Alerji, son yılların en önemli sağlık sorunlarından biri. Doğal hayattan kopuş ve endüstriyelleşmeyle birlikte çevre kirliliği ile kimyasal maddelerin hayatımıza girmesi, özellikle çocuklarda alerji görülme oranlarını artırıyor. Teşhis ve tedavi yöntemlerinin geçmiş yıllara oranla çok daha başarılı olması da bu oranı artıran bir başka neden. Öyle ki dünyaya bakıldığında Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerin bulunduğu kıtalarda alerji görülme oranı ülkemize göre çok daha yüksek. Çünkü alerji bir anlamda gelişmiş bir ülke olmanın göstergesi. Acıbadem Bodrum Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Naciye Atan Şahin, en sık görülen alerji çeşitleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veriyor.
İlk alerji anne sütüyle başlayabiliyor
Anne sütüyle beslenen bebeklerin bir kısmında ciltte kızarıklık ve hatta kanlı dışkılamayla kendini gösteren süt alerjisi görülebiliyor. Annenin yediği inek sütü ve ürünleri bebeğin bağırsağı tarafından emilemiyor. Bu nedenle de alerji meydana geliyor. Annenin beslenmesinden bu tür ürünlerin kaldırılmasıyla bebekte görülen alerji de ortadan kalkıyor. Annenin sütünün olmadığı durumlarda da bebeğin bu hastalar için üretilmiş özel mamalardan yemesi gerekiyor.
Tekrarlayan kulak iltihaplarının altında saman nezlesi yatıyor
Saman nezlesi çocuklar arasında sık görülen alerjiler arasında yer alıyor. Burun kaşıntısı, tıkanıklığı veya akıntısı, hapşırık, gözlerde kızarma, kaşınma ve yaşarma saman nezlesinin en önemli belirtileri. Saman nezlesi olan çocuklarda burun tıkanıklığı olduğu için geceleri rahat uyuyamıyorlar. Bu nedenle ertesi gün hırçın hareketler sergiliyorlar. Ayrıca burun tıkanıklığı östaki yapısını bozduğu için tekrarlayan kulak iltihabına neden oluyor.
Ailenin ilk çocuğu erkekse alerji riski daha yüksek
Ailenin ilk erkek çocuğu olmak, evde sigara içilmesi, annenin alerji düzeyinin yüksek olması alerji olma ihtimalini artırıyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki alerji görülme ihtimali erkek çocuklarda yüzde 60 kızlarda ise yüzde 40 civarında.
İki yıllık tedavi sonrasında alerjiden ömür boyu kurtulmak mümkün
Çocukta alerji olup olmadığını öğrenmek geçmişe göre çok daha kolay. Kanda alerji düzeylerinin yüksek olması ve deri testi bize hastalık konusunda kesin sonucu veriyor. Ancak sonucun etkinliği açısından çocuğun en az 5 yaşında olması büyük önem taşıyor. Yeni tedavi yöntemleri sayesinde artık alerjisi olan çocuğun ömür boyu ilaç kullanması da gerekmiyor. Dil altına sıkılan özel bir spreyin 2 yıl süreyle kullanılması sonucunda çocuk bu alerjiden ömür boyu kurtuluyor. Bu spreyin içerisinde çocuğun vücudunun tepki verdiği alerjenin milyonda bir oranında saflaştırılmış hali bulunuyor.
Sık enfeksiyon geçirenlerde alerji daha az görülüyor
Çocukları aşırı titiz bir şekilde yetiştirmek ve onları tüm enfeksiyonlardan uzak tutmaya çalışmak alerjiye kapı açıyor. Bu nedenle aşırıya kaçmamakla birlikte çocuğun mikroplarla tanışmasına izin vermek gerekiyor. Ancak çocuğun fazla enfeksiyon geçirmesi durumunda da mutlaka altta yatan sebebin araştırılıp ortaya çıkartılması ve uygun tedavinin yapılması gerekiyor. Çünkü çocukların 1 yıl içerisinde 8 defaya kadar enfeksiyon geçirmeleri normal olarak kabul ediliyor. Bu rakamı aşan durumlarda ise mutlaka vücut direnç testlerinin yapılması ve gerekli tedavileri almaları şart. Genetik yapımız nedeniyle Türk çocuklarının 4 yaşına kadar vücut dirençleri düşük. Sonrasında ise normal seviyeye ulaşıyor.
Genetik etkenler alerji oluşumunda rol oynuyor
Var olduğunu bildiğiniz bir alerjiniz varsa çocuğunuzu sizdeki bu alerjiyi tetikleyen etkenlerden uzak tutun. Örneğin polen alerjiniz varsa çocuğunuzu mümkün olduğu kadar polene yaklaştırmayın. Multifaktöriyel bir rahatsızlık olan alerji hayatın her döneminde karşımıza çıkabiliyor. Genetik etkenler alerjinin oluşumunda büyük rol oynasa da çevresel faktörler hastalığın ortaya çıkış zamanını belirleyebiliyor. Örneğin anne babasında polen alerjisi olan biri bu etkene maruz kalmadığı sürece alerjiyle tanışmayabiliyor. Ancak tanıştığı bir dönemde alerji de gündeme gelebiliyor.
Alerjiye karşı bu önerileri dikkate alın!
- Bebeğiniz 6 ayını doldurduktan sonra mikroplarla tanışmasına izin verin.
- Emziği yere düştüğünde sadece kaynar sudan geçirin. Temizleyici ürün kullanmayın.
- Evinizin balkonunda ya da temizliğine güvendiğiniz bir dış mekanda emeklemesine ya da yerde vakit geçirmesine izin verin.
- Kıyafetleri kirlenecek ya da enfeksiyon kapacak korkusuyla kum havuzlarından uzak tutmayın, oynamasına izin verin.