtilerini ortaya çıkarır diyen Yavuz, şunları söyledi: `Tansiyonda sık sık inip çıkmalar, kan şekeri düşmeleri, gürültülü ortamlar, fazla sıcak ya da soğuk ortamlar, stresli iş ortamı, kirli hava gibi durumlar da yorgunluğa yol açabilir. Fazla kafein, yoğun sigara kullanımı, aşırı alkol ve madde alışkanlıkları da yorgunluk tetikleyen durumlardır.`
Bahar yorgunluğu yaşayan kişilerin durumu iş yerlerine de yansıyabilir diye konuşan Nöroloji Uzmanı Yavuz, `Ayrıca iş yeri yorgunluğundan muzdarip olanların taşıdıkları stres oranından dolayı hissettikleri bazı rahatsızlıklar da söz konusudur. Dinlenmek için süre ayırmayan ve yüksek aktivite ile çalışanlarda iş yeri yorgunluğu daha fazla görülür. Yoğun bir tempo ile çalışanların masalarında bile uygulayabilecekleri gevşeme, relaksiyon teknikleri uygulamaları faydalı olur` dedi.
Bahar yorgunluğu ve diğer yorgunluk durumlarında esas ve eşlik eden sebepleri belirleyip ona karşı önlem alınmalıdır diye konuşan Yavuz, şunları kaydetti; `Eğer yorgunluk yaşayan kişilerde, durumu tetikleyici hastalıklar tespit edilirse onları önleyici tedaviye başvurulmalıdır.
Kansızlık durumu varsa sebep belirlenip önlem alınabilirse yorgunlukta önlenmiş olur. Aile ve iş yerlerinde sosyal ve psikolojik problemler varsa, önlenmelidir.Yorgunluk sorunu olan hastalarda B ve C vitaminlerinden, magnezyum, potasyum ve çinko desteğinden de faydalanılıyor.`
Bahar yorgunluğunda meyve ve sebze tüketilmesine önem verilmesi gerektiğini açıklayan Yavuz, `Gevşeme egzersizlerinden yararlanılması da sıkça başvurulan bir yöntemdir. Meyve ve sebze ağırlıklı beslenmeye önem vermek, günlük içilen su miktarını 3 litre civarında tutmak, iyi ve kaliteli bir uyku düzenini sağlamak stresi azaltabilir.
Sigara, alkol ve kafeinden uzak durmak gerekiyor. Yorgunluğu giderir ve rahatlatır düşüncesiyle aşırı alkole başvurmak yanlıştır. Yatarken alınan depresyon azaltan, uyku düzenleyen ve kas gevşeten ilaçlardan da yararlanılabilir` Diye konuştu.