Neda İllieva: "Ben 3 doz aşı yaptırdım, aşıya karşı değilim. Bence zorunlu olmamalı"
Avusturya'da milletvekillerinin büyük çoğunluğunun desteğiyle dün meclisten geçen Kovid-19 aşı zorunluluğuna ilişkin yasa tasarısı, toplumda farklı yaklaşımlara neden oldu. Halkın büyük bir çoğunluğu düzenlemeyi yerinde bulurken belirli bir kesim ise "zorunlu" kılınmasına karşı çıktı.
İktidardaki merkez sağ Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ve Yeşiller Partisi koalisyon hükümetinin Kovid-19 aşısı yaptıranların oranlarının istenilen düzeye ulaşmamış olması ve kapanma gibi katı önlemlerin tekrarlanmaması amacıyla uygulanmak istenilen aşı zorunluluğuna ilişkin yasal düzenlemesi, Meclis'te yaklaşık üçte ikilik çoğunlukla onaylandı.
Şubatta yürürlüğe girecek düzenleme 18 yaş altı, gebe ve tıbben aşı yaptırması sakıncalı olan kişileri kapsamıyor. Avrupa’da bazı meslek grupları ya da belirli bir yaş üstüne yönelik aşı zorunluluğu uygulayan ülkeler bulunsa da kapsamlı bir aşı zorunluluğu ilk defa Avusturya’da yürürlüğe girecek.
- 3 bin 600 avroya kadar para cezası
Bu yönüyle Avusturya, dünya genelinde aşı zorunluluğu uygulayan 7’nci ülke olacak. Hükümet düzenlemeyi kademeli olarak hayta geçirecek. 15 Mart’a kadar halk yeni düzenleme ve aşı yaptırmaları yönünde bilgilendirilecek. Daha sonra farklı yöntemlerle kontrollere başlanacak. Mazeret olmaksızın aşı yaptırmamış kişiler 600 ila 3 bin 600 avro arasında para cezasına çarptırılabilecek.
Aşının zorunlu hale getirilmesi her ne kadar iktidarın salgına karşı aldığı bir karar olsa da muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ve Yeni Avusturya Partisi (NEOS) de düzenlemeye açıktan destek verdi.
- Aşı zorunluluğuna karşı protestolar sürecek
Uygulamaya en sert tepkiyi aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) gösterirken son iki ay zarfında her hafta sonu 50 bine yakın katılımcıyla düzenlenen gösterilerde en çok karşı çıkılan konu aşı zorunluluğu oldu.
Meclis oylaması sonrasında aşı karşıtları düzenlemeyi daha fazla katılımla protesto edeceğini açıklarken çeşitli imza kampanyalarının yanı sıra bazı avukatlar, tasarı yasalaşır yasalaşmaz konuyu anayasa mahkemesine taşıyacağını duyurdu.
Bu arada Avrupa’da Avusturya’nın öncülüğünde başlayan aşı zorunluluğu komşu ülkelerde de tartışılıyor. Slovakya aşı zorunluluğunun yasal sürecine ilişkin çalışmalar yapılırken Almanya'da eyaletler zorunluluğu tartışıyor.
Bununla beraber İngiltere gibi bazı ülkeler salgının sembolü haline gelen maske ve aşı karnesi gibi uygulamaların kaldırılması yönünde karar alması, eski kıtada Kovid-19’a yönelik iki ülkenin bir birine çok zıt adımlar atması, vatandaşın kafasında soru işaretlerinin oluşmasına neden oldu.
Yaklaşık 9 milyon nüfusa sahip Avusturya'da en az iki doz aşı yaptıranların oranı yüzde 72'de. Salgının ilk görüldüğü Mart 2020'den bu yana 1 milyon 500 bin kişiye virüs bulaşırken salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 14 bine yaklaştı.
Omicron varyantının ciddi oranda etkili olduğu ülkede, Sağlık Bakanlığı ilk defa günlük vaka ve ölü sayılarını paylaşmadı.
- Düzenlemeye destek
Aşı zorunluluğuna ilişkin AA muhabirine konuşan Avusturyalıların çoğunluğu düzenlemeye destek verirken kamera karşısında konuşmak istemeyenlerin büyük çoğunluğu ise aşı yaptırmış olsalar da aşının zorunlu hale getirilmesini uygun bulmuyor.
Thomas Schmidt, iktidarın aldığı aşı zorunluluğu kararını yerinde bulduğunu belirterek "Bence çok doğru bir karar. Herkes aşı yaptırırsa, yeniden özgürce yaşanabilir. Ayrıca aşıyla kendimizi koruduğumuz gibi çevremizdekileri de korumuş oluruz." dedi.
Aşının zorunlu kılınmasına karşı çıkanlarla aynı görüşte olmadığını belirten Schmidt, yasayı desteklediğini; aşılıların oranının yüzde 90 seviyelerine yükselmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Marcus Hugo da düzenlemeyi desteklediğini belirterek aşı karşıtlarının tam anlamıyla nasıl bir sorunla karşı karşıya olunduğunu anlamadığını, salgını bitirmek için eldeki tek yöntemin aşı olduğunu söyledi.
Hugo, "Ben 3 aşıyı da yaptırdım ve olumsuz bir şey hissetmedim. Ben doğru ve güvenli tarafta olduğumu hissediyorum. Buna rağmen virüs bulaşabilir ama burada asıl konu, hastalığın ağır geçirilme tehlikesi." değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa’da İngiltere gibi bazı ülkeler kısıtlamaları kaldırırken Avusturya’nın daha katı bir düzenlemeyi yürürlüğe sokma kararına da değinen Hugo, salgına karşı ülkelerin farklı yaklaşımlarının olabileceğini ancak herkesin virüse karşı aşının en belirleyici koruma yöntemi olduğu hususunda hemfikir olduğunu dile getirdi.
- "Siyasiler, aşı için vatandaşı yeterince ikna edemedi"
Robert Bühmen ise iktidarın aşı zorunluluğu kararını siyasi başarısızlık olduğunu belirterek siyasetçilerin salgına yönelik tutarsız açıklamalarda bulunduğunu, bu durumun siyasete olan güveni zedelediğini ifade etti.
Bühmen, "Bence aşı zorunluluğu, siyasetçilerin vatandaşları aşının virüsle mücadelede doğru yöntem olduğuna ikna etme ve yeterince aydınlatma hususunda yetersiz kaldığını gösteriyor." dedi.
- "Üç doz aşı yaptırdım, bence zorunlu olmamalı"
Üniversite öğrencisi Neda İllieva da aşı yaptırıp yaptırmamak için bireylerin şahsen karar vermesi gerektiğini belirterek, "Aşının zorunlu olmaması gerektiğini düşünüyorum, ben 3 doz aşı yaptırdım, aşıya karşı değilim. Bence zorunlu olmamalı.” diye konuştu.