İki farklı milletvekili grubunun hazırladığı ve Federal Meclis'te görüşülen yasa tasarısı, yeterli çoğunluğu alamadı.
Yasa tasarıları, Almanya'da 18 yaşından büyük kişilerin, ağır çaresiz hastalığı bulunan ya da dayanılmaz acılar içinde olmaları durumunda tıbbi yardım alarak hayatlarını sonlandırma haklarını içeriyordu.
Parlamentodaki tüm partiler, oylamada, grup kararı almamış milletvekillerini bu konuda serbest bırakmıştı.
Sağlık Bakanı Karl Lauterbach, tasarıların hiçbirinin çoğunluk bulamamasından üzüntü duyduğunu belirterek, "Mevcut durum doğal olarak belli bir yasal belirsizliğe yol açıyor." dedi.
Alman Hasta Koruma Vakfı, Federal Meclis'in her iki tasarıyı da reddetmesini memnuniyetle karşıladı.
Vakıf direktörü Eugen Brysch, "Bu Almanya'yı ahlaki bir ikilemden kurtarıyor" dedi.
Yasa tasarılarının reddedilmesinin ardından sunulan ve intiharların engellenmesini sağlayacak bir dizi önlemin yer aldığı önerge ise kabul edildi.
Önergeye göre intihar düşüncesi olan kişilerin ve yakınlarının tek bir telefon numarası ile günün her saati, çevrim içi olarak eğitimli kişilerle iletişime geçmelerini sağlayacak bir hizmet sunulması için çalışmalar başlatılacak.
Anayasa Mahkemesi 2020 yılında verdiği bir kararda, ötanazinin insani bir hak olduğunu ve anayasa tarafından da uygun olduğunu belirtmiş ve Federal Meclis'in, kişinin kendi ölümüyle ilgili karar alabilmesi konusuna açıklık getirmesini ve ötanazi için yasal bir çerçeve belirlenmesini talep etmişti.
Almanya'da "pasif ötanazi" diye adlandırılan uygulama ile yaşamasından ümit kesilen veya tedavisi imkansız hastalığı bulunan kişilerin kendi isteği ile tedavisinin sonlandırılması mümkün.