Türk Tabipleri Birliği (TTB), COVID-19 aşı dayanışma çağrısı kapsamında Pandemi Çalışma Grubu üyelerinin katılımıyla “Tereddütler, Kaygılar, Karşıtlıklar: Aşı Olma Sorumluluğu” başlıklı çevrimiçi bir panel düzenledi.
Panelin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Murat Civaner, Türkiye’de uzun zamandır devam eden aşı tedariki sorununun çözülmesinin ardından aşı tedirginliği ve aşı karşıtlığı sorununun ön plana çıktığını söyledi. Civaner, “Eğer geride kimseyi bırakmayacağız diyorsak, umudumuz buysa; tereddütleri ve karşıtlıkları gidermek zorundayız” diyerek sözü konuşmacılara verdi.
Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol COVID-19’un nasıl bir hastalık olduğuna, etkilerine ve genom dizisine ilişkin bir bilgilendirme yaparak sunumuna başladı. Davutoğlu Şenol aşının bu kadar hızlı üretilmesinin bilimsel çalışmalardaki birikim sayesinde olduğunu, mRNA aşılama çalışmalarının 20 yıldan daha uzun bir tarihe yayıldığını, bilimsel birikimin virüsü tespit edebilme ve hızla aşı bulma olanağı yarattığını söyledi. 15 Haziran 2021 itibariyle dünya nüfusunun sadece %15’inin aşılandığını ve toplum bağışıklığı için halen uzun bir yol olduğunu kaydeden Davutoğlu Şenol, pandemi sonrası dönemin inşası için aşılamada hız kazanılması ve eşitsizliklerin giderilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Aşı Karşıtlığı Pandemiye Özgü Değil
Prof. Dr. Ejder Yıldırım aşı tereddüdü ve aşı karşıtlığının arkasındaki toplumsal dinamiklerin sadece COVID-19 pandemisine özgü olmadığını vurguladı. İnsanların yaşadığı büyük travmayı atlatabilmek ve rutinini devam ettirebilmek için bir tür savunma mekanizması geliştirdiğini belirten Yıldırım, söylentiler ve komplo teorilerinin içinde bir tür belirsizliği açıklama çabası olduğunu dile getirdi. Yıldırım, insanların birbirlerinden etkilenme davranışlarının ve sosyal medya kullanımının da bu açıklama çabasını beslediğini sözlerine ekledi.