• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 4 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Bursa 8 °C
  • Antalya 18 °C
  • İzmir 13 °C

Ani görme kayıplarını ihmal etmeyin!

Ani görme kayıplarını ihmal etmeyin!
Göz hastalıkları konusunda aciliyet sırlaması yapıldığında en başta ani görme kayıpları sayılabilir.

Ani görme kayıpları kişilerin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler. Bir de aniden yaşanıyorsa kişi ilk etapta şok, sonraki süreçte ise büyük bir karmaşa yaşar. Ani göz kayıpları ihmal edildiğinde ise geri dönüşü olmayan tablolarla sonuçlanabilir. Göz Hastalıkları ve Vitreo Retinal Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Hüseyin Sanisoğlu uyarıyor: “Kalıcı görme kayıplarıyla karşı karşıya kalmamak için yaşanan kayıp, kısa süreli de olsa kesinlikle ihmal edilmemeli, muhakkak bir göz hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır.”

Ani görme kayıpları, hastanın en az 5, en fazla 10 saniye görme yetisini kaybetmesi olarak açıklanıyor. Kimi hastalar bu kaybı soluk ve silik görme olarak tanımlarken, kimileri de tüm görüş alanının kararması olarak betimliyor. Fakat şikayetlerin tanımı ve şiddeti her ne olursa olsun hastanın bir uzman hekim muayenesine tabii tutulması gerekiyor.

Retinal arter tıkanıklığı

Yaşanan ani görme kayıplarının altında çeşitli nedenler yatabilir. Bu nedenlerin başında da kanı göze taşıyan retinal arterlerin tıkanmasının yol açtığı damarsal problemler gelir. Göz damarlarında oluşan bu sorunlara ise genellikle kalp ve damar hastalıkları bulunan kişilerde rastlanır. Hastanın retinasına kan ulaşımını sağlayan damarların kapanması, retina tabakasında iskemi olarak adlandırılan kan akışında azalma ya da kesilme sorununun yaşanmasına yol açabilir. Bu sorun da zamanla gözde doku ölümü ve kalıcı görme kayıplarıyla sonuçlanabilir. Bu nedenle kalıcı görme kayıplarıyla karşı karşıya kalmamak için yaşanan kayıp, kısa süreli de olsa kesinlikle ihmal edilmemeli, muhakkak bir göz hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Beklenmedik bir ani görme kaybı yaşandığında kaos ortamı yaratılmamalı, gözlere dakikalar içerisinde müdahale edilmesi sağlanmalıdır. Eğer damar kısa süre içerisinde açılabilirse herhangi bir işlev ya da doku bozukluğu yaşanmadan iyileşme sağlanabilir.

Retinal ven tıkanıklığı

Görme kaybının önemli sebeplerinden biri de retinal ven tıkanıklığıdır. Bu problem, genellikle yaşlanmaya bağlı görülen ve diyabetik retinopatiden sonra en fazla karşılaşılan retinal damar hastalığıdır. Kendini ise göz arkasında yaşanan kanamalarla gösterir. Bu hastalar, çoğunlukla hızlı müdahale ve doğru tedavi ile düzelebilir. Ancak hastaların mutlaka düzenli kalp, damar, tansiyon ve arter tıkanıklık durumu takiplerine tabii tutulması gerekir. Ayrıca kan sulandırıcı ilaçlar da önerilebilir.

Akut vitre kanamaları

Üçüncü sırada sayılabilecek ani görme kaybı sebebi, akut vitre kanamalarıdır. Büyük oranla diyabet, bazen de hipertansiyon hastalarının yaşadığı bu problem, retina damarlarında ya da vitrede (gözün jel tabakasında) kanama oluşması ile gelişir.

Retina dekolmanı

Retina tabakalarında çeşitli sebeplerle yaşanan yırtılmalar ve birbirinden ayrılmalar olarak tanımlanabilecek retina dekolmanı da bir diğer görme kaybı sebebidir. Hastalar, çoğunlukla hastalığı makula bölgesine ulaşmadan fark edemez. Göz yaralanmaları ve göz içi kanamaları sonucu gelişen ani görme kayıpları da yaşanabilir. Ayrıca metil alkol zehirlenmesi olarak açıklanabilen sahte alkol kullanımı da geri dönüşsüz görme kayıplarına sebep olabilir.

Hızlı kilo kaybı

Hızlı kilo kaybedenler ve vücut şekillendirmek için takviye ürün kullananlar, risk grubunda bulunan diğer kişiler arasında yer alıyor. Bunun nedeninin de metabolizmadaki değişikliğin görme sinirinin beslenememesine yol açması olduğu düşünülüyor. Bu kayıplar, ileri yaşta görülebildiği gibi gençlerde de karşılaşılabiliyor.

Erken teşhis görme yetisini geri kazandırabiliyor

Gözün damar tabakasında yaşanan bu gibi bozulmalar sebebiyle yaşanan ani görme kayıplarında, ilaç ve lazer tedavileri ile görme geri kazandırılabiliyor. Altında yatan göz damarlarındaki problemlerin ve kalp - damar gibi sistemsel bozuklukların erken teşhisi de tedavide önemli rol oynuyor.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 3801 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim