Tekol, yazılı açıklamasında, tuzun anne karnındaki ve emzirilen bebeğe zarar verebildiğini belirtti.
Pek çok ilacın bebeğe zarar verme olasılığı yüzünden gebelere verilmediğinin bilindiğini anlatan Tekol, tuzun da ilaçlar gibi bebekler için zararlı olabileceğinin birçok sağlık personeli tarafından bilinmediğine değindi.
Tekol, annenin tükettiği tuzun anne karnındaki ve emzirilen bebeklere de zarar verebileceğini, annelerin tuz tüketmekten kaçınması gerektiğini ifade etti.
Bu konudaki bilimsel makalesinin bebek gelişimine zarar veren maddeleri konu alan Amerika’daki Birtrth Defects Research Part B Developmental and Reproductive Toxicology isimli tıp dergisinde yayınlandığını belirten Tekol, şunları kaydetti:
"Aslında insanlara zarar vermeyecek miktarda tuz, her türlü doğal yiyecek ve içeceklerimizde bulunmaktadır. O yüzden yemeklerimizi hazırlarken içine tuz katmamız gereksizdir, hatta zararlı bile olabilmektedir. Halkımızın, 'ben tuzsuz beslenirsem vücudum tuzsuz mu kalır' diye endişelenmesi yersizdir. Bizim yemeğimiz, ekmeğimiz, salçamız, turşumuz hepsi tuzsuz hazırlanmaktadır. Eğer tuzsuz beslenmekle vücut tuzsuz kalacak olsa idi benim şimdiye kadar çoktan ölmüş olmam gerekirdi. Zaten insan vücudu tamamen tuzsuz ortamlarda yaşayabilecek özelliktedir. Vücudumuzda bulunan renin-anjiotensin-aldosteron sistemi vücut tuzunun korunması görevini üstlenmiştir.”
Tuz kullanmaya alışmış insanların bu alışkanlıklarından kurtulmasının kolay olmadığını anlatan Tekol, yemeklere tuz yerine başka baharatlar katılmasının zararlı alışkanlıktan kurtulmalarına yardımcı olabileceğini aktardı.
Tekol, kendi yaptıkları bir tez araştırmasında Kayseri'de halkın ortalama günlük tuz tüketimini 22 gram olarak saptadıklarını, bunun Amazon yerlilerinin aldığı miktarın 2000 katı olduğunu kaydetti.
