Son günlerde artan uyuz vakaları hakkında konuşan Özel Eskişehir Anadolu Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Olcay Korkmazel, "Biz uyuzu her zaman görüyorduk fakat son birkaç yıl içerisinde sayısında çok şiddetli bir artış oldu. Bir epidemi yapıyor adeta" dedi.
Vücut ve eşya teması ile kişiden kişiye bulaşan uyuz hastalığı, son günlerde sıkça görülüyor. Özellikle yurtdışından gelen göçlerle birlikte Türkiye'de adeta salgın haline geldiği belirtilen uyuz hastalığı, hasta beyanı ve muayene ile teşhis edilebiliyor. Deri altında bulunan "Sarkopt" böceğinin kaşıntıya neden olmasıyla oluşan uyuz hastalığı, temas kaynaklı bulaştığı için aile tedavisiyle son buluyor. Toplu yaşamın yaygınlaşmasıyla uyuz vakalarının son yıllarda çok büyük artış gösterdiğini belirten Özel Eskişehir Anadolu Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Olcay Korkmazel, "Son zamanlarda gördüğümüz uyuz vakalarındaki artış epidemiyi andırıyor" dedi.
"Türkiye'nin çok göç almasıyla son zamanlarda salgın haline geldi"
Ülkemizin son yıllardaki aldığı göçle birlikte hijyen koşullarındaki problemlerin uyuz vakalarını arttırdığını belirten Uzman Dr. Olcay Korkmazel, "Uyuz hastalığı aslında insanlık tarihi kadar eski bir hastalık. Uyuz hastalığını yapan ve deri altında seyahat eden bir böcek var. Buna sarkopt diyoruz. Son zamanlarda sahada da çok görüyoruz. Medyada da sıkça çıkmaktadır. Hastalık, Türkiye'nin çok göç alması ve uygun olmayan hijyen koşulları gibi nedenlerle son zamanlarda büyük salgınlar yapıyor. Uyuz vakalarında genellikle gece artan kaşıntılar görmekteyiz. Bu çok tipik bir bulgudur. Hastalar genelde "Doktor hanım yatağa girdiğim zaman çok şiddetli kaşınıyorum. Yataktan çıktığım zaman kaşıntı geçiyor" şeklinde şikayetlerini dile getiriyorlar. Genelde sıcak ortamlarda ve gece uyuduktan sonra bu böcekler deri altında hareketleniyor ve kaşıntıya neden oluyor. Çoğunlukla bu böceği deri üstünde göremiyoruz. Şüphelendiğimiz vakalarda ya mikroskobik incelemeler yapıyoruz veya klinik olarak tanı koyup ön bulgu olarak değerlendirdikten sonra ilacımızı veriyoruz. Bazen aile tedavisi uyguluyoruz. Çıkarılan kıyafetlerin dezenfekte edilmesi, 60 derece gibi yüksek bir ısıda yıkanması ve bazen kızgın ütüden geçirilmesi şart oluyor" dedi.
"Yaşadığımız ortamlarda temizliğe çok dikkat etmemiz lazım"
Uyuz hastalığının kişi ve eşya temasıyla bulaştığını hatırlatarak temizliğe önem verilmesi gerektiğini söyleyen Korkmazel, "Uyuz böceği karşılıklı durmakla bulaşan bir hastalık değildir. Öncelikle uyuz böceğini taşıyan birilerinin size gelip gitmesi, evinizde misafir olması ya da sizin bir otele gitmeniz ve bir kamp ortamında bulunmanız gibi nedenlerle bulaşır. O sebeple gittiğimiz, kaldığımız, yaşadığımız ortamlarda temizliğe çok dikkat etmemiz lazım. Kaşınan insanlar varsa mutlaka şüpheyle bakmak lazım ve mutlaka bir uzman hekimden görüş alıp ona göre tedavi yapmak lazım. Kaşıntı bir semptomdur ve birçok nedeni var. İnsanlar kaşınırlar ama alerjik nedenlerle veya başka nedenlerle de de kaşınabilirler. Alerji de pek çok şeye karşı olabilir. Yenilen, içilen, alınan ilaçlar, ev tozu, çiçek tozu ve polen gibi birçok maddelere karşı alerji olabilir. O nedenle de kaşınılabilir. Öncelikle uyuz olunması için kişinin mutlaka bir uyuzluyla temas halinde olması lazım ve hem muayene bulgularına hem de anamnez denilen ifadeye çok dikkat ederek bir uzman görüşü alınması lazım" diye konuştu.
"Son zamanlarda gördüğümüz uyuz vakalarındaki artış epidemiyi andırıyor"
Toplu yaşamdaki artışla birlikte son yıllarda görüle uyuz vakalarındaki artışın epidemiyi andırdığını söyleyen Özel Anadolu Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Olcay Korkmazel, şu ifadeleri kullandı:
"Ben 40 yılın üzerinde hekimlik yapan bir uzman hekimim. Biz uyuzu her zaman görüyorduk fakat son birkaç yıl içerisinde sayısında çok şiddetli bir artış oldu. Bir epidemi yapıyor adeta. Burada da Türkiye'nin göç dalgası altında kalmasının, toplu yaşamların daha fazla yaygınlaşmasının rolü olduğunu düşünüyorum ben. Bir de o tür ortamlarda hijyen şartlarına çok dikkat edilmiyor. Bunun Türkiye'deki uyuz vakalarını arttırdığına inanıyorum."