Genel olarak 65 yaş üzerindeki bireylerin yüzde 3-4’ünde, 70 yaş üzerinde ise yüzde 10’nunda anevrizma saptanıyor.
INVAMED açıklamasına göre, bir atardamar (arter) çapının yüzde 50’den fazla genişlemesine anevrizma (balonlaşma) deniliyor. Kalp ve damar cerrahisinde en tehlikeli hastalıklar arasında gösterilen bu patolojik durum, yüzde 75 oranında vücudun ana arteri olan aort arterinde görülüyor.
En büyük tehlike ise atardamar içerisindeki kan akımının yaptığı basınçla bu balonlaşmanın giderek daha da genişlemesi ve sonunda patlayarak dışa doğru kanama yapması ya da disseksiyon şeklinde içine doğru yırtılma göstermesi olarak biliniyor.
40 yılı aşkın bir süredir aort anevrizmasının tedavisinin ana modaliteleri açık cerrahi onarım ve anevrizmal aort segmentinin sentetik bir greft ile değiştirilmesi oldu. Greftli stentlerin açık cerrahi onarıma kıyasla daha düşük ölüm (mortalite) oranı ve daha az komplikasyon gibi avantajları bulunuyor. Ancak küçük damarlara uygulanmasındaki zorluklar ve bazı durumlarda yan dalları tıkamasına bağlı, hayati organlara giden kan akımına engel olması gibi bazı dezavantajları da beraberinde getiriyor.
INVAMED üretim laboratuvarlarında Türk mühendislerinin geliştirdiği STENA Çok Katmanlı Modülatör ile anevrizma kesesi içindeki akış hızını azaltırken, ana arterde laminer bir akış sağlayan ve yaklaşık yüzde 65’lik bir gözenekliliğe izin veren katmanlardan oluşuyor. Boru şeklinde 3 boyutlu kendi kendine genişleyebilen bu ağ, çok katmanlı akış modülatörünün bir diğer özelliği de hayati organlara kan taşıyan yan damarları koruması oluyor.
Genel olarak 65 yaş üzerindeki bireylerin yüzde 3-4’ünde, 70 yaş üzerinde ise yüzde 10’nunda anevrizma saptanıyor. Ancak sigara kullanımı, obezite, kalp hastalığı veya atardamarlarla ilgili diğer hastalıklar için kalıtımsal geçiş, hipertansiyon gibi risk faktörlerinin sayısı ile orantılı olarak bu oranlarda artış görülüyor.
STENA Çok Katmanlı Modülatör Stent, aort anevrizması hastalığının yönetiminde ileri sağlık teknolojilerini temsil eden yenilikçi bir tedavi yaklaşımı olarak dikkati çekiyor. Çünkü STENA Stent ile aort anevrizmasının endovasküler tedavisi, minimal travma ile lokal anestezi altında uygulanabilmesi, daha az ağrı, düşük sistemik inflamatuar cevap, hastane ve yoğun bakımda kalış süresinin kısalması gibi avantajları ile vasküler cerrahi ve girişimsel radyolojinin ulaştığı en uç noktalardan biri olarak biliniyor.
STENA Çok Katmanlı Modülatör Stent teknolojisi, 5 katmanda birbirine bağlı kobalt alaşımlı tellerden oluşan, esnek ve kendiliğinden genişleyen bir ağdan oluşuyor. STENA Stent aort anevrizma kesesini geleneksel yöntemlerle dışlamak yerine modüle etmek ve fizyolojik olarak yönetmek için vücudun doğal mekanizmasını kullanıyor.
STENA özel ağ tasarımı ile kanı yerel yan dallara yönlendirip, hem akışı yavaşlatarak anevrizma içinde türbülanssız bir model oluşturuyor hem de bu yan dalların beslediği organların kanla beslenmesi devam ediyor.
STENA Stent uygulaması basit ve yerleştirmesi kolay tasarımı ile küçük çaplı damarlar dahil tedavisi zor, iç organ arter anevrizmalarının endovasküler tedavisinde yüksek mortalite riski taşıyan yaşlı ve birden fazla hastalıkla aynı anda mücadele eden hastalarda kullanım için ideal bir çözüm sunuyor.