Ateş, "Aşı Haftası" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) aşıların ve bağışıklamanın değeri konusunda farkındalığı arttırmak için dünya genelinde ülkelerle iş birliği halinde kampanyalar yürüttüğünü belirtti.
Türkiye'de ve dünyada farkındalık çalışmaları içinde bulunan DSÖ'nün, Kovid-19'a vurgu yapmak amacıyla bu senenin temalarını "Yeni Aşılar Yeni Umutlar ve Aşılar Bizi Yakınlaştırır" olarak belirlediğini ifade eden Ateş, aşılamanın her yıl milyonlarca insanın hayatını kurtaran en başarılı, etkili ve düşük maliyetli sağlık müdahalelerinden biri olduğunu vurguladı.
Türkiye'de her yıl yaklaşık 1 milyon 200 bin bebeğe, DSÖ tarafından onaylanan iyi üretim prosedürleri kurallarına uygun üretilmiş ve uluslararası referans laboratuvarlarında test edilmiş aşıların uygulamasının başlatıldığını aktaran Ateş, şöyle devam etti:
"Aşılar üretim aşamasından başlayıp aşılanacak kişiye ulaştırılana kadar ulusal referans laboratuvarlarında test edilip tüm sağlık kuruluşlarında güvenlik kurallarına uygun olarak ve elektronik takip sistemi içerisinde, uygun ısı aralığında korunmaktadır. Olası bozulmalar halinde anında ısı takip sistemi uyarısı ile imha edilmesine kadar gidebilecek süreçler işletilmektedir. Son yıllarda bebeklik ve çocukluk dönemi bağışıklama oranlarımız birçok ülke ile kıyaslandığında yüksek oranlardadır. Nisan 2009'dan bu yana Türkiye yeni doğan tetanozu hastalığından elenmiş ülkeler arasına girmiştir."
- "Aşılar sayesinde Kovid-19'un eninde sonunda üstesinden gelinecektir"
Ateş, erişkin dönemi aşıları için istenen oranlara henüz ulaşılamadığını kaydederek, "İçinden geçtiğimiz pandemi sürecinde erişkin aşılarının da ne kadar önemli olduğunu gördük ve erişkin bağışıklamanın önemi üzerinde daha fazla durulmaya başlandı. Meğer erişkinler için de aşı önemliymiş. Aşılar sayesinde Kovid-19'un eninde sonunda üstesinden gelinecektir." ifadesini kullandı.
Son yıllarda dünyada bebeklik ve çocukluk çağı aşılarını reddetme ve aşı tereddüdünün giderek arttığını belirten Ateş, "Aşılanmamış veya eksik aşılı kişiler nedeniyle küresel dolanımın artması, göçler, savaşlar sonucu aşı ile önlenebilen bulaşıcı hastalıkların görülme riski yükselmektedir. Dünya Sağlık Örgütü'nün öngördüğü on küresel sağlık tehdidinden birisinin aşı reddi/tereddüdü olduğu bildiriliyor. Bu kapsamda tüm dünyada çeşitli adımlar atılmakta ve önlemler alınmaya çalışılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Aşılama hizmetlerini, başta aile sağlığı merkezleri ve KTÜ Farabi Hastanesi'nde yer alan aşı poliklinikleri aracılığıyla sürdürdüklerini vurgulayan Ateş, salgın döneminde, aşıların topluma uygulanması aşamasında da özverili çalışmalarından dolayı meslektaşlarına teşekkür etti.