Sağlıklı ve estetik görünümlü güzel bacaklar için önce estetiği bozacak varis, selülit ve leke gibi oluşumlardan kurtulmak gerekiyor. Varis, estetik kaygılardan dolayı genellikle kadınların korkulu rüyası olsa da aslında sık karşılaşılan bir sağlık problemi.
Kanın kalbe dönüşünü sağlayan toplardamarların genişlemesi şeklinde tanımlanan varisin, oldukça sık görülen bir şikayet olduğunu belirten Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Tuğba Yüzüak Türe, pürüzsüz ve alımlı bacaklara sahip olmak için yapılacakları şöyle anlatıyor:
"Kanı kalbe geri taşıyan toplardamarlar kan akışının kalbe doğru tek yönlü olmasını sağlayan kapakçıklar içerir. Toplardamarlarda oluşan tıkanıklıklar ve aşırı basınç bu kapakçıkların düzgün kapanmasını engelleyerek geriye doğru kaçaklara sebep olurlar. Sonuçta bacaklardaki yüzeysel toplardamarlar genişler, uzar ve büklümlü ve yeşil-mavi renkli bir görüntü ile varisler oluşur.
Toplardamarlarda bulunan kapakçıklara bacaklardaki kaslarda destek vererek kanın kalbe taşınmasına yardımcı olurlar. Genetik olarak hafif yetersizliği olan kişiler spor yaparak hem varis oluşumunu azaltabilir hem de yapılan tedavinin daha başarılı olmasını sağlayabilirler.
Tedavi için 1 veya 2 seans için genellikle yeterli olmaktadır. Kalp pili olan, epilepsi hastaları ve hamilelik dışında uygulanmasını engelleyen herhangi bir durum yoktur. Seanslar 15 ile 45 dakika arasında değişir. Hasta daha sonrasında işine dönebilir ve hiçbir şikayeti olmaz.
BACAKLARIN DÜŞMANI BATIKLARDAN KURTULUN
Bacakta oluşan ve kabarık görünümleri ile kadınları rahatsız eden batıkların oluşumunun en önemli nedeni yanlış uygulanan epilasyon yöntemleridir. Bacaklardaki istenmeyen tüyleri epilasyon makinesi ile almak batıklarla neden olur. Ancak kişinin kıl yapısı yatkınsa hangi yöntemi kullanırsa kullansın batık oluşabildiğini de belirtmek gerekir. Batıklardan kurtulmanın en etkili yöntemi lazer epilasyondur. Uygun lazer epilasyon aleti seçilerek her cilt tipine uygulanabilir.
Lazer epilasyon tedavisi kişiye göre değişebilmekle birlikte ortalama 4-6 seans sürmektedir. Güneşin kendisini hafif hafif gösterdiği ancak henüz tam olarak güneşlenme sezonunun açılmadığı bu aylarda lazer epilasyon uygulamaları rahatlıkla tercih edilebilir. Hafif düzeyde batığı olanlar için kozmetik ürünlerle cilt yüzeyindeki ölü hücreler temizlenmesi ile kılların çıkışı kolaştırılabilir ve böylece daha pürüssüz bacaklara sahip olmak mümkündür.
SPOR VE MASAJ PÜRÜZSÜZ BACAKLARIN ANAHTARI
Spor ve masaj toplardamarları ve lenf dolaşımın hızlandırır böylece sellülit ve varis oluşumları azalır. Ancak düzenli ve bilinçli yapılması gerekir. Aynı zamanda diyetle desteklenmesi daha başarılı olur. Bacak için en çok önericeğimiz ritmik yürüyüşler ve yüzmedir.
UYGUN MENLENDİRİCİ SEÇİN
Kuru cilt kaşıntı ve kızarıklıklara neden olabilir. Nemlendirme ihtiyacı her ciltte değişmektedir. Çok kuru olan ciltler özellikle banyodan çıkarken henüz vücudu kurulamadan yağlı bir nemlendirici kullanırlarsa daha etkili olabilir. Kuruluk şikayeti olmayan kişiler cildin elastikiyetini artırmak için su bazlı bir nemlendirici tercih edebilirler.
ÇATLAKLAR İLE BAŞA ÇIKMAK ÖNEMLİ
Özellikle ergenlik döneminde hızlı büyümeye bağlı olarak ve gebelikte oluşan çatlaklar estetik açıdan sorun oluşturabilir. Oluşumunda en önemli faktör genetik yatkınlıktır. Erken dönemde çatlak oluşumu meydana gelebilecek bölgeler henüz mor renkli iken kullanılan kozmetik ürünler bir miktar fayda sağlayabilir. Ancak beyaz ve vücutta oluşumu uzun sürelere dayanan çatlakları tedavi etmek oldukça güçtür. Bu nedenle henüz oluşmadan çatlakları engellemek en doğru olandır. Özellikle kalça, bacak iç yüzleri, bel bölgesi, dizlerin arkası, gebelerde ek olarak karın ve gögüslerde görülebilir. Bu bölgeler düzenli olarak nemlendirilirse elastik doku güçlenir ve gerilmelere karşı direnci artar."
ELLER TIPKI YÜZÜMÜZ GİBİ YAŞIMIZI ELE VERİR
Kadınların en çok önem verdiği konulardan birinin de el bakımı olduğunu belirten Uz. Dr. Tuğba Yüzüak Türe'nin el bakımına ilişkin ipuçları ise şöyle:
"Ellerimiz vücudumuzun dış faktörlere en fazla maruz kalan bölgesidir. Günlük bakımlarımızı ve ev işlerini yaparken farkında olmadan pek çok kimyasal madde ile temas ediyoruz. Eller kendi Ph’ı, su kapasitesi ve yağ oranı dengesi ile temas ettiğimiz maddelere karşı kendini koruyan bir yapıya sahiptir.
Ancak uzun süreli aşırı temaslarda ya da fazlaca zararlı madde ile temas sonucunda cildin bu yapısal özellikleri bozulabilir. Bunun sonucunda egzemalar oluşabilir. Egzema tırnaklarda şekil bozukluğuna da neden olurken mantar ve bakteri enfeksiyonlarına yol açabilir.
ELLERİNİZİ SIVI SABUNLA YIKAMAYIN
El hijyeni yapılırken cildin doğal koruma mekanizmalarını bozmamaya özen göstermeliyiz. Gereğinden fazla el yıkamamak, sıvı sabunların tercih edilmemesi (içeriğindeki kimyasal maddeler ve daha fazla kurumaya neden olduğu için), daha çok katı sabunların kullanılması, el yıkama sırasında çok sıcak ya da çok soğuk su kullanılmaması önemlidir. El yıkama sonrası nemlendirici kullanmaya özen göstermelidir. El hijyeni için kolonya, ıslak mendil gibi kimyasalları kullanmamak gerekir. Unutmayın ki; cilt bütünlüğü tam olan eller, enfeksiyonlara karşı zaten doğal direnca sahiptir.
ELİNİZE DE GÜNEŞ KORUYUCU ÜRÜN KULLANIN
Ellerimiz vücudumuzun UV ışınlarına en fazla maruz kalan bölgelerindendir. Dışarı çıkmadan önce yüzümüze uygulamadığımız güneş koruyucular ellrede sürülebilir. Böylece ileri yaşlarda oluşabilecek cilt lekeleri için önlem almış olursunuz.
MANİKÜRÜNÜZ DE ÖZENLİ OLMALI
Manikür ve pedikür uygulamaları esnasında mutlaka kendi altlerinizi kullanın. Çünkü bu şekilde pek çok enfeksiyon (hepatitler, HIV, bakterial enfeksiyonlae, herpes gibi viral enfeksiyonlar ve mantar hastalıkları) bulaşabilir. Yanlış yapılan manikür ve pedikürle tırnak batıkları oluşabilir. Uygun olan tırnak kesimi, kenarlar küt ve uzunluğu en az deri hızasında olandır.
TIRNAK BAKIMINI İHMAL ETMEYİN
Tırnak kırılmaları ve ayrışmaları da yine kimyasal temaslar sonucunda oluşabileceği gibi demir eksikliği anemisi, çinko, vitamin B12, folik asit eksikliğinden de kaynaklanıyor olabilir. Öncelikle kimyasal temasları engelleyip, nemlendiriciler kullanmak önemlidir. Ancak buna rağmen fayda sağlanmıyorsa doktora başvurmak gerekir."