"Bugüne kadar 13 bin 867 tır depolara yardım malzemesi boşaltmışız. Bu anlamda ben yardımsever vatandaşlarımıza, gerek yurt içinden gerek yurt dışından bu malzemeleri gönderen vatandaşlarımıza ya da iyiliksever insanlara hakikaten şükranlarımı sunmak istiyorum"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, depremzede refakatsiz çocuklara ilişkin "Halihazırda 1894 sisteme kayıtlı çocuğumuz var. Bunlardan 1431'ini ailelerine teslim etmişiz. Hastanede takibi yapılan çocuk sayımız 357, kuruluş bakımına aldığımız çocuk sayımız da 106. Bu 1894 çocuğun 1808'inin kimliğini tespit ettik." dedi.
Yanık, A Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Bakanlık olarak özellikle afet dönemlerinde iki temel sorumlulukları bulunduğunu belirten Yanık, bunlardan birinin psikososyal destek hizmetleri, diğerinin de ayni yardımlar olduğunu söyledi.
Yanık, bugün saat 16.00 itibarıyla sistemlerinde kayıtlı refakatsiz çocuk sayısının 1894 olduğunu belirterek, şunları aktardı:
"Sistemimizde kayıtlı çocuktan kastım şu; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak bir veri tabanı oluşturduk. Sağlık Bakanlığımız ve ilgili diğer paydaşların da hastanedeki tedavi altındaki çocukların da bilgilerini girebildikleri bir veri tabanı. Burada çocukların fotoğrafları, ayırt edici özellikleri, doğum lekesi, saç rengi, göz rengi, vücudunda özellikleri olan bütün detayları girdiğimiz ya da işte sosyal medyada ihbarlarda vesaire taradığımız bilgileri yüklediğimiz bir sistemimiz var. Buradan eşleştirmeleri yaparak buraya kaydediyoruz. Daha sonra gelen bilgiler çerçevesinde eşleştirmeleri yaparak kimlik tespitini yapıyoruz."
- "Refakatsiz çocukları arama ekranı oluşturduk"
Derya Yanık, ayrıca Bakanlığın web sitesinde vatandaşların da kullanabileceği refakatsiz çocukları arama ekranı oluşturduklarını söyledi.
Kendisini ifade edebilen çocuklarda kimlik tespitinin çok daha kolay olduğunu, çok küçük yaşta olan çocukların kimliklerinin tespiti için ise DNA testi de dahil olmak üzere tüm teknik ve bilimsel imkanları kullandıklarını bildiren Yanık, şu bilgileri verdi:
"Halihazırda 1894 sisteme kayıtlı çocuğumuz var. Bunlardan 1431'ini ailelerine teslim etmişiz. Hastanede takibi yapılan çocuk sayımız 357, kuruluş bakımına aldığımız çocuk sayımız da 106. Bu 1894 çocuğun 1808'inin kimliğini tespit ettik. Her geçen gün kimlik tespiti daha tabii ki veriler çoğaldığı için daha kolay oluyor. Başlangıçta kimliği bilinmeyen çocuk sayımız yaklaşık 300-400 civarındaydı. Bugün itibarıyla 86. Bunların da inşallah kimliklerini tespit ettikten sonra ailelerine ulaştırmaya çalışacağız."
Yanık, TÜBİTAK'ın geliştirdiği ve birlikte kullandıkları "derin görü" programı sayesinde ise 269 çocuk eşleşmesi yaptıklarını, 49 çocuğun ailesiyle iletişimini sağladıklarını, 19 çocukla ilgili de listelerde eşleşme sağlandığını ve il müdürlüklerinden teyidi için haber beklediklerini, 101 çocuğun ise bu eşleşmelerde vefat ettiğinin tespit edildiğini açıkladı.
- "Depremzede vatandaşlarla yaklaşık 860 bin görüşme yapıldı"
Deprem sonrasına yapılan psikososyal destek çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Yanık, deprem bölgesinde 3 bin 326, depremzede vatandaşların tahliye edildiği yerlerde de 3 bin 553 olmak üzere toplam 6 bin 879 personelle, bugüne kadar depremzede vatandaşlarla yaklaşık 860 bin görüşme yaptıklarını söyledi.
Yanık, Bakanlık olarak gelecek iki yılı akut afet dönemi olarak ilan ettiklerini, bu süre boyunca deprem sanki dün olmuş gibi psikososyal destek çalışmalarına devam edeceklerini bildirdi.
Deprem bölgesine yapılan ayni yardımları da anlatan Yanık, şu an depolarda aktif çalışan 4 bin 990 personel olduğunu, 953 araçla tüm deprem bölgesine ulaştıklarını aktardı.
Yanık, deprem bölgesinde halihazırda 68, yurt dışından gelen ayni yardımlar için de sınır kapılarında kurdukları 17 depo bulunduğunu belirterek, "Bugün itibarıyla 203 sosyal marketimiz var. Sosyal marketlerimizi deprem bölgelerinde çadır kentlerin içinde, çevresinde, varsa mahalle, sokak aralarında vatandaşın kolay ulaşabilecekleri noktalara kurduk." diye konuştu.
- "62 kalemde 38 milyon 500 bin adet ürün dağıtmışız"
Köylerdeki, kırsal kesimlerdeki vatandaşlar için de 5 gezici sosyal market oluşturduklarını açıklayan Yanık, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar 13 bin 867 tır depolara yardım malzemesi boşaltmışız. Bu anlamda ben yardımsever vatandaşlarımıza, gerek yurt içinden gerek yurt dışından bu malzemeleri gönderen vatandaşlarımıza ya da iyiliksever insanlara hakikaten şükranlarımı sunmak istiyorum. Şu ana kadar vatandaşlarımızın ihtiyacını karşılamak için, sadece birkaç kalem söyleyeceğim, 2 milyon 660 bin battaniye dağıtmışız. 130 bin yatak, 220 bine yakın elektrikli ısıtıcı, 1 milyon 610 bin gıda kolisi. Bu sadece bizim depolarımızdan dağıttığımız. Diğer kurum ve kuruluşların yaptığı gıda desteklerinden bahsetmiyorum. Buna benzer 62 kalemde 38 milyon 500 bin adet ürün dağıtmışız."
Yanık, afetten etkilenen bölgelere sadece ayni yardım değil, nakdi yardım da yaptıklarını vurgulayarak, ilk etapta 10 il 2 ilçeye 271 milyon lira gönderdiklerini, daha sonra 225 milyon lira ek periyodik pay gönderdiklerini, ilerleyen dönemde bir periyodik pay daha depremzede vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için vakıflara kaynak sağlayacaklarını aktardı.
İhtiyaç sahibi vatandaşların sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarından yardım temin edebilmeleri için o yerde ikametgahları olması gerektiğinin altını çizen Yanık, ancak depremzede vatandaşlar için ikametgah şartını kaldırdıklarını dile getirdi.
- Dezavantajlı gruplar için yapılan çalışmalar
Bakan Derya Yanık, deprem bölgesindeki kuruluşlarda misafir ettikleri 533 yaşlı ile 1133 engelliyi depremin hemen akabinde güvenli yerlere tahliye ettiklerini, ayrıca daha sonra çadırlarda barınan ve bakıma ihtiyacı olduğunu tespit ettikleri 206 yaşlı, 546 engelli vatandaşı da farklı illerdeki kuruluşlara götürdüklerini söyledi.
Psikososyal destek ekiplerinin çadır kentlerde düzenli taramalar yaptığını belirten Yanık, bu taramalarda bakıma ihtiyacı olduğunu tespit ettikleri vatandaş, çocuk ya da yaşlıyı kuruluş bakımına aldıklarını ifade etti.
Yanık, işitme engelli vatandaşlar için 110 gönüllü işaret dili tercümanı ile süreci takip ettiklerini, dezavantajlı her grupla alakalı gerekli çalışmayı yaptıklarını aktardı.
Bir çadır kentte yaşamanın çok kolay olmadığını dile getiren Yanık, "Ancak vatandaşlarımız lütfen şundan emin olsunlar. Çadır kentlerin güvenliğinden sağlık desteğine, sosyal hizmetten diğer ayni desteklere kadar her türlü ihtiyacın karşılanmasını temin etmek üzere bütün kurum ve kuruluşlar olarak tam bir teyakkuz halindeyiz." ifadelerini kullandı.
Yanık, çadır kentlerde sosyal marketlerin yanında kadınlar ve çocuklar için hijyen ve özel ihtiyaç malzemelerinin temin edilebileceği özel sosyal market çadırları da bulunduğunu, çocuklar için sosyal destek çadırları kurduklarını, kadınlar için de iş atölyeleri açmaya başladıklarını sözlerine ekledi.