İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'ye şiddetli saldırılarının başlamasının ardından bebekler Doğu Kudüs'teki hastanede mahsur kaldı.
Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinli 3 annenin savaştan önce erken doğum nedeniyle işgal altındaki Doğu Kudüs'te bir hastanede dünyaya getirdiği 5 bebek, yaklaşık bir yıldır doktor, hemşire ve sosyal hizmetler çalışanları tarafından annelerinden ayrı hastanede büyütülüyor.
Doğu Kudüs'teki Makasıd Hastanesi'nde, sağlık hizmetlerinin daha kısıtlı olduğu Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nden gelen hastalar da tedavi ediliyor.
Gazze Şeridi'nden gelen Filistinli 3 anne, Ağustos-Eylül 2023'te Makasıd Hastanesi'nde 5 bebek dünyaya getirdi. Bebeklerin, erken doğum nedeniyle tedavi için hastanede kalmaları gerekirken anneleri ise oturum izinleri bittiği ya da bölgede konaklama imkanı bulamadıkları için Gazze'ye geri dönmek zorunda kaldı.
İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'ye şiddetli saldırılarının başlamasının ardından, 5 yenidoğan Doğu Kudüs'teki hastanede mahsur kaldı.
Şimdi bir yaşını geçen bebekler, hastanede doktorlar, hemşireler ve sosyal hizmetler çalışanları tarafından annelerinden uzakta büyütülüyor.
- "En iyi seçenek anneleri, çocuklarının yanına getirmek"
AA muhabirine konuşan Makasıd Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Departmanı Direktörü Doktor Hatim Kımaşi, 5 bebeğin yaklaşık bir yıl önce prematüre olarak burada dünyaya geldiğini söyledi.
Bebeklerin doğumdan sonra yenidoğan yoğun bakım ünitesine alındığını, annelerinin ise Gazze'ye dönmek zorunda kaldığını aktaran Kımaşi, Eylül 2023'te Yahudi bayramları nedeniyle Gazze'ye geçişlerin kapanması ve hemen ardından 7 Ekim'de İsrail'in aralıksız saldırılarının başlaması üzerine bebeklerin Doğu Kudüs'teki hastanede, ailelerinden uzakta büyüdüğünü dile getirdi.
Kımaşi, "Şimdi bu bebeklere biz bakıyoruz. Bazılarının sağlık sorunları vardı, zamanla iyileştiler. Diğerleri de büyüdü. Biz onlara bakmaya devam ediyoruz. Çocuk bakımı, aşıları, beslenmeleri, tedavileri hepsini biz üstleniyoruz." dedi.
Çocukların annelerinin güvenliği için bir noktadan diğerine göç etmek zorunda kaldığına işaret eden Kımaşi, şu ifadeleri kullandı:
"Çocukların anneleriyle olmaması, sağlıkları ve gelişimleri için iyi değil. Annelerinden ayrı olduklarında yetim gibi büyüyecekler ama yetim değiller. Gönüllüler, hemşireler, sosyal hizmetler çalışanlarıyla yardımcı olmaya çalışıyoruz ama yine de bir annenin yerini tutmuyor. Bebekleri Gazze'ye göndermek zor çünkü Gazze güvenli değil. Güvenlik yok, bombardıman var, barınak yok, emniyetlerinden endişe ediyoruz. Gazze'de temiz su yok, bir sürü hastalık var, sağlık hizmetleri eksik. En iyi seçenek anneleri çocukların yanına getirmek ya da Gazze'de durumun istikrara kavuşmasını beklemek ve sonra onları ailelerinin yanına göndermek."
Kimaşi ayrıca UNICEF Genel Direktörü Catherine Russell, Almanya'nın Filistin Topraklarındaki Diplomatik Temsilcisi Oliver Owcza ve DSÖ bölge temsilcisinin hastaneyi ziyaret ettiğini ve bebeklerin durumuyla ilgileneceklerini söylediklerini ancak henüz sonuç alamadıklarını belirterek "amaçlarının bebekleri annelerine kavuşturmak olduğunu" dile getirdi.
- Anneler, bebekleri ile telefon ekranında görüştürülüyor
Yaklaşık bir yaşındaki 5 bebek, yenidoğan yoğun bakım bölümünü çocuk sesleriyle dolduruyor.
Gönüllülerin yanı sıra hemşireler ve sosyal hizmetler çalışanları bebekleri besliyor, altlarını değiştiriyor ve onlarla ilgileniyor.
Üçüz kız bebekler Necvan, Necme ve Nur'un annesi Henan Lidyuk, sosyal hizmetler çalışanları sayesinde bebekleriyle telefonda görüntülü görüşüyor. Hemşireler ve doktorlar, Henan'ın 6 yıl süren bebek özleminin ardından ilk kez anne olduğunu anlatıyor.
Makasıd Hastanesi Sosyal Hizmetler Bölümü Çalışanı Nebil Kasım, bebeklere kendi çocukları gibi baktıklarını söyledi.
Bebeklerin psikolojik gelişimlerinden endişe duyduğunu vurgulayan Kasım, alternatif anne olarak ellerinden geldiğince bu boşluğu gidermeye çalıştıklarını dile getirdi.
Kasım, "Bizler tenlerine dokunarak, kucağımıza alarak, göz teması kurarak bakım yapmaya çalışıyoruz. Onlarla oynuyoruz, fiziksel hareketlerini gözlüyoruz. Anneleriyle iletişim halindeyiz ama bazen Gazze'deki şartlar nedeniyle iletişimimiz kopuyor." diye konuştu.
Anneler ile bebekleri telefonda görüntülü konuşturmaya çalıştıklarını aktaran Kasım, "bebeklerin annelerinin yüzünü görmesi ve sesini tanıması gerektiğini, aralarındaki bağın sürmesi için çalıştıklarını ancak bunun normal ve kolay olmadığını" vurguladı.
- "Dünyada kimse bir annenin boşluğunu dolduramaz"
Annelerin bebeklerini özlediğini ve onlar için endişelendiğini dile getiren Kasım, bebekler için ellerinden gelen en iyi bakımı sağladıklarını söyleyerek anneleri teselli etmeye çalıştıklarını anlattı.
Kendisi de iki çocuk annesi olan Kasım, "Dürüstçe söylemek gerekirse dünyada kimse bir annenin boşluğunu dolduramaz. Alternatif anneler olarak ilgi ve sevgi vermek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz ama annenin yokluğunu kimse gideremez. Umarız ki bu açmaz sona erer ve çocukları ailelerine teslim edilebiliriz." şeklinde konuştu.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarının en büyük kurbanı yine çocuklar oluyor. Gazze'deki Sağlık Bakanlığının açıkladığı verilere göre, 7 Ekim'den bu yana 40 bini aşan ölü sayısının 16 bin 500'den fazlasını çocuklar oluşturuyor.
Gazze'deki Filistin Hükümeti Basın Ofisine göre, Gazze'de yaklaşık 17 bin çocuk ebeveynlerinden biri veya her ikisinden yoksun şekilde yaşıyor, 120 binden fazla bebeğin ise süte ve mamaya ihtiyacı bulunuyor.