Hacer BOYACIOĞLU
İşverenin destek istediği, işçilerin zamma sıcak baktığı toplantıda Davutoğlu, "Bir fedakarlık yapılacaksa hep beraber yapacağız" derken, hükümet yetkilileri ise "Zaten ocakta ücret 1125 TL olacaktı, fark sadece 185 TL bu da kaldırılabilir" yorumunu yaptı.
Seçim sonrası Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ekonomi dünyasıyla yaptığı ilk toplantıya asgari ücret zammı damgasını vurdu. AK Parti'nin 1300 TL'lik asgari ücret vaadiyle ilgili olarak toplantıya katılan tüm işveren temsilcileri, hükümetten destek isterken hükümet, "Destek konusunda çalışmamız lazım" demekle yetindi. İşçi temsilcileri ise 1300 liralık zammın Asgari Ücret Tespit Komiyonu'na iletilmesine oldukça sıcak bakarken hükümetten sırf asgari ücretteki değil taşeron işçiler konusundaki vaatleri de hatırlattı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de dün yaptığı açıklamada asgari ücretin işveren üzerindeki maliyeti artırdığını, bu maliyetin bir kısmını Hazine'nin karşılayabileceğini belirtirken, asgari ücret artışının etkisini azaltacak bir çalışma yaptıklarını çalışmayı da açıklayacaklarını söyledi.
NORMALDE 1125 TL
Davutoğlu'nun başkanlığında önceki gün yapılan ve saat 19.00'dan gece 02.00'ye kadar süren toplantıya ekonomi dünyasından toplam 24 isim katıldı. Toplantıda belirli bir gündem maddesi olmamakla birlikte, en sık dile getirilen konu asgari ücrette 1 Aralık'la beraber başlayacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmaları oldu. Hükümetin 1300 TL'lik vaadi kapsamında çekincelerini anlatan iş dünyası temsilcileri, "Bu artış bir destekleme olmadan yapılırsa küçük işletmeler kapanır. İşçi çıkarmalar gündeme gelir. Toplu sözleşme düzeni bozulur. Kayıtdışılık körüklenir. Anadolu sermayesi zarar görür" uyarılarında bulundular. Başbakan Davutoğlu'nun ise asgari ücrette 1 Ocak tarihinden ve zamdan taviz vermeyeceklerini belirttiği "Asgari ücrette hesabı yaptık. Bir fedakarlık yapılacaksa hep beraber yapacağız" dediği öğrenildi. Hükümet yetkilileri, normal koşullarda asgari ücretin 2016 yılında 1125 TL olacağını belirterek, "Bizim vaadimizin gerçekleşmesiyle birlikte 185 TL'lik bir farktan bahsediyoruz. Bu da kaldırılabilir bir yük. Destek konusunda bir çalışma yaparız ve nasıl ne şekilde bir destekleme yapacağımıza bakarız" mesajını verdi.
HAZİNE KARŞILAYAMAZ
Bu tartışmalar sırasında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de söz aldığı ve sosyal güvenlik sistemine Hazine'den yıllık 90 milyar TL'lik bir aktarım yapıldığına dikkat çektiği öğrenildi. Şimşek, olası bir teşvik kararında sosyal güvenlik sisteminin dengelerinin sarsılmaması ve kamunun sosyal güvenliğe ayırdığı desteğin artmaması gerektiği uyarısında bulundu. İş dünyası son dönemde sosyal güvenlik primlerinin bir kısmının Hazine tarafından karşılanması talebini gündeme getiriyor. Yemek sırasında bir diğer konu olarak yatırım ortamının iyileştirilmesi de geldi. Bu konuda adım atılmasını isteyen iş dünyası temsilcilerine Başbakan Davutoğlu, "Bana somut olarak ne istiyorsunuz onlarla gelin. Hemen yapıp yapamayacağımıza bakalım" yanıtını verdi.
KRAVAT ÇIKIŞI
Toplantıda ilginç diyaloglar da yaşandı. Bunların başında Memur-Sen Ali Yalçın'ın kravat çıkışı geldi. Kravat zorunluluğun kalkması gerektiğini belirten Yalçın, "Buna karşıyım. Bunu göstermek için buraya kravatsız geldim" dedi. Aynı şekilde bazı işadamlarının memur ve bürokratların tutumundan yakınması üzerine memurların iş güvencesi gündeme geldi. Burada da memur sendikaları iş güvencesinin kaldırılmasına karşı olduklarını ifade ettiler.
Tanrıverdi: Fabrikalar taşınır
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tarıverdi, asgari ücretin 1300 liraya çıkması ve maliyetinin tamamen sanayiciye yüklemesi durumunda hazır giyim sektöründe üretimin çevre ülkelere kayabileceğini söyledi. Tanrıverdi üretimin kayabileceği ülkeler arasında Romanya, Bulgaristan, Slovakya, Moldova, Mısır gibi ülkelerin bulunduğunu kaydetti. Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının yaklaşık yüzde 75'ini İHKİB üyeleri gerçekleştiriyor. Reuters'ın sorularını yanıtlayan Tanrıverdi asgari ücretteki artışın brüt olarak işverene yaklaşık 450 lira yük getireceğini belirterek "Bunun beyaz yakalılara da sirayet ettiğini düşünürseniz bu fark daha da büyüyor. Firmalarımızın bir çoğu bu farkı kaldıramaz. Zaten kıdem tazminatı yükü var, böyle bir artışla o da yüzde 30 artmış olur. Bundan asgari ücretteki artışın gelir vergisi, SGK katkısı gibi devletin yapacağı düzenlemelerle karşılanarak işçinin eline geçen paranın artırılması daha doğru olur diye düşünüyorum" dedi. Toplam 1 milyon işçinin hazır giyim ve tekstil sektöründe olduğunu söyleyen Tanrıverdi, burada sadece asgari ücret alanlar değil tamamının etkileneceğini söyledi ve "Sanayinin üzerinde kalırsa kayıt dışılık daha da artar" dedi.
YILDIRIM: ZAMMIN YÜKÜNÜ DEVLET DE PAYLAŞMALI
Eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, yılbaşında 1300 liraya çıkarılacak asgari ücretin getireceği yükü işverenle birlikte devletin de paylaşması gerektiği mesajını verdi. Yıldırım, "Orada yüklerin paylaşılması esas. Üretimin devamlılığını sağlayamazsak asgari ücreti arttırmanın ne anlamı var, işverenin de endişelerini giderecek bir çözüm mutlaka üretilecek" dedi. Yıldırım dün kayıt işlemi için geldiği Meclis'te Hürriyet'in sorularını yanıtladı. Yıldırım, "Devlet bu yükü paylaşmalı mı?" sorusuna karşılık da, "Mutlaka, gayet tabii. Neler yapıyoruz, neler oluyor da bu niye olmayacak. Önemli olan üretimin devamlılığını sağlamak. Sağlayamazsak asgari ücreti arttırmamızın ne anlamı var. Yani iş alanları daralırsa, işsizlik artarsa bu yaptığımız işin faydadan ziyade zarar getirdiği anlamına gelir. O çalışmalar yapılıyor. İşveren tarafının da endişelerini giderecek bir çözüm mutlaka üretilecek" yanıtını verdi. - Turan YILMAZ/ANKARA
CHP: BIZIM ÖNERIMIZ IŞVERENI KORUYORDU
Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in, asgari ücretle ilgili olarak iş çevrelerinin itirazlarına, "7 Haziran'da hiç sesleri çıkmamıştı" yanıtını vermesiyle tartışmaya CHP'nin ekonomi kurmayı Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke de katıldı. Böke, CHP'nin 1500 TL'lik önerisinin işverene yükünün hafif olduğunu, ancak AK Parti'nin uygulayacağı önerinin artışı işverene yüklediğini savundu. AK Parti'nin önerisinin, istihdamı olumsuz etkilemesinden korktuğunu belirten Böke, "CHP'nin önerdiği asgari ücretin işverene yükü yoktu, ama işçiye getirisi yüksekti. Oysa AKP artış yükünü işverene yüklediği gibi işçiye getirisi de düşük" dedi.