SGK Başkanı Yadigar Gökalp İlhan, ''İlaca erişebilirliğin yaygınlaştırılması en temel hedeflerimiz arasındadır. Vatandaşlarımızın ilaca erişimlerinde, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sıkıntı yaşamamaları önceliklerimizden birisidir" dedi.
İlhan, Türk Eczacıları Birliği (TEB) tarafından ATO Congressium'da düzenlenen ''12.Türkiye Eczacılık Kongresi''nde yaptığı konuşmada, 2003 yılından itibaren "Sağlıkta Dönüşüm Projesi" çerçevesinde sağlık alanında önemli reformlar yapıldığını ve politika değişikliklerine gidildiğini belirtti.
Bu politika değişikliklerinden birinin de 2008 yılında Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle gerçekleştirildiğini ifade eden İlhan, bu doğrultuda sağlık alanında önemli mesafelerin kat edildiğini söyledi.
Genel sağlık sigortası uygulaması ve istenilen hastaneye başvuru imkanı getirilmesiyle 2013 yılında hastaneye müracaat sayısının yüzde 95 artarak, 421 milyon olarak gerçekleştiğini bildiren İlhan, SGK tarafından aynı yıl yapılan kişi başı sağlık harcamasının da yüzde 61 artışla 690 liraya ulaştığını kaydetti. İlhan, 2013 yılında ayrıca ilaç için yapılan harcamaların tutarının da yüzde 46 artışla 15 milyar 673 milyon lira olduğunu ifade etti.
İnsan sağlığının herşeyden daha önemli olduğunu vurgulayan İlhan, şöyle konuştu:
"Muhakkak ki sürdürülebilir bir sistemin kurgulanması ve bunun da hep beraber sürdürülmesi gerekmekte. Aksi takdirde gelecek dönemlerde sıkıntılar yaşayabiliriz. Şu anda sistemde bu tip aksaklıklar yaşamamaktayız. Düzenli şekilde ödemeler gerçekleştirilmekte. Belki rakamlarda beklenen oranlar gerçekleşmemiş olabilir, bir daralma olabilir. Artık çok paydaşlı, çok katılımcının olduğu ve politika belirleyici sayısının fazla olduğu bir ortamdan söz ediyoruz.
İlaca erişebilirliğin yaygınlaştırılması en temel hedeflerimiz arasındadır. Vatandaşlarımızın ilaca erişimlerinde, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sıkıntı yaşamamaları önceliklerimizden birisidir."
-Akılcı ilaç kullanımı-
Akılcı ilaç kullanımına yönelik hassasiyetlerinin bulunduğunu dile getiren İlhan, ''Akılcı ilaç politikalarını da muhakkak ki gözetmek, kafa yormak ve bu konuda çalışmalarımızı genişletmek durumundayız" dedi.
İlaç kullanımında amaçlarının, vatandaşların akılcı ilaç kullanımına uygun şekilde, doğru ilaca, doğru zamanda, uygun maliyetle ve doğru şekilde ulaşmaları olduğunu vurgulayan İlhan, bunu sağlarken, hastaların bilgilendirilmesinde, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da en büyük destekçilerinin eczacılar olacağı kaydetti.
"Sağlığa erişim doğuştan insan hakkıdır"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç da sağlığa erişimin doğuştan insan hakkı olduğunu anımsattı.
Sağlıktaki dönüşüme değinen Koç, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Sağlıkta dönüşüm sizin icat ettiğiniz bir dönüşüm programı değil. Bu dünyanın bugünkü yapısının Türkiye'ye dayattığı sağlık hakkının özelleştirilmesine ve vatandaşın elinden alınmasına dönük, adım adım önce promosyonla başlayan, 'İstediğin hastaneye gideceksin, istediğin hekime tedavi olacaksın, istediğin eczaneden ilacını alacaksın' reklamı altında, gün geçtikçe bu hizmetin tarif edildiği şekilde almak için insanların cebinden değişik kademelerde, aşamalarda katkı sunarak, gittikçe de bu katkı payının artık can yakıcı boyutlara ulaştığı bir düzene gelmiş bulunuyoruz. Yani vahşi bir düzenin sağlık alanında yerleştirilmesi.''
-İlaçta taban fiyat uygulaması
Koç, sadece eczanelerde, "ilaç fiyat farkı", "muayene ücreti", "reçete ücreti", "reçete kalem ücreti katılım payı","randevu ücreti" gibi çok sayıda ücret alındığını, hastanelerde de çok değişik katkı payları olduğunu kaydetti.
Vatandaş kendisine yazılan ilacı alacakken, belirlenmiş olan taban fiyatın üzerindeyse, bunun da üstüne cebinden çok daha fazla katkı ödeyecek. Vatandaşın cebinden çıkacak artı 400 milyon liradan bahsediliyor
İlaçta fiyat taban uygulamasına da değinen Koç, ''Vatandaş kendisine yazılan ilacı alacakken, belirlenmiş olan taban fiyatın üzerindeyse, bunun da üstüne cebinden çok daha fazla katkı ödeyecek. Bu da yıllık yaklaşık 400 milyon lira olarak hesaplanıyor ama vatandaşın cebinden çıkacak. SGK için artıya yazabilirsiniz ama vatandaşın cebinden çıkacak artı 400 milyon liradan bahsediliyor'' dedi.
Koç, sağlıkta dönüşüm programının, gittikçe sağlık hizmetini ulaşılamaz hale getireceğini iddia ederek, ''Sağlık personeli, sağlıkta hizmet sunanlar, eczacılar dahil, sizler, hepiniz bu sistemin içinde ucuz işgücü olarak görülen birer noktasınız, şekilsiniz. Sistem böyle çalışıyor. Güvencesiz çalışma, performansa dayalı, ne olduğu belirsiz bir hasta bakma ve tetkik yaptırma yarışı. Buna göre ücretlendirme. Aile hekimliği dendi, o da farklı bir şekilde, birinci kademenin yani koruyucu hekimliğin içini boşaltma'' şeklinde konuştu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel de eczanelerde kozmetik ürünleri satışlarının arttığına dikkati çekerek, insanların eskiden eczanelere mutlu geldiğini, ilaçlarını aldığını, eczacıların önerilerini dinlediğini ve mutlu gittiğini ancak şimdi gelenlerin muayene ve katkı ücretlerini hesaplayarak eczanelerden mutsuz ayrıldığını söyledi
Demirel, ''Kozmetik herhalde manevi hayatımızın rahatlaması için eczanelerin bulduğu bir çözüm'' dedi.
-TEB Genel Başkanı Çolak
TEB Genel Başkanı Erdoğan Çolak da kaliteli sağlık hizmetinden eşit yararlanmanın herkesin hakkı olduğunu, eşit, adil, erişilebilir ve parasız bir sağlık hizmet sunumunu gerçekleştirmenin devletin en başta gelen görevi olduğunu söyledi. Çolak, şunları ifade etti:
"Hızla artan sağlık harcamalarını kontrol altına almak ve verimliği artırmak adına yurttaşların sağlık hizmetlerine, en azından temel hizmetlere ulaşımından ödün verilmesi, personel ve hizmetlerin dağılımında eşitsizliklerin devam etmesi, sağlığın bir hak olmaktan çıkması anlamına gelir. Oysa devlet denilen aygıtın, aslında yurttaşlara hizmet örgütü olduğunu akıllardan çıkarmamak gerekir. Sağlık, devletin yurttaşlarına karşı taşıdığı sorumlukların daima en başında yer alır. Bu anlamda sağlık harcamalarını yük olarak görmek, yurttaşları yük olarak görmek demektir. Kamu kaynaklarının özel kesime aktarılmasının ötesinde bizatihi devletin kar-zarar hesabıyla düşünen ve buna göre tutum alan bir tüccara dönüşmesi sağlık eşitsizliklerini derinleştirmekten, alt toplumsal katmanların ve dezavantajlı toplumsal kesimlerin yaşam kalitesini daha da düşürmekten, toplumsal refahı ortadan kaldırmaktan öteye gidemeyecektir."
Eczacıların gelir düzeylerinin yıllar içerisinde düştüğüne dikkati çeken Çolak, eczanelerin güçsüzleşmesinin sağlık sistemini nasıl bir çıkmaza sürükleyeceğinin, bunun halk sağlığı açısından ne gibi tehlikeler doğuracağının dikkatle değerlendirmesi ve irdelenmesi gerektiğini vurguladı.
-Diğer konuşmacılar-
Uluslararası Eczacılık Federasyonu Başkanı Michel Buchman da Dünya Eczacılık Günü'nü kutlayarak, dünya genelinde bu yılın temasının ''Eczacıya erişim, sağlığa erişim'' olduğunu ifade etti.
Buchman, eczacılık mesleğinin önemini vurgulayarak, eczacıların en kolay erişilebilen, daha çok güvenilen sağlık mensupları olduğunu söyledi.
Türkiye İlaç ve Tıbbı Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı Hakkı Gürsöz ise yurt dışındaki ilaçların hastalara serbest eczaneler üzerinden ulaştırılacak olmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "Hastalarımız açısından, onların ilaca kolay erişimi açısından önemli. Şayet bu aşamada bir de elektronik reçeteyi bu alanı da kapsayacak şekilde genişletebilirsek, hasta konforu açısından, erişim açısından çok daha olumlu bir adım olacaktır. Bu yönde de hazırlıklarımız devam ediyor" ifadelerini kullandı.