Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Prof. Dr. Nurullah Zengin, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da görev yaptığı hastanede ameliyat olan babasına refakatçi bıraktığı kardeşini, aynı gece darbecilere direnirken gazi olan yaralılar arasında buldu.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde en yoğun hastanelerden biri, 260 yaralının kabul edildiği Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesiydi.
Acil servisteki yoğunluğu idare eden Hastane Yöneticisi Zengin, hayatının en zor gecelerinden birini yaşadı. Zengin'in çalıştığı hastanede, 15 Temmuz günü babası ameliyat oldu. Babasının ihtiyaçlarını karşılamak için ise kardeşi Fatih Zengin, refakatçi olarak kaldı. Prof. Dr. Zengin, mesaisinin ardından evine döndü.
Beştepe'deki Jandarma Genel Komutanlığının yakınında oturan Zengin, 15 Temmuz darbe girişiminin başladığı anlara tanıklık etti. Zengin, silah seslerini duyduğu esnada hastaneden gelen "Genelkurmay'da çatışma var, yaralı gelecek" telefonu üzerine evinden çıkarak hastaneye gitti.
"Kardeşime sabaha kadar ulaşamadım"
Hastaneye gelebilecek yaralılara müdahale için acil servisi kırmızı alarma geçiren Zengin, o gün yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Acil servisi terör saldırısı koşullarına hazır hale getirdiklerini belirten Zengin, şöyle devam etti:
"Ambulansların Genelkurmay'a girememesinden dolayı, yaralıların gelemediğini öğrendik. Bir darbe ihtimali çok uzak geliyordu. Bir gözümüz televizyonda ne olduğunu anlamaya çalışırken, ilk yaralılar gece 23.00 civarında bize ulaştı. 15 Temmuz gecesi, 260 yaralıyı kabul ettik. 'Eğer bu bir darbeyse başarılı olamayacak' diye düşündüm. Akıl dışı bir olay. Bu nasıl düşünülebilir, anlamak mümkün değildi. Tankların üzerine vatandaşımızın çıktığı görüntüler, bizde o esnada duygu patlamasına neden oldu."
Hastaneye çok ağır yaralıların geldiğini, gelenlerin bazılarının hayatını kaybettiğini ifade eden Zengin, "Bir yaralıya müdahale ediyoruz, ağır bir yaralı görünce 'Siz ona müdahale edin' diyenler vardı. Yüzlerindeki kararlılığı unutmamız mümkün değil." dedi.
Acil serviste yaşanan yoğunluk esnasında gecenin ilerleyen saatlerinde yengesinin kendisini aradığını ve eşi Fatih'e ulaşamadığını söylediğini aktaran Zengin, kendisinin de uzun bir süre kardeşine ulaşamadığını dile getirdi.
Zengin, "Olabilecek bütün ihtimalleri herkes tahmin ediyor. O sırada yengeme moral vermeye de çalışıyordum. Evimi de aradım, eşim 'Burası savaş alanı gibi' dedi. Sabah 03.00 civarında babamı da ameliyat eden Genel Cerrahi Uzmanımız Tolga Dinç beni aradı ve 'Hocam kardeşiniz burada durumu iyi merak etmeyin.' dedi. Bacağından yaralandığı bilgisini aldım. Acil serviste yaralılarla ilgilenmekten kardeşimi de göremedim. İyi olduğunu öğrenmek yeterliydi. Babamın yanına uğradım, Fatih'in nerede olduğunu sordu." diye konuştu.
"Darbe bildirisi okununca hastaneden ayrıldım"
Evli ve iki çocuk babası Fatih Zengin ise babasına refakat ettiği sırada, televizyonda darbe bildirisi okunduğunu gördükten hemen sonra hastaneden ayrıldığını ve ilk olarak AK Parti İl Başkanlığına gittiğini, daha sonra Esenboğa Havalimanına doğru hareket ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul'a ineceği haberini aldıktan sonra Genelkurmay Başkanlığına gittiğine işaret eden Zengin, bu sırada yolda vatandaşlarla birlikte zırhlı araçlara müdahale etmeye çalıştıklarını aktardı. Helikopterlerden sık sık üzerlerine ateş açıldığını vurgulayan Zengin, o esnada ağaçların arkasına saklandıklarını daha sonra tekrar müdahale için Genelkurmay Başkanlığı protokol kapısına yöneldiklerini belirtti. Genelkurmay'ın içine ilk girenlerden olduğunu anlatan Fatih Zengin, darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu ayağından yaralandığını kaydetti.
Duygu YENER
ANKARA