Orman işçisi Yaşar Aladağ: "Yangına müdahale ettiğim esnada zehirlendim ve ambulans çağırdılar. Ben ambulansa gittiğimde sağlık ekipleri beni hastaneye götürmeleri gerektiğini söylediler ama ben de arkadaşlarımı bırakmadım ve tedavimi ambulansta oldum. Arkadaşlarımı yangında yalnız bırakamazdım çünkü mücadele etmem gerekiyordu"
Orman işçisi Orhan Yavaş: "Yangını söndürdüğüm esnada bir kaplumbağa fark ettim ve kaldırmaya çalışırken sol elim yandı. Bırakmadım herhangi bir tedavi de almadım sağ elimde yangına müdahaleye devam ettim"
Orman işçisi Fikret Maviş: "Tepeden düştüm ve beni sağlık ekipleri hastaneye götürdü, oradaki doktor bana, 'Sana rapor verelim dinlen.' dedi. Ben de 'Hayır orada bir savaş var ve ben canımın son damlasına kadar devam edeceğim.' dedim"
Yangının söndürülmesinin ardından görev yerlerine dönen orman işçilerinden bir kısmı, arazözleriyle Adıyaman Orman İşletme Müdürlüğünde mesailerine başladı.
İşçilerden Yaşar Aladağ, AA muhabirine, yangınlarla birlikte 2 araç 4 personelle bölgeye görevlendirildiklerini, ilk olarak Mersin'in Tarsus ilçesindeki daha sonra ise Antalya'nın Manavgat ilçesindeki yangına müdahalede bulunduklarını söyledi.
İbradi bölgesinde yaklaşık 10 gün görev aldıklarını belirten Aladağ, "Yangını ilk gördüğümüzde gözlerimize inanamadık ama orada dikkatimizi çeken Anadolu kadınlarının canla, başla mücadelesi bizleri daha çok güçlendirdi." dedi.
- Zehirlenmesine rağmen yangınla mücadele etti
Yangın sırasında zaman zaman tehlike atlattığını aktaran Aladağ, "Yangına müdahale ettiğim esnada zehirlendim ve ambulans çağırdılar. Ben ambulansa gittiğimde sağlık ekipleri beni hastaneye götürmeleri gerektiğini söylediler ama ben de arkadaşlarımı bırakmadım ve tedavimi ambulansta oldum. Arkadaşlarımı yangında yalnız bırakamazdım çünkü mücadele etmem gerekiyordu." diye konuştu.
Defalarca yangının ortasında kaldıklarını anlatan Aladağ, bir an olsun yangını söndürmekten başka akıllarına bir şey gelmediğini anlattı.
- "Bir elim yandı diğeriyle devam ettim"
İşçilerden Orhan Yavaş ise yangının çok büyük olduğunu, bölge halkının canla başla mücadelesinden güç aldıklarını belirtti.
Yangından çok etkilendiğini, defalarca kurtulamayacağını, öleceğini düşündüğünü dile getiren Yavaş, "Yangını söndürdüğüm esnada bir kaplumbağa fark ettim ve kaldırmaya çalışırken sol elim yandı. Bırakmadım, herhangi bir tedavi de almadım sağ elimde yangına müdahaleye devam ettim. Oradaki şefimiz bana bırakmamı söylediğinde 'Ben bırakmayacağım ve çalışmaya devam edeceğim.' dedim." diye konuştu.
Orman işçilerinden Fikret Maviş ise günde sadece 2 saat uyuyabildiklerini söyledi.
Yangına müdahale ederken düşerek yaralandığını belirten Maviş, "Tepeden düştüm ve beni sağlık ekipleri hastaneye götürdü, oradaki doktor bana, 'Sana rapor verelim, dinlen.' dedi. Ben de 'Hayır orada bir savaş var ve ben kanımın son damlasına kadar devam edeceğim.' dedim." sözlerine yer verdi.