Aydın'ın Kuşadası ilçesinde üşüme ve ateş şikayetiyle gittiği hastanede Hepatit B teşhisi konulan ve bir anda bilinç kaybı yaşayan 39 yaşındaki Meral Gezici, ablasından alınan karaciğer dokusuyla yaşama tutundu.
Doç. Dr. Necdet Güler: "Dakikalarla yarıştık çünkü bir sonraki safha hastanın tüple yaşamaya başlaması yani entübasyon denilen safhaydı. Planlanmış bir ameliyat değildi, acil yapmamız gerekiyordu. Nakil olmasaydı bir hafta içinde hastamızı kaybedebilirdik"
Aydın'ın Kuşadası ilçesinde yaşayan Meral Gezici, önceki ay, üşüme ve ateş şikayetiyle Aydın Devlet Hastanesine başvurdu. Hepatit B teşhisi konulan hasta, bir anda bilinç kaybı yaşamaya başladı, karaciğer değerleri de yükseldi.
Daha sonra İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilen Gezici, hastanenin karaciğer nakil merkezi müdürü Doç. Dr. Necdet Güler tarafından muayene edildi.
Kontrollerin ardından Gezici için "acil karaciğer nakli" kararı çıktı.
Operasyon için Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan organ bekleme listesine acil koduyla giriş yapıldı ancak Gezici'nin sağlık durumu daha da kötüye gitti. Doktorlar hastayı entübe edip etmemeyi tartışmaya başladı. Bilincini kaybeden Gezici, yoğun bakım servisine alındı, ardından da akrabalarından doku uygunluğuna bakıldı.
Hastalarını yaşatmak için büyük mücadele veren anestezi, yoğun bakım ve genel cerrahi doktorları, nakil için normalde 3 gün süren tetkikleri 10 saatte tamamladı. 45 yaşındaki abla Gülbahar Gezici'nin testleri uygun çıkınca ameliyathane hazırlandı.
Abladan alınan karaciğer dokusu 8 saat süren başarılı ameliyatın ardından kardeşine nakledildi.
"24 saat bile dolmadan hazırlığımız bitti"
Nakil ameliyatını gerçekleştiren Doç. Dr. Necdet Güler, AA muhabirine, hastanın sağlık durumunun Hepatit komasına bağlı olarak bir anda kötüleştiğini söyledi.
Nakil öncesi yapılan tetkiklerin en az 3 günde tamamlandığını hatırlatan Güler, şunları kaydetti:
"Hastanın sağlık durumu bir anda kötüleşince olağanüstü bir çaba göstererek 10 saatte tüm laboratuvar tetkikleri tamamlayıp tıbbi olarak nakil ameliyatı hazırlanmış oldu. Saat ve dakikalarla yarıştığımız için hastanın 4. derece yakınlarına kadar olan canlı donörlerine baktık. 24 saat bile dolmadan canlı hazırlığımız bitti. Dakikalarla yarıştık çünkü bir sonraki safha hastanın tüple yaşamaya başlaması yani entübasyon denilen safhaydı. Planlanmış bir ameliyat değildi, acil yapmamız gerekiyordu. Nakil olmasaydı bir hafta içinde hastamızı kaybedebilirdik. Ablasından aldığımız karaciğer parçasıyla hastamız sağlığına kavuştu."
Güler, hem hastanın hem de ona hayat veren ablasının sağlık durumunun iyi olduğunu, yaşamlarına kaldıkları yerden devam edeceklerini dile getirdi.
"Nakil sürecini anlatıyorlar, hala şaşkınım"
Meral Gezici ise sağlık durumunun 3 günde kötüleştiğini, yoğun bakım ve nakil ameliyatı sürecinde bilinci kapalı olduğu için hiçbir şey hatırlamadığını belirtti.
Ablasının bu süreçte kendisini yalnız bırakmadığını anlatan Gezici, "Ablam bana yeniden hayat verdi. Onun sayesinde yeniden nefes alıyorum. Her şey çok farklı oldu. Nakil sürecini anlatıyorlar, hala şaşkınım. Artık ablamla daha çok vakit geçireceğim." dedi.
Tuba Gezici ise kardeşinin üşüttüğünü düşünerek başta hastalığı ciddiye almadıklarını ifade etti.
Kardeşinin çok kısa sürede bilincini kaybettiğini anlatan Gezici, "Doktorlar kardeşimi yaşatmak için ellerinden geleni yaptılar. Ameliyat için 3 günde yapacakları hazırlıkları bir güne sığdırdılar. Meral benim en küçük kardeşim. Ciğerimi de verdim şimdi daha farklı oldu benim için onda artık bir parçam var." şeklinde konuştu.
Başhekim Doç. Dr. Mustafa Emiroğlu da hastanede böbrek, ince bağırsak ve karaciğer nakillerinin başarıyla yapıldığını vurguladı.
